TEZAT
Ortak yanları bulunan iki zıt kavramı, biri gerçek diğeri mecazî manada olmak üzere aynı konu etrafında toplamak sanatıdır. Beyaz/siyah, ak/kara, gece/gündüz… kavramlardan birisi mecazî manada olmadıktan sonra tezat sanatı meydana gelmez.
“Ne siyah eylemiş bu nasiyeyi
Saçımı bembeyaz eden bahtım”
“Siyah alın” ve “bembeyaz saç” iki zıt kavram ortak nokta “baht” Alnın siyahlığı mecazîdir. Çünkü şairin alnı gerçekten siyah renkte değildir. Bir türlü başının dertten kurtulamadığını anlatmak istemektedir.
“Çeşm-i âşıkta imtizaç etmiş
Âb u ateş olup beraber dost"
Tezat olabilmesi için iki kelimenin karşıt anlamlı olması yetmez. Tezat olması için birbirine karşıt özelliklerin de belirtilmesi gerekir. Bu beyitte tezat “Ab(su)” ve “Ateş” kelimelerinin aynı yerde kullanılmasında değil sevgilinin gözünde birleşmesindedir.
“Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.”
Mahir
“Gülmek de goncaya münasibdir
Ağlama bu dil-i hâzine gerek”
Baki
“Zevki kederde mihneti rahatta görmüşüz
Ayinedir biri birine subh u şamımız”
Şeyh Galib
ELBETTE
Güneş her akşam batıp her gün doğuyorsa
Çiçekler solup solup tekrar açıyorsa
En derin yaralar kapanıyorsa
En büyük acılar unutuluyorsa
Neden korkulur hayatta söyleyin bana
Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım
Elbette daldan dala konup sonra uçacağım
Elbette bazen hızla dönüp bazen duracağım
Elbette bazen söyleyip bazen susacağım
CANDAN ERÇETİN
Meyhâne mukassi görünür taşradan ammâ
Bir başka ferah başka letafet var içinde
Nedim’in bu beytinde meyhanenin hem sıkıntılı hem de ferah ve latif olduğu söyleniyor. Akla ve mantığa uygun bir şekilde, bir varlığın birbirine zıt özellikleri bir arada söylenmiş oluyor.
Karlar etrafı beyaz bir karanlığa gömdü
Kar değil gökyüzünde yağan beyaz ölümdü,
Ben de gördüm güneşin doğarken battığını
Esrarlı bir Bakışın gönlü kapattığını,
İbadet eylerim, namaz kılmam
Temizlik severim, lekemi silmem
Ömrümde zararsız günümü bilmem
Her senede yüz milyonluk kârım var.
Görmediğim şeyi asla sezemem
Korku bilmem hiç yalnız gezemem
İcap etse kendi adımı yazamam
Kâtiplikte gayet iştihârım var.
Gülen çehremi görüp
Sanmayın beni bahtiyârdır
Her kahkahanın içinde
Bir damla gözyaşı vardır,
Bir kız vardı yok gibi öyle güzel!"
Lâkin ben hiç bu kadar mahzun olmadım
Ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
Hâlbuki hepimiz hayattayız,
Ne efsunkâr imişsin âh ey didâr-ı hürriyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten,
Rüzgâr eser dallarımız atışır
Yas ile sevincim yıkışır dağlar,
Kara gözlerinin beyaz feneri olayım,
Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?
- Önceki
- Sonraki >>