Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

İHAM

Mısra veya beyitte bir kelimenin iki yahut daha fazla anlamı konu il ilgili olduğu takdirde iham sanatı meydana gelir. Şair kelimeyi öyle kullanır ki okuyucu o kelimenin bütün gerçek manalarıyla şiiri anlayabilir. Dolayısıyla acaba hangi manada kullandı diye tereddütte kalınabilir ve herkes kendi anladığı manada kullanıldığını vehmeder.

Bu sanatı tevriye ve kinaye ile karıştırmamak gerekir.

Tevriye: İham gibi kelimenin iki gerçek manası üzerine kurulur. Fakat onda kelimenin uzak manası kastedilir. İham da ise manaların ikisi de şiire uyar. Tercih söz konusu değildir.

Kinayede ise kelimenin gerçek manası yanında mecazi mana da vardır ve kastedilen mana kelimenin mecazi manasıdır.

İstihdam sanatı ihama son derce yakındır. Onda da kelimelerin gerçek ve mecazi manası söz konusudur. Yalnız beyitte kelimenin her iki manası için de işaret vardır. İhamda sadece kelimenin meşhur manasına işaret vardır. İstihdam sanatında ise kelime aynı anda biri gerçek diğeri mecazi iki anlamıyla birlikte kullanılır ve her iki mana için cümlede işaret vardır.

 

Her gelen rind KANAR zevke bu mecliste Kemâl

Cânib-i rahmete son çektiği sâgarle döner

(Yahya Kemâl, Tanbûrî Cemil'in Ruhuna Gazel, EŞR, s.82)

Yukarıdaki beyitte geçen "kanar' kelimesinde îhâm sanatı vardır. Kelime "aldanmak " ve "doymak" manalarına gelir. Beyit bu iki karşılık ile de açıklandığı zaman mana çıkar.

1.  Kemâl, her gelen rind bu mecliste zevke aldanır / Rahmet canibine son çektiği kadehle döner.

2.  Kemâl, her gelen rind bu mecliste zevke doyar/ Rahmet canibine son çektiği kadehle döner.

 

Geç vakit semtime döndüm Koca Mustâpaşa'dan

Kalbim ayrılmadı bir an o güzel rüyadan

(Yahya Kemâl, Koca Mustâpaşa, KGK, s.51)

"bir an" kelimelerinde îhâm sanatı vardır. Kelimenin "kısa bir müddet" ve "hiç, hiçbir zaman" şeklindeki anlamlarının bu beyitte yeri vardır.

1. Kalbim kısa bir müddet o güzel rüyadan ayrılmadı, 2. Kalbim o güzel rüyadan hiç ayrılmadı.

 

Taştîrimiz bu sayede az çok bahâ bulur

Baki kalur sahîfe-î âlemde âdımız

(Yahya Kemâl, Bâkî'nin Gazelini Taştîr, EŞR, s.113)

"Bakî" kelimesinde îhâm sanatı vardır. 1. Şair Bakî, 2. Sonsuz, sonsuza kadar.

 

Kalkup Hûda'ya doğru açılmış sefinede

Erbâb-ı neşve mest gider, nâhudâ içer

(Yahya Kemâl, Kadrî'ye Gazel, EŞR, s.78)

"Nâhudâ" kelimesinde îhâm sanatı var. Kelimenin iki gerçek anlamı şunlar: 1. Allah'tan korkmamak 2. Gemi Kaptanı. Beytin bu anlamlara göre aldığı iki şekil: 1. Kalkıp Huda'ya doğru açılmış gemide neş'e erbabı sarhoş gider; Allah'tan korkmadan içer. 2. Kalkıp Hûda'ya doğru açılmış gemide, neş'e erbabı sarhoş gider; gemi kaptanı içer.

 

Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş

Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı

Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş

Sakiler meclisten çekmiş ayağı

(Bayburtlu Zihni)

Son mısradaki "ayağ-ayak" kelimesinde îhâm sanatı vardır. Kelime 1. Kadeh, 2. İnsan uzvu olan ayak manalarına geliyor, iki mana kullanılabilir.

 

Mîyân-ı nâzikini mâya benzetirsem eğer

Gürûh-ı ehl-i safa öyledir beli derler

"beli" kelimesinde îhâm sanatı vardır. Kelime 1. Bel-i, 2. "evet" manalarına geliyor. 1. Eğer nazik belini kıla benzetirsem  Zevk ehli evet öyledir derler.

 

“Güzellerde vefa olmaz demek yanlıştır ey Bâkî

Olur vallahi billahi hemen yalvarı görsünler.”

                                                               (Bakî)

"Yalvar" kelimesinde îhâm sanatı vardır. Kelime 1. Yalvarmak, 2. Eskiden İran'da kullanılan bir çeşit para anlamlarına geliyor.

Beytin manası: 1. Olur vallahi billahi yeter ki yalvarsınlar, 2. Olur vallahi billahi yeter ki yalvart (parayı) görsünler, şeklinde anlamlandırılabilir.

 

Sahn-ı çemende durma saalınsun sabâ ile 

Azâdedir nihâl bugün berg ü bârdan 

                                  Bakî 

"Fidan bugün yaprak ve bardan kurtulup serbest kaldı, artık bahçenin ortasında rüzgârla salınsın." Bâr sözcüğü hem meyve hem yük anlamındadır. Bâr’dan kurtulmakla ağaçlar hem meyveden hem de yükten kurtulurlar. Şair burada bâr’ın bu iki anlamını kastederek iham yapıyor. 

(İsa KOCAKAPLAN, Açıklamalı Edebî Sanatlar, Damla Yay., İstanbul 1998.)