GENCÎNEN OLSAM VÎRÂN EDERSİN - ŞEYH GALİB
GAZEL
Müstef’ilâtün/Müstef’ilâtün
Gencînen olsam vîrân edersin
Âyînen olsam hayrân edersin
Tîr-i nigehden dâğ-ı derûna
Baksan ne işler seyrân edersin
Sâkî kerâmet sende yâ bende
Bahrı habâba mihmân edersin
Nezzâre-i germ etdikçe ey çeşm
Âteşle âbı yeksân edersin
Ey huşk zâhid dem urma meyden
Dest-i du’âyı mercân edersin
Zâhid o mehveş pür-nûrdur kim
Bütdür demezsin îmân edersin
Mâdâm uçarsın gözlerde ammâ
Rûyun perî-veş pinhân edersin
Tabl-ı tehîden gümdür suhenler
Bîhûde Gâlib efgân edersin
Etvâr-ı çarha uy Mevlevî ol
Seyrân edersin devrân edersin
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Hazinen olsam dağıtır yok edersin. Aynan olsam hayran, şaşkın bırakırsın.
Ok gibi bakışınla içimdeki yaralara bir baksan, ne işler yaptığını görür, seyredersin.
Şarap sunan güzel! Bilmem keramet sende midir, bende mi? Koca denizi bir su kabarcığına sığdırır, konuk edersin.
Ey göz! Ateşli bakışınla baktıkça, ateşle suyu birbiriyle eşitlersin. (Ateşle suyun birbirine benzetilmesi, suyun da yanmasıdır).
Ey kuru hamsofu! Sakın şaraptan söz etme. Dua için açılan elleri kızartır, kurutursun. (Mercan kırmızı renkli ve taşlaşmış deniz hayvanlarının kabuklarıdır. Beyitte elin taşlaşması, kuruması yani inme inmesidir. Ayrıca duaya açılan ellerin kırmızı şarapla dolar, denilmiş).
Hamsofu! O ay yüzlü güzel öyle nurlarla doludur ki, sen bile put olduğuna bakmaz imana gelirsin.
Gözlerde sürekli uçarsın ama, periler gibi yüzünü de saklarsın.
Boş davuldan çıkan sözler kaybolup gitmekte; dinleyen anlayan yok. Gâlip! Boşuna inleyip haykırıyorsun.
Feleğin hareketine uyup Mevlevi ol; döner durursun, her şeyi seyreder, anlarsın.
İLGİLİ İÇERİK