NÛR-I ŞEMS-İ BÂDEYE MİR’ÂT-I CÂM ETTİN BENİ - ŞEYH GALİB
GAZEL
Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Nûr-ı şems-i bâdeye mir’ât-ı câm ettin beni
Kalmadı noksanım ey meh-rû tamâm ettin beni
Tohm-ı dûzahtır şerâr-ı eşkim ol gülşende kim
Sen harâb-ı cilve-i berk-ı hırâm ettin beni
Mûy-ı âteş-dîdedir müjgân nigâh-ı germden
Ey hat-ı gülberk-hîz âşüfte-kâm ettin beni
Gerçi aldım cümleyi âgûşuma nezzâremin
Hayret-i hüsnünle lîk âyîne-fâm ettin beni
Nev-cevânken oldu Gâlib neş’e-dâr-ı pîr-i câm
Kalmadı noksânım ey meh-rû tamâm ettin beni
Mahv-ı nûr-ı Şems olup erdim sabâh-ı vuslata
Âferîn ey kevkeb-i tâli’ bekâm ettin beni
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Beni şarap güneşinin nuruna kadeh aynası yaptın. Ey ay yüzlü güzel! Eksiğim kalmadı, beni kendimden geçirdin.
Gözyaşlarımın kıvılcımları o gülbahçesinde cehennemin tohumudur. Sen beni yürüyen şimşeğin görünüşüyle yıktın, harap ettin.
Kirpikler ateşli bakışlardan ateş görmüş kıllardır. Gülyaprakları bitiren tüyler! Benim aklımı başımdan aldınız.
Her ne kadar her şeyi bakışlarımın kucağına aldım ama, güzelliğinin şaşkınlığıyla beni ayna gibi donup kalmış bıraktın.
Gâlip, daha gençken kadehin yaşlı neşelisi oldu. Ey ay yüzlü güzel! Eksiğim kalmadı, tamamladın beni.
Şems-i Tebrîzî’nin nuruyla yok olup kavuşma sabahına erdim. Ey bahtımın yıldızı, çok yaşa! Beni mutlu ettin.
İLGİLİ İÇERİK