GAZEL- NİYAZİ- İ MISRİ
Dermân aradım derdime derdim bana dermân imiş
Burhân aradım aslıma aslım bana burhân imiş
Sağ u solum gözler idim dost yüzünü görsem deyu
Ben taşrada arar idim ol cân içinde cân imiş
Öyle sanırdım ayrıyem, dost gayrıdır ben gayrıyem
Benden görüp işideni bildim ki ol cânân imiş
Savm u salât u haccile sanma biter zâhid işin
İnsân-ı kâmil olmağa lâzım olan irfân imiş
Kanden gelir yolun senin ya kande varır menzilin
Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvân imiş
Mürşid gerektir bildire Hakkı sana hakke?l-yakîn
Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş
Her mürşide dil verme kim yolunu sarpa uğratır
Mürşidi kâmil olanın gayet yolu âsân imiş
İşit Niyâzî?nin sözün bir nesne örtmez Hak yüzün
Hak?dan ayan bir nesne yok gözsüzlere pinhân imiş