MEY-HÂNE-İ NÂZ OLMIŞ O ÇEŞ-İ SİYEH-İ MEST - NEFİ
GAZEL
Mef'ûlü / mefâ'îlü / mefâ'îlü / fe'ûlün
Mey-hâne-i nâz olmış o çeş-i siyeh-i mest
Her kûşe-i pür fitnesi bir hab-geh-i mest
Hışım ile çeker gamzesi peymane-i nâzı
Âşûb-ı cihân olsa n’ola her nigeh-i mest
Bezm-i Ceme nevnak viremez olmayacak tâ
Cârûb-ı der-i mey-gede perr-i küleh-i mest
Mestâne niyâz eylese Nef’i n’ola yâra
Ma’zûr-ı kirâm-ı ukalâdur güneh-i mest
Almış ele Rüstem gibi şemşirini gamze
Olmış ana müjğânları saf saf sipeh-i mest
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
O sarhoş kara gözler naz meyhanesi olmuş Onun fitnelerle dolu her köşesinde bir sarhoş sızıp kalmış
Yan bakışı naz kadehini öfke ile ortaya sürer Onun her sarhoş bakışı dünyayı birbirine katsa hayret edilmemelidir.
Sarhoşun kulağındaki damga meyhane kapısının süpürgesi olmadıkça Cem meclisine aydınlık vermez. Süs olamaz.
Nef’i sevgilisine sarhoş halde yalvarsa ne çıkar? Kerem sahibi akıllıların katında sarhoşun günahları hoş görülür.
Yan bakışı Rüstem gibi, sanki kılıcını eline almış Kirpikleri de onun saf saf ve sarhoş askeri olmuşlar.
İLGİLİ İÇERİK
NEFİ HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ ve ESERLERİ
NEFÎ (Ö. 1635) - KASİDE VE GAZEL