BAHT UYANSA H’ÂBA VARSA DÎDE-İ BÎDÂRIMIZ - NEFİ
GAZEL
Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Baht uyansa h’âba varsa dîde-i bîdârımız
Düşde bârî gayriden tenhâ düşürsek yârımız
Gökde her bir ahrete yüz bin şerâr eyler kırân
Kevkebe basdırdı çarhı âh-ı âteş-bârımız
Şâh-ı aşkız her ne emr etsek müsahhardır felek
Oldı mı mâh-ı nevle hıdmetkâr-ı hancer-dârımız
Biz hazân u hâr kaydından berî bülbülleriz
Sîne-i pür-dâğımızdır bâğımız gülzârımız
Biz reh-i aşk içre terk-i ser kılan âşıklarız
Çıkmasa Ferhâd-veş başa aceb mi kârımız
Bezm-i gamda cismimiz bir şem’-i şevk-engîz olur
Âteş-i dilden tutuşsa kûşe-i destârımız
Bâde-i aşka hum olmuş bir tabî’atden çıkar
Âlemi mest itse ey Nef’î nola eş’ârımız
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Bahtımız uyansa, uykusuz gözlerimiz uykuya dalsa… Hiç olmazsa rüyâmızda sevgiliyi başkalarından uzak, tenha bir yerde görsek.
Gökte burçlar, her yıldıza yüz bin kıvılcım saçar. Bizim ateş saçan âhımız ise bütün yıldızları bastırdı.
Biz aşk sultanıyız, felek her ne emredersek yerine getirir. O sanki yeni doğmuş ay ile, kapımızda hançeri elinde bekleyen bir hizmetkârımızdır.
Biz sonbahar ve diken kaygısından uzak bülbülleriz. Çünkü bizim bağımız, bahçemiz yaralar içindeki gönlümüzdür.
Biz aşık yolunda başını vermiş âşıklarız ki tıpkı Ferhâd gibi işimiz neticeye ulaşamazsa şaşılır mı? (Ferhâd, Şirin için dağları deldi ama ona kavuşamadan külüngünü başına vurarak öldü.)
Gönlümüzün ateşinden, sarığımızın ucu şöyle bir tutuşsa, bedenimiz gam meclisini aydınlatan bir mum olur.
Ey Nef’î şiirimiz bütün âlemi sarhoş etse ne olur; böyle herkesi mest eden şiir, aşk şarabıyla dolu bir yaradılıştan çıkar.
İLGİLİ İÇERİK
NEFİ HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ ve ESERLERİ
NEFÎ (Ö. 1635) - KASİDE VE GAZEL
NEFİ - GÜZEL BEYİTLER (GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ)