NÂYIN Kİ ÇIKAR ZEMZEME SÛRÂHLARINDAN - NAİL-İ KADİM
GAZEL
Mef'ûlü / mefâ'îlü / mefâ'îlü / fe'ûlün
Nâyın ki çıkar zemzeme sûrâhlarından
Bülbüller öter sanki gülün şâhlarından
Bezm-i edebin bana mu’âşirleri yeğdir
Bî-rûy-ı rüyâ savma’a-küstâhlarından
Hâli ni’am-ı feyzdan âgende-şikemdir
Mestân-ı hevâ mey-gede tabbâhlarından
Huld içre şehîdân- mahabbet ser-i kuyun
Seyr itmeğe revzenler açar kâhlarından
Te’sîri yürekler derler ey Nâ’ilî-i zâr
Nâyın ki çıkar zemzeme sûrahlarından
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Neyin deliklerinden çıkan sesler, sanki gülün dalına konmuş öten bülbülleri andırıyor.
Edep meclisinin yoldaşlarını ben, ibadet yerlerinin iki yüzlü mensuplarına tercih ederim.
Nimetlerin bolluğuyla karınları doymuş olanlar, şarap içmiş rahavete dalmış aşçılardan farksızdırlar.
Senin köyünde aşkından şehit olanlar, cennettedirler. Onlar şimdi oturdukları köşkte, cenneti seyretmek için köşklerine pencereler açıyorlar.
Ey ağlayıp inleyen Nailî, neyin deliklerinden çıkan o âhenkli sesler öyle tesir eder ki dinleyenlerin yüreğini deler.
İLGİLİ İÇERİK