GERÇİ GÜLZÂR-I CİHÂNDA GÜL OLUR HÂRA YAKIN - NECATİ BEY
GAZEL
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün
Gerçi gülzâr-ı cihânda gül olur hâra yakın
Hak ırağ eylesün andan k’ola ağyâru yakın
Lebün umar vancak zülfüne gönlüm gerçi
Kişi cândan keser ümmid olıcak dâra yakın
Şükr idüp yirlere sürer yüzini sâye gibi
Afitab olduğuna hüsn ile dildâra yakın
Katı çok başlıdurur zülfine dolaşma gönül
Sana bir bend geçer olma o tarrâra yakın
Üzülür gül açılur gonca gülistândan eğer
Bu had ü hande ile yâr ola gülzâra yakın
Diledüm bûse lebinden didi pes cânun idi
Hele bir şivedurur bu dahi ikrâra yakın
Lebi şevkı iledür zülfe Necâti gönlin
Beli tiryâk olıcak varsa olur mâra yakın
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Gerçi bu cihan gül bahçesinde gül dikene yakın olur, lâkin Tanrı o sevgiliyi gayrılara yakın olmaktan korusun.
Her ne kadar kişi darağacına yakın olunca candan ümidini keserse de, gönlüm saçına varınca dudağını umar.
Güneş, güzellikte sevgiliye yakın olduğuna şükredip yüzünü gölge gibi yerlere sürer.
Çok hileler bilir, zalimdir ey gönül, zülfüne dolaşma; sana bir oyun oynar, bir iş eder o dolandırıcıya yaklaşma!
Eğer bu yanak ve bu gülüşle sevgili gül bahçesine yakın gelirse gül üzülür, gonca açılır.
Dudağından öpmeyi, diledim “Pes, sanki canındır, kendinindir” dedi; hele bu da kabul etmeye yakın bir söyleyiş tarzıdır.
Dudağının arzusu Necâti’nin gönlünü saça iletmektedir; elbette yılan zehirlenmesinden dolayı tedavi olunmak kaderinde olan yılana yaklaşır.
İLGİLİ İÇERİK