DİDÜN EY DİL SANA YÂR İDE VEFÂ HANDÂN OL - NECATİ BEY
GAZEL
Fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilâtün / fe'ilün
Didün ey dil sana yâr ide vefâ handân ol
Âh idüp derd-i derûn ile didi andan ol
Bana cânân işiği Kâ’be sana ey sofi
Tek yüzün görmeyelüm var Mısıra sultân ol
Didüm işigüne yüzüm süreyim güldi didi
İşte bak Kâ’be gerek hâcî gerek kurbân ol
Ey vefâsuz güzel efgân ile geçdi günümüz
Bir gice külbe-i ahzânumuza mihmân ol
Hasret ü derd ile ey dil beni vîrân itdün
Göreyin hasret ü derd ile seni vîrân ol
Düşman oldun ise halk ile kayırmaz bârî
İşiği itleri ile yüri var yârân ol
Ko Necâtî gâm-ı cânân ile cânun çıksun
Sana kim didi ki var her güzele hayrân ol
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Ey gönül, sevgili sana vefâ gösterir gülümse, dedim; içindeki derdle bir âh edip “bu derdim de ondandır “ dedi.
Sevgilinin eşiği benim, Kâbe de senin ey sofu; istersen var Mısır ’a sultan ol, yeter ki yüzünü görmeyelim!
Dedim ki “Eşiğe yüzümü süreyim “, güldü; ”Bak, işte Kâbe, istersen hacı, istersen kurban ol “ dedi.
Ey vefâsız güzel, günümüz figanlar ile geçti; ne olur, bir gececik hüzünlerle dolu kulübemize konuk ol!
Ey gönül, hasret ve derd ile beni viran ettin; göreyim sen de hasret ve derd ile viran ol.
Halk ile düşman oldunsa zararı yok, bârî yürü var da kapısının itleri ile ahbâb ol.
Ey Necâtî, sevgilinin gamı ile canın çıkarsa yeridir, sana var her güzele hayran ol diye kim dedi!
İLGİLİ İÇERİK