HÂK-İ PÂYUNA KUL OLDUĞUM NE LÂZIM BEN DİMEK - NECATİ BEY
GAZEL
Fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilâtün / fâ'ilün
Hâk-i pâyuna kul olduğum ne lâzım ben dimek
Bende ye lâyık mıdur sultânum evvel ben dimek
Benlüği terk eyle mutrib nâleni dilsûz kıl
Bezm-i cândur ayb ola uşşâk içinde ten dimek
Gül yüzünle sahn-ı gülşen şöyle zîbâ oldı kim
Dostum ta ’rifolupdur cennete Gülşen dimek
Pâydar olmaz güzellik razv-ı cennet gibi
Sen bilürsin ey yüzi cennet hele benden dimek
Ben kulunçün dir imişsin kim bana cânın virür
Ölmek olur dostum olmaz sana yalan dimek
Goncanun ağzına bakarken çemende andelîb
Gülşenün ahvâlini câiz midür sûsen dimek
Gonca-veş cân u surâhî hep ağız bir itdiler
İç diyu sofî Necâtîye ne lâzım ne dimek
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Kapıda kul olduğumu benim söylemem gerek mi? Kula senden önce söze başlayıp “ben ” demesi veyâ sen varken kendinden bahsetmesi lâyık mıdır, sultânım?
Ey saz çalan, benliği bırak da feryâdını gönül yakıcı kıl; can meclisidir bu, âşıkların içinde tenden bahsetmek ayıptır.
Çiçek bahçesinin yüzü, senin gül yüzünle öyle güzelleşti ki sevgilim, cennete çiçek bahçesi demek onu târif etmek olur, çünki çiçek bahçesinin cennet farkı kalmadı.
Güzellik cennet bahçesi gibi devâmlı olmaz; sen bilirsin ey cennet yüzlü, hele benden demesi!
Ben kulun için “Bana canını verir” diyormuşsun; ölürüm de seni yalancı çıkarmam ey sevgilim.
Bülbül bir işâret için bahçede goncanın ağzına bakarken, çiçek bahçesinin ahvâlini susamın demesi câiz midir?
Can ve surâhi gonca gibi ağız bir ettiler; ey sofu, senin iç diye Necâti’ye söylemenin ne gereği var?
İLGİLİ İÇERİK