BİLMEM BU DİL-İ RÜSVÂ DÎVÂNE MİDİR BİLMEM - ESRAR DEDE
GAZEL
Bilmem bu dil-i rüsvâ dîvâne midir bilmem
Ümmîd visâl eyler mestâne midir bilmem
Sermest-ü harâb ettin ey gamze beni hâlâ
Her mevc-i nigâhın bir peymâne midir bilmem
Sen işvede yektâsın mislin hele yok ammâ
Ol fitnede hâlin de bir dâne midir bilmem
Her kûşede sad-mestân sad-gulgule sad-destân
Yâ Rab dil-i âşuftem meyhâne midir bilmem
Her günc-i harâbında bir genc-i mutalsam var
Bu sîne pür-şûrum virâne midir bilmem
Lutf etgame ahd etmiş Esrâra o kâfir-hû
Yohsa yine maksûdu efsâne midir bilmem
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Bu alçak gönül deli divane midir, bilemiyorum. Kavuşma hayaline kendini kaptırmış sarhoş mudur anlayamıyorum.
Ey bakış beni sarhoş ve perişan ettin. Hâlâ her bakışının kabarcığı bir büyük kadeh midir, bilmem
Sen naz ve işvede bir tanesin; eşin benzerin yok ama fitne alanında benin de bir tane midir bilemiyorum
Her köşede yüzlerce sarhoş, yüzlerce bağırtı, çağırtı, yüzlerce hikâye: Ey Allah’ım, bu deli gönlüm meyhane midir nedir?
Her yıkık köşende bir tılsımlı hazine var. Bu kargaşa içindeki gönlüm virane midir, nedir?
O kâfir Esrâr'a acıyacağına söz vermiş. Tanrım! Yoksa onun amacı yine asılsız hikâyeler söylemek midir?
İLGİLİ İÇERİK