YAPMAK DA YAPILMAK DA MEYHÂNEDE KALMIŞTIR - ESRAR DEDE
GAZEL
Mef'ûlü / mefâ'îlü / mefâ'îlü / fe'ûlün
Yapmak da yapılmak da meyhânede kalmıştır
Âsâr-ı imâret hep virânede kalmıştır
Girdâb-ı şuur içre ser-geştedir âkiller
Âzâdeliğin zevki dîvânede kalmıştır
Sûfî arayıp gezme bîhûde mesâcidde
Feyzin eseri şimdi hum-hânede kalmıştır
Ol çeşm hamûş olmuş hem-sâye-i küfr-i zülf
Îsâ bu gece gûyâ büthânede kalmıştır
Da’vâsını terk etsin bülbülde fedâ yoktur
Bir nükteciği aşkın pervânede kalmıştır
Derd-i dilim arzettim güldü dedi ol kâfir
Nolmuş yine Esrâra efsânede kalmıştır
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
Yapmak da meyhanede kalmıştır, yapılma da artık bayındır eserler hep yıkık dökük yerlerde kalmıştır.
Akıllı kişiler şuur girdabına düşmüşler, başları dönüp durmada; özgürlük zevki ancak delide kaldı.
Ey sofu, mescitte boş yere dolanıp durma, şimdi feyiz eseri ancak meyhanede bulunabilir.
Zülfün kara gölgesiyle birlikte o göz susmuş. Sanki İsa peygamber bu gece putlar evinde kalmış.
Bülbül canını feda etmeyi göze almaz, davasından vazgeçmezsin. Aşkın pek küçük bir eseri, ancak kendini yakmaktan çekinmeyen pervanede kalmıştır.
Gönlümün derdini söyleyince o kâfir gülüp şöyle dedi: Esrâr’a gene neler olmuş da masallar anlatıyor.
İLGİLİ İÇERİK