1. Söylemez küsmüş bana cânâne söyle'n söylesün
N'eyledüm ol yâr-ı 'âlî-şâne söyle'n söylesün
2. Nâz ile güftâre gelmezse helâk eyler beni
Ol cefâ vü cevri bî-pâyâne söyle'n söylesün
3. Derd-i 'aşkı gayrıdan sorma'n ne bilsün çekmeyen
Anı yine 'âşık-ı nâlâne söyle'n söylesün
4. Hâr zahmından neler çekdügümi gül-zârda
Bâğ-bân bülbül-i giryâne söyle'n söylesün
5. Bâkîye di'n durmasun güftâra tâkat var iken
Vaktidür ol husrev-i devrâne söyle'n söylesün
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE
1. Nazlı yâr benimle küsmüş... (Ne olur) söyleyin de konuşsun; o şanlı şöhretli sevgiliye ben ne ettim, söylesin!
2. (O sevgili) nazlanarak, konuşmaya başlamazsa beni helâk edecek. O, ezası ve cefası bitip tükenmek bilmeyen sevgiliye deyin de konuşsun!
3. Aşk derdini gönül ehli olmayanlara sormayın; çekmeyen ne bilir? ... Onu yine ağlayıp inleyen aşığa sorun da o söylesin.
4. Bahçevana söyleyin de; benim, gül bahçesinde dikenlerin açtığı yaralardan neler çektiğimi sulu göz bülbüle anlatsın.
5. Bâkîye söyleyin de; söz söylemeğe henüz takati varken, tam zamanıdır, o, devrin güçlü padişahı için şiirler yazsın.
BAKİ, Muhammed Nur DOĞAN
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: