Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

MÜSTEZÂD

Müstezâd Arapça “ziyâde” kökünden “arttırılmış, eklenmiş” anlamlarındadır. Nazım şekli olarak müstezâd, gazelden türetilmiş bir şekildir. Müstezâdlar aruzun “Mef’ûlü mefâ’îlü mefâ'îlü fa'ûlün” kalıbıyla yazılır ve her mısra'ın altına “Mef'ûlü faulün” cüzleriyle yazılmış kısa bir mısrâ eklenir. Müstezâd'ın asıl vezni budur. Ama pek az da olsa “Mef'ûlü mefâ'îlü mefâ'îlü mefâ'îlü”, “Müfte'ilün müfte’ilün müfte'ilün fâ’”, “Mefâ'îlün mefâ'îlün mefâ'îlün mefâ'îlün”, “Mefâ'îlün fe'ilâtün mefâ'ilün fe'ilün”, “Fâilâtün fâi'lâtün fâ'ilün” kalıplarıyla yazılmış gazel mısrâlarına ilk ve son, yani “Mef’ûlü mefâ'îlü”, “Müfte'ilün fâ'“, “Mefâ’îlün mefâ'îlün”, “Mefâ'îlün fe'ilün, “Fâ'ilâtün fâ'ilün” cüzleriyle kısa mısrâlar eklenmiş müstezâdlar da görülmüştür. Eklenen bu kısa parçalara ziyâde denir. Bu eklemeler gazele yeni bir ahenk katmak ve beyitlerin anlamlarını güçlendirmek için yapılmıştır.

Müstezâd'ın bir beyti uzun kısa, tekrar uzun ve kısa olmak üzere dört mısrâdır. En çok görülen müstezâd kafiyesi dört şekildedir (Büyük harfler uzun, küçük harfler kısa mısrâlar) :

1. A a A a Bb Aa Cc Aa (Örnek 1)

2. A a A a B x A a C x A a (Örnek 2)

3.AbAbCcAbDdAb

4. A b Ab C x Ab D x Ab (Örnek 3)

Üçüncü şekil müstezâdlarda gazelin serbest mısrâları ilk ziyâde ile kafiyelenir. Dördüncü şekil, en serbest kafiyeli müstezadlardır. Sanki uzun ve kısa mısrâlarla söylenmiş, kafiyeleri ayrı iki gazelin iç içe yerleştirilişi gibidir.

Çok az da olsa, beyitleri altı mısrâ olan, yani iki ziyâdesi bulunan müstezâdlar da söylenmiştir (Örnek 4). Dört mısrâlı müstezadlara Sade altı mısralı müstezâdlara Çift denir.

Müstezadların özel vezinlerle yazılmaları yanında, anlamları bakımından da öteki nazım şekillerinden ayrıldıkları bir özellikleri vardır: Müstezadlarda ziyâdeler okunsa da okunmasa da beytin anlamının bozulmaması ve güzelliğinin azalmaması gerekir. Kısa parçalar çıkarıldığında bir anlam eksikliği gösteren, ya da kısa mısrâların ayrıca bir güzellik katmadığı müstezâdlar başarılı sayılmazlar. Bu bakımdan iyi bir müstezâd yazmak şairler için oldukça güç bir iş olmuştur.

Müstezâd nazım şekli edebiyatımızda ilk yüzyıllardan beri, ama az sayıda kullanılmıştır. Bu arada Seyyid Nesimî'nin, Eğridirli Hacı Kemal'in bir müstezadı vardır. Edirneli Şahidinin Leylâ ve Mecnûnu'nda, Hayreti (ölm. 1534-35) ve Şâhidî Dede (ölm. 1550)’nin divanlarında birer müstezadları vardır. Fuzulî (ölm. 1556), Yahya Bey (ölm. 1582) ve XVII. yüzyıl şairlerinden Nâ'ilî (ölm. 1566) yine birer müstezad söylemişlerdir. XVIII. yüzyıl şairlerinden Nedim (ölm. 1730), Erzurumlu İbrahim Hakkı (ölm. 1722), ve Gâlib Dede (ölm. 1798-99) de ikişer müstezad görülür. Enderunlu Fâzıl’ın dört müstezadı vardır. XIX. yüzyılda müstezad yazan şairler çoğalmıştır: Pertev Paşa (ölm. 1837)'nın divanında bir, Leylâ Hanım (ölm. 1851)'da beş, Şeref Hanım (ölm. İ861) ve Nevres (ölm. 1876) de ikişer müstezad vardır.

Divan şairlerince çok az kullanılmasına karşılık müstezad halk edebiyatında daha çok benimsenmiş “yedekli”.. “ayaklı” adlarıyla çokça kullanılmıştır. Servetifünun edebiyatında ve daha sonraları da müstezad adıyla bazı şiirler yazılmışsa da daha çok Serbest müstezad denilen ve bütün aruz kalıplarıyla yazılabilen bu şeklin eski divanlarda görülen müstezadlarla uzun ve kısa mısrâ benzerliğinden başka bir ilişkisi kalmamıştır.

 

İki ziyadeli müstezad

Ölçü ve uyak düzeni bakımından tek ziyadeli müstezadın benzetilir. Yalnız, ziyade dizeler iki tanedir ve uzun dizelerle uyaklıdır.

Hey hey ne acâib bezemiş hüsn ile Bârî
                               Bu sûret-i yâri
                             Bu nakş-ı nigân
Her ehl-i nazar kim göre tahsîn ola kârı
                               Bu çeşni ü izan
                                 Kalmaya karârı
Ry mutrib-ı dil-keş ele al çeng ü rebâbı
                                  Çâk eyle hicabı
                                  Ref’ eyle nikâbı
Ey sâki-i mevh-veş taşa çal şîşe-i ârı
                           Sun câm-ı ukârı
                            Def’ eyle humârı
Uşşâkı katâr eyledi aşk içre Muhammed
                           Ol şâh-ı mümecced
                             Ol matlab-ı maksad
Ey üştür-i dil sen olagör pîş-i katârı
                       Çok aşk ile bârı
                      Ye derd ile hârı

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi