Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

RÖPORTAJ

2. Radyo ve televizyon habercisinin araştırma ve soruşturma. Sonucunda hazırlamış olduğu program, mülakat.

Derin haber: Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan haber.

 

1. RÖPORTAJ

1.Konusu bir soruşturma, araştırma olan gazete veya dergi yazısı.

Gazete ve dergilerde yayımlanan yazı türlerinden biridir. Öğretici yazı türüdür. Bir olay, bir durum; yerinde gezip görülerek, olayla ya da durumla ilgili değişik kişilerle konuşularak, soruşturularak yazılır. Röportaj hem gezi yazılarının hem makalenin özelliklerini taşır. Makale gibi dayandığı sağlam bir düşünceyi, bir tez vardır.

Yazar; sorunu yerinde inceleyerek, gezip görerek, halkla, varsa mağdurla ve yetkili kişilerle konuşarak; fotoğraf, belge, istatistik bilgiler... gibi bilgilerle destekleyerek okuyucunun bilgisine sunar. En çok kamuoyu toplayan gazete yazısıdır.

Çok yönlü anlatım olanakları vardır. Bu yönüyle diğer düşünce yazılarından zengindir. Uzunluğu çoğu zaman makaleden çoktur. Bazen bir röportaj yazısı gazetenin iç sayfalarından birinde dizi halinde günlerce yayınlanır. Okuyucunun sıkılmadan, merakla, okuduğu bir yazı bir türüdür.

Röportaj yazmak çok önemlidir. Bu nedenle de röportaj yazarının toplumsal sorumluluğu diğer yazarlardan daha çoktur. Röportaj yazarlığı ayrı bir ustalığı ve yan alan becerilerini gerektirir. Yazar evindeki köşesine çekilip yazmaz yazdıklarını.

Röportaj yazarı eline ayağına çabuk olmak zorundadır. Yazar bir yandan evinde çalışırken bir yandan kütüphanede, arşivde, devlet dairesinde, işyerlerinde araştırma yapacak; diğer yandan da olay yerinde incelemeler yapacaktır. Hem fotoğrafçı titizliği ile çalışacak; hem de yerine göre kimi zaman sevecenlikle, kimi zaman ısrarlı ama hiçbir zaman sırnaşık ve terbiyesiz olmadan, haddini bilerek, insan haklarını da çiğnemeden soruşturma yapacaktır. Bütün bunların yanında röportaj yazarı, okuyucu ile bağını koparmamak zorundadır.

(Canan İleri, Yazılı Anlatım Türleri I)


 RÖPORTAJ-2

Bu türe giren yazıları öğretici, bilgilendirici gazete yazıları arasına yerleştirenler olduğu gibi, bunun dışında düşünenler, röportajı tıpkı bir roman, bir öykü bir oyun gibi yaşatıcı yazılar arasında ele alanlar da vardır. Röportajın çok yönlü, çok boyutlu bir yazı niteliğini taşımasından doğmaktadır bu değişik adlandırmalar. Çünkü röportaj bir doğruyu, bir gerçeği; araştırma, inceleme, gezip görme yoluyla ya da soruşturma yöntemiyle yansıtır. Çok kez öyküsel bir örüntü içinde gerçekleştirir bunu. Gerektikçe fotoğrafın tanıklığına, desteğine başvurur Böylece okuyucuyu yaşamın içine sokar, yansıttığı doğrularla gerçeklerle yüz yüze getirir. Öğrettiğini yaşatarak öğretir

Yaşatarak öğretme, okuyucuyu yaşamla yaşamın özüyle' karşı karşıya getirme, röportajın belirleyici bir niteliğidir. Bir bakıma öykülerin, romanların, oyunların da belirleyici özelliğidir bu. Ancak bir röportaj ne bir roman, ne bir öykü'ne de bir oyundur. Gazeteciliğin önemli bir dalıdır röportaj. Bilgiyi haberi, gerçeği açık, yalın, çarpıcı bir dille okura ileten bir yazı türüdür Okuyucuyu sıkmadan, kendini tatlı tatlı okutan, gücünü ve inandırıcılığını belgelerden alan bir yazı biçimidir. Ama okuyucuyu belgelerin de ötesine geçiren bir yazı.

(...)

Gerçeğe varmaya, gerçeğin kabuğunu kırıp ardında yatan nedenleri yansıtmaya yönelir röportaj. Bu yansıtımın açık seçik, içten olması gerekir. Yalana dolana, eski deyişle lafazanlığa yer yoktur röportajda. Öte yandan üzerinde durulan, anlatılmaya, deşelemeye çalışılan konu ya da sorunun da değişik boyutlarıyla ele alınması gerekir. Bunun için de çok yönlü bir çalışma düzeni içerisine girer röportajcı. Salt izlenimleriyle, gözlemleriyle yetinmez. Üzerinde çalıştığı konuyla ilgili kendinden önce kimler ne söylemişse onu bulur, okur, notlar alır. Fotoğraflar çeker, teyplerden yararlanır, ses alır. Amaç gerçeği çarpıtmadan konuyu düş gücüyle renklendirmeden vermektir.

Röportaj, tek bir konuda tek bir yazı olabildiği gibi, aynı konuda dizi yazılar da olabilir. Dizi röportajlar bir konuyu değişik yönleriyle kuşatır, yansıtır. Tek röportajın yapısıyla dizi röportajın yapısı, dil ve anlatım örüntüsü değişmez.

(...)

Bizde röportaj türünün anlamı oldukça sınırlıydı başlangıçta. "Mülakat" sözcüğünün anlamı içinde düşünülüyor, herhangi bir alanda tanınmış, ünlenmiş bir kişiye sorular sorma, soruların yanıtını alma biçiminde anlaşılıyordu röportaj. Ruşen Eşref Ünaydın'ın; aralarında Abdülhak Hamit, Halit Ziya, Mehmet Emin, Halide Edip... gibi ünlü yazar ve ozanlarla yaptığı Diyorlar ki adını verdiği konuşmalar, mülakat biçimindeki röportajcılığın ilk örneği sayılabilir. Bu tür konuşmaları ondan sonra da sürdürenler çıkmıştır (Hikmet Feridun Es: Bugün de Diyorlar ki 1932 Mustafa Baydar: Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar 1960, Gavsi Ozansoy: 40 Yıl Sonra Diyorlar ki 1962, Yaşar Nabi: Edebiyatçılarımız Konuşuyor (1976). Röportajın bu bağlamda kullanımı bugün de yaşarlığını koruyor.

(...)

Röportaj gözlem gücünü büyük ölçüde gerektiren bir yazı türüdür. Gözlem gücünün yanı sıra gerçeği saptırmadan, değiştirmeden algılamayı; altında yatan insana özgü dramları ve dramatik durumları bütün yönleriyle algılamayı zorunlu kılan bir yazı biçimidir. Bu biçimi en iyi kullanan yazarlar da romancılardır bir bakıma. Jack London, E.Hemingvvay, M.Gorki, K.Simonot, L.Collins, N. Mailer, C.Malaparte, D. Lapierre gibi yazarlar dünya yazınında röportaj türünün usta adları arasında yer alır. Bizde de Yaşar Kemal, Fikret Otyam, Bekir Yıldız, Dursun Akçam, Yılmaz Çetiner, Halit Çapın, Refik Durbaş... Bu türde başarılı örnekler vermişlerdir.

(Emin Özdemir, Yazınsal Türler)

 

 İLGİLİ İÇERİK

MÜLAKAT - RÖPORTAJ FARKI

RÖPORTAJ ÖRNEKLERİ

 RÖPORTAJ

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi