Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ANLATIMIN ÖZELLİKLERİ

Anlatımın başarıya ulaşmasında yazarın benimsediği tavrın yanında anlatımın dil ve biçim özellikleri de önemlidir. İyi bir anlatımda kimi dil ve biçim özelliklerine uyulması gerekir.

İyi Bir Metinde Bulunması Gereken Dil ve Biçim Özellikleri

Anlatım, kendi içinde bütünlüğü olan önemli bir yapıdır. Bu yapı bir plan dahilinde ortaya çıkar. Söz konusu plan uygulanırken, yapılması gerekenler doğru şekilde uygulanırsa başarılı bir anlatım gerçekleşir. Şimdi iyi bir metinde bulunması gereken dil ve biçim özellikleri üzerinde duralım.

Sözcükler anlamca yerinde kullanılmalı: Anlatıcı, anlatımda kullandığı sözcüklerin anlamını iyi bilmelidir. Sözcüklerin cümlede yanlış kullanımı farklı biçimlerde ortaya çıkar. Örneğin anlamları yakın sözcükler birbiriyle karıştırabilir, sözcüklere yanlış anlamlar yüklenebilir. Bazen de olumlu ve olumsuz sözcükler birbirlerinin yerine kullanılır.

“Kişi yeni bir ortama girdiğinde önce çekimser olur. ”

cümlesindeki “çekimser” sözcüğü “görüş bildirmekten çekinmek” anlamındadır. Oysa cümlede verilmek istenen anlam “ürkek, sıkılgan”dır. Bu durumda cümlede “çekingen” sözcüğü kullanılmalıdır.

“Kendisinin olayda bir suçu olmadığını savunuyor. ”

cümlesinde “savunmak” fiili yanlış kullanılmıştır. Bu sözcüğün yerine “iddia etmek, ileri sürmek” sözlerinden biri kullanılmalıdır.

"Toplantıya ne Ali ne de Ayşe katılmadı. ”

cümlesinde “katılmadı” sözcüğünün yerine “katıldı” sözcüğü kullanılmalıdır.

“Yediği golle takımının yenilmesini sağladı."

cümlesinde “sağladı” sözcüğü yerine “neden oldu” sözü kullanılmalıdır.

Kültür dili (yazı dili) sözcükleri kullanılmalı: Dillerin, yazı dili ve konuşma dili olmak üzere iki biçimi vardır. Konuşma dilinde yerel söyleyişler kullanılır; şive, ağız özellikleri öne çıkar. Ancak yazı dili, ortak dildir; aynı zamanda kültür dilidir. Bu nedenle anlatıcı, metnin anlatımında yazı dilini yani kültür dilini esas almalıdır. Çünkü yerel dile ait kimi sözcüklerin anlamını bazı okurlar bilmeyebilir.

“Babam yarın işe gitmivcek. ”

cümlesindeki “gitmiycek” sözcüğü konuşma diliyle yazılmıştır. Bu sözcük, yazı dilindeki gibi “gitmeyecek” şeklinde yazılmalıydı.

Bahçemizdeki gazelleri toplayıp yaktık. ”

cümlesindeki “gazel” sözcüğü Kırşehir yöresinde “kurumuş ağaç yaprağı” anlamında kullanılmaktadır. Bu anlatımın herkes tarafından anlaşılması için “gazel” sözcüğü yerine “kurumuş ağaç yapraklan” sözünün kullanılması daha doğru olacaktır.

Türkçe sözcük ve deyimlere yer verilmeli: Bir yazarın temel görevleri arasında dili zenginleştirmek de vardır. Yazar, dili güzelleştirmeli; zenginleştirmelidir. Bunun için de anlatımda Türkçe sözcüklere ve deyimlere yer vermelidir. Dilimizde karşılığı bulunan yabancı sözcükleri kullanmaktan kaçınmalıdır.

“Babası ona yeni bir kompitur almış. ”

cümlesinde “kompitur” yerine “bilgisayar” sözcüğünü kullanmak gerekir.

“Yola çıkmadan önce arabanın deposunu fulledik. ”

cümlesinde “fullemek” gibi yarı İngilizce yarı Türkçe bir sözcüğün yerine “tam doldurmak” sözünü kullanmak doğru olacaktır.

Argo sözcükler ve argo deyimler kullanılmamalı: Argo sözcükler belli gruplar için özel anlamlar taşıyan sözcüklerdir. Bu sözcüklerin anlamı herkes tarafından bilinmeyebilir. Bu sözcükler dilin estetiğine uygun düşmeyebilir. Bu bağlamda anlatımda argo sözcüklerden ve deyimlerden uzak durmak gerekir.

“Fasafiso adamlara ayıracak vaktim yok benim. ”

cümlesinde “fasafiso” sözcüğü yerine “önemsiz” sözcüğünü kullanmak anlatımı daha estetik ve anlaşılır kılacaktır.

Kaba sözcük ve sövgü kullanılmamalı: Kaba, onur kırıcı - söz ve sövgülerin konuşma ve yazmada kullanılmaması gerekir.

“Ulan, İbo gelsene!”

şeklindeki bir anlatım yerine “İbrahim, gelir misin?” şeklinde bir anlatım benimsenmelidir.

Gereksiz sözcük kullanılmamalı: Cümlede aynı anlama gelen sözcüklerin yan yana kullanılması anlatımı kötüleştirir. Cümleye bir anlam katmayan, çıkarılması cümlenin anlamında bir eksikliğe yol açmayan sözcük o cümlede gereksizdir. Gereksiz sözcük kullanımı değişik şekillerde olur.

“Vakfımız yoksul, fakir kişilere yardım ediyor. ’’

cümlesinde olduğu gibi, eş anlamlı sözcüklerin birlikte kullanılması anlatımı bozar. Bu cümleden “fakir” ve “yoksul” sözcüklerinden biri çıkarılmalıdır.

“Suçlamalara karşı ağzını açmadı, bir sev söylemedi. ”

örneğinde olduğu gibi, cümlede deyimin anlamı ile birlikte kullanılması gereksiz sözcük kullanımıdır. Bu cümlede ya deyim ya da anlamı çıkarılmalıdır.

“Yazarla tam iki yıl karşılıklı mektuplaştık. ”

örneğinde olduğu gibi, aynı anlama gelen eklerle sözcüklerin birlikte kullanılması gereksiz sözcük kullanımıdır. “Mektuplaşmak” eylemi zaten “karşılıklı” yapma anlamını taşır. Bu nedenle cümleden “karşılıklı” sözcüğü çıkarılmalıdır.

“Bu mahallede yaklaşık iki yıl kadar oturduk."

örneğinde olduğu gibi, anlamı birbirini kapsayan sözcüklerin birlikte kullanılması gereksiz sözcük kullanımına girer. Bu nedenle cümledeki “yaklaşık” veya “kadar” sözcüklerinden biri çıkarılmalıdır.

Sözcükler yanlış yapıyla kullanılmamalı: Türemiş sözcükler kullanılırken dikkatli olunmalı, yanlışlık yapılmamalıdır.

“Eve aiderkene yolda öğretmenime rastladım."

cümlesinde “giderkene” yerine “giderken” sözcüğü kullanılmalıdır.

“Çok kitap okuma kişiyi yazı yazmaya da yöneltebilir. ”

cümlesinde “yöneltebilir" yerine “yönlendirebilir” sözcüğü kullanılmalıdır.

“Bu çalışmalar kişiyi iyi bir yazıcı yapabilir. ”

cümlesinde “yazıcı” sözcüğü yerine “yazar” sözcüğü kullanılmalıdır.

SON EKLENENLER

Üye Girişi