Kullanıcı Oyu: 3 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Yan yana dizilen kelimeler, ya yargı bildirerek cümleyi, ya da varlık ve hareketleri karşılayarak kelime gruplarını meydana getirirler. Bu diziliş, Türkçenin söz diziminin bazı kurallarına bağlıdır. Türkçe söz diziminin en belirgin özelliği, ana unsurun genellikle sonda bulunmasıdır.

Kelimelerin, bir varlığı, kavramı, niteliği, durumu, hareketi karşılamak üzere, belirli kurallar içinde yan yana gelerek oluşturdukları kelime topluluklarına kelime grubu denir..

Varlıklar, kavramlar, nitelikler, durumlar, hareketler birer kelimeyle de karşılanır. Ama bir kelime bunlardan birini karşılamaya yetmiyorsa, yani bir varlığı, kavramı, niteliği, durumu, hareketi ancak birden fazla kelimeyle karşılayacaksak kelime gruplarını kullanırız.

Kelime ile kelime grubu arasındaki fark, kelime grubunun belli kurallar dahilinde bir araya gelen kelimelerden oluşuyor olmasıdır. Yani kelime grubunun birden fazla kelimeden oluşması.

Kelime Gruplarının Görevleri ve Özellikleri

Tek kelime ile karşılanmayan varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri karşılar. Kelime grupları, kavramları en verimli şekilde dile getirmede kullanılan kolaylıklardır.

Meselâ, “ipek” ve “böcek” kelimeleri tek başlarına birer varlığı karşılarlar. Ama “ipek böceği” kelime grubunun karşıladığı varlığı tek kelime ile karşılayamayız.

Bunun gibi “telefon etmek, kör olmak, fotoğraf makinesi” kavramlarını da tek kelime ile karşılamak mümkün değildir.

Kelime gruplarının en küçüğü iki kelimeden oluşur.

Varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri, anlamlarını genişleterek, belirterek, pekiştirerek, niteleyerek karşılar.

Meselâ, “Çocuk çiçeği arkadaşına uzattı.” cümlesini, “Küçük çocuk, elindeki kır çiçeklerini çok sevdiği arkadaşına uzattı.” şeklinde, varlıkların nitelik ve niceliklerini de bildirerek ifade edebiliriz.

Cümle ve diğer kelime grupları içinde, tek kelime gibi (isim, sıfat, zarf ve fiil) görev yapar.

Küçük çocuk, / elindeki kır çiçeklerini / çok sevdiği arkadaşına / uzattı.

İsim isim isim fiil

Dallarda uzanan hışırtılar, / ağaçtan ağaca sürüklenerek, / ormanın kızıl

İsim zarf isim

derinliklerinde / kayboluyordu.

fiil

elindeki / kır çiçeklerini

isim

çok sevdiği / arkadaşına

sıfat

Dallarda uzanan / hışırtılar,

sıfat

ağaçtan ağaca / sürüklenerek,

ikileme

ormanın / kızıl derinliklerinde

isim

]Ana unsur grubun sonundadır.

Yemyeşil ovalar ana unsur: ovalar

Kuş sesleri ana unsur: sesler

Fiile dayalı gruplarda hareketin oluş sırası gösterilir.

Gülü koparıp koklayınca önce koparma, sonra koklama

Birleşik fiille edat grubunda ana unsur başta bulunur.

Gelebilmek ana unsur: gelmek

Adam gibi ana unsur: adam

Kelime gruplarında unsurların sırası, konuşma ve şiir dilinde değişebilir, araya gruba dahil olmayan kelimeler girebilir.

Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl.

Gönlümü, Maraşlı’nın yaktı kara haberi.

Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak.

Kandilli yüzerken uykularda,

Mehtabı sürükledik sularda.

Sırtına Sakarya’nın Türk tarihi vurulur.

Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin.

]Kelime gruplarının diğer kelimelerle ve kelime gruplarıyla ilişkisi, grubun sonundaki çekim ekleriyle sağlanır. Bu çekim ekleri sadece grubun son kelimesine değil, o gruba aittir.

Çalışkan insan, kendi varlığında hüküm süren bir aheng-i bütün kâinat-a nakleder.

]İkiden fazla kelimeden oluşan gruplarda içe içe geçmiş, birbirini tamamlayan başka kelime grupları da bulunur.

Küçük oda

soluk ışık

mumun soluk ışığı

Küçük odadaki mumun soluk ışığı

]Kelime gruplarının vurgusu grubun yapısına göre değişir.

Küçük odadaki mumun soluk ışığı

bütün kâinat

BAŞLICA KELİME GRUPLARI

İSİM-FİİL GRUBU

Bir isim-fiil (mastar) ile ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimelerin veya kelime gruplarının oluşturduğu yeni gruba isim-fiil grubu denir.

Grubun ana unsuru isim-fiildir ve sonda bulunur. Vurgu isim-fiilden önceki unsurdadır.

Mastar, grupta yüklem görevi yapar. Ondan önce gelen kelimeler de cümlede olduğu gibi özne, nesne, tümleç olurlar.

Onu biraz sonra çekeceği acıya hazırlamak...

Nesne dolaylı tüml. Yülem

Suda, rüzgârda, kuşta senin sedanı duyup /

zarf

Seni / beyaz çiçekli dallar içinde / sanmak

Nesne dolaylı tüml. Yükl.

Halk sanatına, halk ağzına, halk hayatına / daima / açık olma...

Dolaylı tümleçler zarf yüklem

Uzun bir ayrılıktan sonra / sılaya / dönüş...

Zarf tüml. Dt y.

Etrafına / bir keklik gibi ürke ürke / bakış(ından anladım.)

Dt zt y.

Bu grup, cümle ve kelime grubu içinde isim olarak kullanılır.

Etrafına bir keklik gibi ürke ürke bakışından anladım.

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Bir faciadır, böyle bir âlemde uyanmak.

SIFAT-FİİL GRUBU

Bir sıfat-fiil ve bu sıfat-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime gruplarına sıfat-fiil grubu denir.

Grubun ana unsuru sıfat-fiildir ve sonda bulunur. Cümleler öğelerine ayrılırken sıfat-fiil ve ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimeler ayrılmaz.

Sıfat-fiil, grupta yüklem görevindedir. Vurgu, sıfat-fiilden önceki unsurdadır.

]Sıfat-fiilden önce gelen kelimeler, cümlede olduğu gibi, özne, nesne, zarf tümleci ve dolaylı tümleç olarak adlandırılırlar. Bu yüzden sıfat-fiillerle ve sıfat-fiil gruplarıyla birleşik cümleler yapılır.

Eski İstanbul'un güzel semtlerini yaratan / Türklük

Sıfat isim

Eski İstanbul'un güzel semtlerini / yaratan

Nesne yüklem

Bütün hayalleri yıkılmış / insanlar

Sıfat isim

Bütün hayalleri / yıkılmış

Özne yüklem

Her içine girdiği odaya bir şefkat serinliği getiren / bu kız

Sıfat isim

Her içine girdiği odaya / bir şefkat serinliği / getiren

Dolaylı tüml. Nesne yüklem

Bu grup, kelime grubu içinde sıfat ve isim; cümlede, özne, nesne, zarf ve yer tamlayıcısı olarak kullanılır.

Mısralarında nağme hissedilmeyen / bir manzume

Sıfat isim

Bu eseri tamamlamak için ne kadar çabaladığını / hiç kimse bilmiyordu.

Sıfat-fiil grubu, isim, nesne

Sabrından saray yapan / sultanları bilirim.

Sıfat isim

Birleşik isim olarak kullanılan sıfat-fiiller vardır:

Vatansever, cankurtaran, çöpçatan...

ZARF-FİİL GRUBU

Bir zarf-fiil ve bu zarf-fiile bağlı unsur veya unsurlardan kurulan kelime gruplarına zarf-fiil grubu denir.

Grubun ana unsuru zarf-fiildir ve sonda bulunur. Cümleler öğelerine ayrılırken zarf-fiil ve ondan önce gelen ve ona bağlı olan kelimeler ayrılmazlar.

Zarf-fiil, grupta yüklem görevindedir. Vurgu, zarf-fiilden önceki unsurdadır.

Zarf-fiilden önce gelen kelimeler, cümlede olduğu gibi, özne, nesne, zarf tümleci ve dolaylı tümleç olarak adlandırılırlar. Bu yüzden zarf-fiillerle ve zarf-fiil gruplarıyla birleşik cümleler yapılır.

Son gülün karşısında / son bülbül / ah ederken...

Dolaylı tüml. Özne yüklem

Bu yaman dağların hayalini / hatırımdan / silince...

Nesne dlı tüml. Yükl.

Kanatlarını açan kocaman bir kartal gibi / kollarını / açarak...

Edat tüml. Nesne yükl.

Pembe hayaller / kura kura

Nesne yükl.

Hâl ekleriyle çekime girmiş bazı sıfat-fiiller, cümlede zarf görevi yaparlar. Bunlar da birer zarf-fiil grubudur.

Müzik başladığında / bütün salon bir sessizliğe gömüldü.

Sudur, akar / kendi bildiğince.

Pencere, en iyisi pencere

Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa

Dört duvarı göreceğine. (OV)

“-r, -mez”, “-di mi”, “-di, -eli” ile kurulan gruplar da birer zarf-fiil grubudur.

Bir pırıltı gördü mü / gözle hemen dalıyor.

Ben bu gurbet ele düştüm düşeli

Her gün biraz daha süzülmekteyim.

Çamlıca’nın bu asıl çevresine girer girmez, artık eniştemizin köşkünün tılsımlı duygularını tatmaya koyulurduk.

Bu grup, kelime grubu ve cümle içinde zarf olarak kullanılır.

Bahar geleli / kargalar sınırsız bir neşe içinde.

Dargınlığını unutup / onunla barışmak istiyor.

Yokuşu çıkar çıkmaz, / kurumuş başak tarlalarıyla karşılaştık.

Kardan, yağmurdan, rüzgârdan sora sora /

Bir yol bulup / giderdim anılara.

Zarf-fiil grubu yüklem olarak da kullanılabilir.

Âlemde gündüz gönlümüze işkencedir

Bence bayram ufukta gün bitincedir.

TEKRAR GRUBU (İKİLEME)

Bir nesneyi veya hareketi karşılamak için eş görevli iki kelimenin meydana getirdiği kelime grubudur.

Grupta her unsur kendi vurgusunu taşır; kelimeler arasına virgül konmaz.

Eğri büğrü, çoluk çocuk, er geç, senli benli, ezildi büzüldü, delidolu,

Vah vah, oh oh, fısıl fısıl, şırıl şırıl, zıp zıp, yavaş yavaş, sabah sabah,

Baka baka, gide gele, olmaz olmaz, bitmez tükenmez, demet demet, öbek öbek...

Yapılış şekillerine göre çeşitleri

a.       Aynı kelimenin tekrarı

Mışıl mışıl, yavaş yavaş, koşa koşa, ılık ılık, koca koca...

b.      Yakın veya eş anlamlı kelimeler

Doğru dürüst, eğri büğrü, kılık kıyafet, dayalı döşeli, güle oynaya...

Okul mokul, çanta manta, halı malı...

c.       Zıt anlamlı kelimeler

Bata çıka, irili ufaklı, ölüm kalım, dosta düşmana...

Tekrarlar anlamı kuvvetlendirir; nesneye ve harekete çokluk, süreklilik ve beraberlik anlamları katar.

Mini mini çocuklar

Diyar diyar dolaştım.

Yaza yaza usandı.

İyi kötü bir şeyler yaptı.

Grubu oluşturan kelimeler çekim eki alabilir.

evi barkı, evini barkını, sağa sola, işinde gücünde, varını yoğunu, dereden tepeden...

çoğunda kelimelerin yeri değiştirilemez.

Eğri büğrü büğrü eğri

Tekrar grupları, cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.

Sürü sürü kargalar, hisarın üstünden uçarken acı acı bağırıyordu.

Kahve mahve yapmam sana ben.

Dişi aslan bu mini miniyi kendi yavruları arasında görünce, onu da doğurduğunu sandı.

Yorgun argın dönüyorum her akşam eve.

Çamurlara bata çıka yürüdü.

Havuzda su şırıl şırıldır.

Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer.

Takınsan kanat manat

Kuş muş olsam seğirtsem

Maviliğin çeşmesi gürül gürül

Ardından bir ses kopar. Artık durul.

Dallarda tomurcuk tomurcuk, çiçek çiçek;

Boşlukta kuş kuş, böcek böcek;

Kovuklarda arı arı, petek petek;

Kuytularda menekşe menekşe, çilek çilek;

Gül gül, zambak zambaksınız. (Arif Nihat)

Gök mavi mavi gülümsüyordu.

Yeşil yeşil dallar arasından.

EDAT GRUBU

Bir isim unsuru ile bir çekim edatından oluşan kelime grubudur.

“ile, için, kadar, göre, diye, rağmen, karşı, doğru, gibi, dolayı...” edatları ile yapılır.

Yaşadığım gibi, çocuklar için...

İsim unsuru başta, edat sonda bulunur.

İnsan gibi, çalışmasına rağmen, bir demet çiçek ile...

]Birleşme ismin ve edatın türüne göre ekli veya eksiz olur.

Yaşamak için

Sen-in gibi

Deniz-e doğru

Bun-dan dolayı

bu kadar-ı-n-ı

senin gibi-s-i

isim unsuru kelime grubu olabilir.

Hür maviliğin bittiği son hadde kadar

Bozulup dağılmak üzere

İlk uçuştan sonra yuvaya dönmeyi başaran yavru serçeler gibi

Birden fazla isim unsuru bulunabilir.

Yorgunluğuna, uykusuzluğuna rağmen

Bir avuç buğday, bir tutam ot, bir karış toprak için

]Edat grubu cümlede ve kelime grubu içinde sıfat, zarf ve isim olarak kullanılır.

Bu paranın ne kadarı sizin? (iyelik eki almış, isim gibi kullanılmış, nesne olmuş)

Her şey bıraktığım gibiydi. (ek-fiilin “di”li geçmiş zaman çekimi ile isim gibi kullanılmış, yüklem olmuş)

Keskin bir ışık, etrafımızda bir zafer borusu gibi çınlıyor.

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’na doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüm.

Vücudum, büyük bir korku ile, öne doğru eğildi.

Derenin sağ tarafındaki sırtta on beş yirmi kadar çadır vardı.

Bizim perişanlığımız, gönülleri toplamak içindir.

O anda utançtan ölecek gibiydi. (isim, yüklem)

Onun gibisi nerede bulunur? (isim, özne)

Cümlede çoğunlukla zarf veya edat tümleci olur.

Sabaha kadar ders çalıştık. (zarf tümleci)

Eve doğru yürüdüm. (edat tümleci)

Grubun vurgusu isim üzerindedir.

Edat grupları cümleye çeşitli anlamlar katar.

Ders çalışmak için odasına çekildi. (amaç)

Sıkıldığı için dışarı çıktı. (neden, dışarıya çıkmanın sebebi)

Bu ayakkabıyı babam için aldım (özgülük)

Bu iş için kaç lira ödedin? (karşılık)

Senin için sorun yok tabi. (görelik)

Bizim için ne diyorlar? (hakkımızda)

Sizin için üç kişilik yer ayrıldı. (aitlik)

Tüm bu hazırlıklar bizim içindi. (isim, yüklem)

Vatan için ölenler yüreğimizde yaşarlar. (uğur, amaç, özne)

Kurt gibi acıkmıştım. (benzerlik)

Kurşunlar, yağmur gibi yağıyordu. (zarf, benzetme)

Uyandığı gibi yataktan fırladı. (zarf, anında, zaman anlamı katmış)

Konuşmak üzere ayağa kalktı. (amaç)

Acele edin, güneş batmak üzere. (zamanda yakınlık)

Konuştuğumuz üzere yarın buluşacağım. (gibilik)

Tam da yola çıkmak üzereydik.

Bizi boş vaatlerle kandırdılar. (araç)

Hasan yaşlı annesiyle oturuyordu. (beraberlik)

Arabanın gürültüsüyle irkildi. (neden)

Biz de onlar kadar başarılıyız. (eşitlik, benzerlik, ölçüsünde)

Gül kadar güzelsin. (benzerlik)

Mektubu okuyunca köyünü görmüş kadar sevindi. (gibi)

Bir ton kadar kömür almış (ölçü, aşağı yukarı)

Ne kadar güçlü bir adam... (zarf)

Evin deniz kadar havuzu var. (sıfat)

Vefasızlığın bu kadarını da görmemiştim. (isim, ad tamlamasında tamlanan)

Dershaneye kadar gidelim. (edat tümleci)

Başbakana göre enflâsyon düşük. (açısından)

Ayağını yorganına göre uzat. (bakarak, ölçüsünde, uygunluk, kadar)

Allah dağına göre kış verir. (uygunluk)

Anlatılanlara göre ikisi de suçluymuş. (bakılırsa, yönünden)

Siz bana göre daha gençsiniz. (karşılaştırma)

Edebiyata karşı ilgim vardı. (hakkında, yönelik)

Denize karşı bir balkonu var. (yönelik)

Yağmur sabaha karşı yeniden başlamıştı. (doğru)

Sabaha karşı uyuyabildim. (zarf öbeği)

Terfi edeyim diye yağcılık yapıyor. (amaç)

Yağmur yağıyor diye dışarı çıkmadı. (neden)

Ormana doğru yürüdük.

Akşama doğru geldiler. (zarf öbeği)

Zayıflıktan dolayı sık sık hastalanıyor.

Çalışmadığından ötürü canı sıkılıyor.

Çok uğraşmama karşın başaramadım.

Tanımamasına rağmen onu takdir ediyordu.

Okuldan beri hiç susmadı.

Kar, sabahtan beri yağıyor.

BAĞLAMA GRUBU

Bağlama edatları (bağlaç) ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsurundan meydana gelmiş kelime gruplarıdır.

“ve, veya, veyahut, ya da, yahut, ama, fakat, ancak, dE.....dE, gerek....gerek(se), ha........ha, hem, hem de, hem.....hem (de), ile, ilâ, ister.....ister(se), kâh..........kâh, lâkin, ne......ne (de), ya....ya (da), değil.”

Bağlama grubunda her unsur kendi vurgusunu taşır.

Bağlama grupları cümlede ve kelime grubunda isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.

Bağlama edatı (bağlaç), isim unsurlarının arsında bulunur. İsimler grubun kuruluşuna eşit olarak katılırlar.

Kırmızı ve Siyah, babalarla oğulları, olmak veya olmamak, olmak ya da olmamak, Ayaşlı ve Kiracıları, üç ilâ beş, çalışkan fakat şanssız, para değil mutluluk, güzel ama vefasız, ne sevinç ne üzüntü, ne mendil ne de bir kol, eli de ayağı da, ne yer ne yâr;

hem annem, hem babam, hem de kardeşim

zengin mi fakir mi;

ya bunu, ya. şunu, ya da onu...

İçinde ikiden fazla isim bulunan bağlama gruplarında “ve” bağlacı son iki ismin arasında yer alır.

Okumak, anlamak ve uygulamak

Ufak tefek, sinirli ve inatçı

Dağ, deniz ve ova...

]Bu grupta sim unsuru, kelime grubu olabilir.

Hicranla ağaran bu saçlar değil, sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış

Ne gülen, ne el sallayan, ne de bir çift lâf eden oldu.

İçeri girmek ve annesinin niçin kovulduğunu sormak istedi.

Gelenekler, arkasından başkaları geldiği için ve kendilerine ihtiyaç kalmadığı için giderler. (Beş Şehir)

AİTLİK GRUBU

“-ki” eki taşıyan ve cümlede isim sıfat olarak kullanılan kelime grubuna aitlik grubu denir.

Kelime grubu+ aitlik eki= aitlik grubu

Minik kuşun+ki= minik kuşunki, her zaman ki…gibi

Sağ kuledeki nöbetçi çok dikkatliymiş.(sıfat), Derenin kenarındakiler kurumuş.(isim)… gibi

UNVAN GRUBU

Bir şahıs ismiyle, bir unvan veya akrabalık isminden meydana gelen kelime gruplarıdır.

Bilge Kağan, Bayındır Han, Osman Gazi, Mehlika Sultan, Hasan Paşa, Ali Bey, Ahmet amca, Şinasi Efendi, Kemal Ağa, Nigâr Hanım...

Şahıs ismi başta, unvan ve akrabalık ismi sonda bulunur.

İki unsur eksiz birleşir.

Şahıs ismi birleşik isim olabilir.

Mehmet Âkif Bey, Halide Nusret Hanımefendi, Kâzım Karabekir Paşa...

Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim olarak kullanılır.

Zafer yolunda unutamayacağım yüzlerden biri, Hatice Nine’nin yüzüdür.

Perviz Efendi cevap vermedi.

]Grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir.

]Birinci unsuru unvan veya akrabalık ismi olan “Sultan Süleyman, Şah İsmail, Doktor Ömer, Profesör Muharrem Ergin, Bay Mustafa, Prens Sebahattin, Mareşal Fevzi Çakmak, Şair Eşref, Onbaşı Mehmet, Öğretmen Salih” gibi tamlamalar unvan grubu değil birleşik isimdir.

ÜNLEM GRUBU

Bir ünlemle bir isim unsurundan oluşan kelime gruplarıdır.

Ey Türk gençliği

Ünlem başta, isim unsuru sonda bulunur. Vurgu ünlem üzerindedir.

a canım!, be kardeşim!, bre yalan dünya!, hey çocuklar!

İsim unsuru, bir kelime grubu olabilir.

Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!

Ey garip çizgilerle dolu han duvarları

Ey Türk istikbalinin evlâdı!

A benim keleş oğlum!

Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü!

Ey âlemi donatan ışık, toprağa can verev el!

]Cümle kuruluşuna katılmayan bu grup hitaplarda kullanılır.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

İlâhî bir kudretin, ebedî bir feyzin var, ey Türk!

Ey tatlı ve ulvî gece, yıllarca devam et.

“Ey sevgi dalımda ilk açan tomurcuk,

Kanımın akışını yenileştiren damar,

Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlar,

İçime yeni bir fecir gibi dolan çocuk.” (Orhan Veli)

SAYI GRUBU

Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur.

Sayılar sondan başa doğru büyür. Küçük sayı sonda bulunur.

]Genellikle ara sayılar sayı grubudur.

Bir, beş, on, yüz, bin, milyon isim

İki yüz, beş bin, otuz milyon sıfat tamlaması

On bir, doksan iki, yüz elli dört sayı grubu

]Sayı grupları en az iki kelimeden oluşur. İkiden fazla kelime bulunduran sayı gruplarında her unsur kendi içinde bir kelime veya kelime grubudur.

Yedi / yüz sıfat tamlaması

Yedi yüz / elli sayı grubu

Yedi yüz / elli iki sayı grubu

Yedi yüz elli iki / bin sıfat tamlaması

Yedi yüz elli iki bin / altı sayı grubu

Yedi yüz elli iki bin / altı yüz sayı grubu

Yedi yüz elli iki bin / altı yüz / on dört sayı grubu

]Sayı grubunun sıfat tamlamasından farkı:

1.      Sayı grubunda en küçük sayın sonda bulunur:

on / altı, elli iki bin / dört yüz / kırk iki

2.      Sıfat tamlamasında ilk sayı ismi sondaki sayı isminin adedini gösterir:

Elli / bin, beş / yüz, beş yüz / milyon

]Sayı grupları cümlede isim ve sıfat olarak kullanılır.

Yaptığı sarayların adedi kırk iki idi.

Kalede yüz elli asker kalmıştı.

]Bütün sayı isimleri birbirinden ayrı yazılır. Ancak senet vb. evraklarda araya rakam sığdırılmasın diye bitişik yazılabilir.

]Grubun vurgusu küçük sayı ismindedir.

KISALTMA GRUPLARI

Bu gruplar genellikle isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil gruplarının kısalması ve kalıplaşması sonucu oluşmuşlardır

Bu grupların ortak özelliği, iki isim unsurundan meydana gelmeleri ve vurgunun ikinci unsurda olmasıdır.

İSNAT GRUBU

Sıfat-fiil ve zarf-fiil grubundan kısalmıştır

Karnı tok olan adam karnı tok adam

Başı açık olarak başı açık

İsim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.

Birleşik sıfatlar arasında da anlatıldı.

gözü tok (insan), eli açık (arkadaş), sohbeti tatlı (insanlar), cebi dolu (adam)...

iki düğmesi kopuk (palto)...

Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını

Görüyor varlığının bir yere toplandığını

Kaç gözü yaşlıyı teselli etti.

Şu çenesi düşüğe sen aldırma

Gurbet akşamlarının bağrı yanık yolcusuyum.

Bekir önce anlamadı, ağzı açık bir süre baktı.

YÜKLEME GRUBU

Sıfat-fiil ve isim-fiil grubundan kısalmıştır

Yüzü aşkın olan yüzü aşkın

Kitabı tetkik etmek kitabı tetkik

Birinci unsur belirtme hâl eki alır.

İnsanı takdir, memuru teftiş, küçük çocukları af, evi iyice tamir..

Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim ve sıfat olarak kullanılır.

Yüzü aşkın insan meydanda toplanmıştı.

Kitabı tetkik için görevliden izin istedi.

YAKLAŞMA GRUBU

Yaklaşma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur.

Birinci unsur yaklaşma eki alır.

Birleşik sıfatlarda anlatıldı.

]Fiilimsilerden kısalmıştır

evine bağlı olan evine bağlı

fikrine müracaat etmek fikrine müracaat

başına buyruk olarak başına buyruk

Tatile düşkün (insanlar), cana yakın (arkadaş), geçmişe bağlı (bir yazar), sözüne sadık (dost), içe dönük (tehdit), dile kolay(işler)...

Güzel sanatlara meraklı (kız), geleneklere çok bağlı (adam)...

]Bu grup, cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve sarf olarak kullanılır.

Mehlika Sultan’a âşık yedi genç

Gece şehrin kapısından çıktı.

Yanında yirmiye yakın muhabir vardı.

Adam, sırıklara bağlı fasulyelerin küçük, ürkek çiçeklerini gördü.

Saatlerdir kapıya dönük oturuyordu.

Yemeği gece yarısına yakın yediler.

BULUNMA GRUBU

Bulunma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur.

Birinci unsur bulunma eki alır.

Haftada bir, dörtte üç, solda sıfır, yükte hafif, beş günde bir,

Cümlede ve kelime gruplarında isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.

Arada bir o meşhur kahkahasını atardı.

Ekmeğin dörtte birini yanındakine uzattı.

İşinde usta insanlarla bir arada çalışıyor.

UZAKLAŞMA GRUBU

Uzaklaşma eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur.

Birinci unsur uzaklaşma eki alır.

İçten pazarlıklı (adam), kendisinden emin (adımlarla), benden gizli (iş), gözden ırak (bir köşe), yandan çarklı (kahve), estetik endişeden uzak (eserler)...

Cümlede ve kelime grupları içinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.

Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.

Bir öğle paydosunda herkesten geç çıktı sınıftan.

Uzun bir yolculuktan sonra köye varmıştık.

Sakin ve kendinden emin çalışıyor.

Ondan daha idealistine rastlamadım.

Evde çekirgeden bol ne var!

VASITA GRUBU

Vasıta eki almış bir ismin başka bir isimle oluşturduğu kelime grubudur.

Birinci unsur vasıta eki alır.

Seninle dost (insanlar), bayrakla süslü (sınıflar), sırmayla işli (cepken)...

Bu grup da sıfat-fiil veya zarf-fiil grubundan kısaltılmıştır.

Seninle dost olan (insanlar) Seninle dost (insanlar),

bayrakla süslü olan (sınıflar) bayrakla süslü (sınıflar),

sırmayla işli olan (cepken) sırmayla işli (cepken)

parayla yüklü olarak parayla yüklü

Cümlede ve kelime grupları içinde isim, sıfat ve zarf olarak kullanılır.

Garip çizgilerle dolu han duvarları

Annesiyle dargın gitti.

Bu kısaltma gruplarının dışında bazı kısaltma grupları daha vardır ki bunlar da çeşitli cümlelerden ve kelime gruplarından kısaltılmıştır.

Derinden derine ırmaklar ağlar

Uzaktan uzağa çoban çeşmesi

Kokusuyla baş başa kaldı çiçekler

Bir nefes olmuşum Fatih’in ordusunda

Yürüyorum omuz omuza sipahilerle

Aynalar baştan başa tenha

Başka bir çerçevedir gitgide dünya artık.

El ele tutuşarak yola koyuldular.

BİRLEŞİK İSİM

Burada bahsedilecek olan birleşik isimler sadece özel kişi isimleridir.

Bir kişinin özel adı olmak üzere bir araya gelen kelimeler topluluğudur.

Muharrem Ergin, Yavuz Sultan Selim, Ali Şir Nevai, Yahya Kemal Beyatlı, Arif Hikmet Par, Ahmet Turan Alkan, Ömer Seyfettin, Ahmet Haşim, İkinci Kılıç Arslan, Kaşgarlı Mahmut, Yıldırım Beyazıt...

Unvan sıfatları, insanların sosyal seviyelerini, makamlarını, mevkilerini, rütbelerini, statülerini bildirmek için isimlerden önce kullanılan sıfatlardır. Unvan sıfatları isimden önce gelirse unvan grubu veya sıfat tamlaması değil birleşik isim oluşur.

Sultan Süleyman, Şah İsmail, Doktor Ömer, Profesöz Muharrem Ergin, Bay Mustafa, Prens Sebahattin, Mareşal Fevzi Çakmak, Şair Eşref, Onbaşı Mehmet, Öğretmen Salih...

Birinci unsuru sıfat, ikinci unsuru özel isim olan kelime grupları zamanla sıfat tamlaması olmaktan çıkmış, birleşik isme dönüşmüşlerdir. Sıfat tamlamasında başta bulunan vurgu da bu birleşik isimlerde ikinci unsura kaymıştır.

Ulubatlı Hasan, Deli Dumrul, İkinci Selim...

SON EKLENENLER

Üye Girişi