Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

BETİMLEYİCİ (TASVİR) ANLATIM BİÇİMİ ve ÖRNEKLERİ

Betimleme, yalın bir söyleyişle sözcüklerle resim çizme sanatıdır. Görme, işitme, tatma, dokunma, kok gibi duyu organlarımız aracılığıyla varlıkların belirleyici niteliklerini algılama, bu nitelikleri belirterek onları görünür kılmalıdır.

Betimleme, varlıkların kendilerine özgü niteliklerini sözcüklerle anlatma işidir. Varlıkların, eşyaların ve olayların en belirgin özellikleriyle tanıtılıp, göz önünde canlandırılmasına yönelik bir anlatım yoludur. Betimleme, bakıma varlıkların, nesnelerin ve olayların sözcüklerle resmini çizmektir. Bu anlatım okuyucuların duygularına, hayal gücüne seslenir; yani yazar dış dünya ile varlıklarla izlenimlerini okurlara da aktarmak ister. Bunun için bilinçli, titiz bir gözlem yoluyla ayrıntı seçer. Seçtiği ayrıntıları imge (hayal) oluşturacak biçimde düzenler.
Ayrıntılar genelden özele ya da özelden genel doğru sıralanabilir. Sözgelimi bir kentin genel görünümü anlattıktan sonra özellik taşıyan bir yapısını (hastane, kışla, cami, park...) ele almak genelden özele doğru bir betimlemedir. Bir hayvanın ilgiyi üstüne çeken gözlerinden başlayarak tüm gövdesini tanıtmak da özelden genele doğru bir betimlemedir.

Konuları Bakımından Betimleme Türleri:
* İnsan betimlemesi
* Hayvan betimlemesi
* Eşya betimlemesi
* Manzara betimlemesi
* Olay betimlemesi

Amaçları Bakımından Betimleme Türleri:

* Açıklayıcı — teknik betimleme
* Sanatsal — izlenimsel betimleme

Örnek: 1

Gökyüzünü açık güneşli olduğu bir ilkbahar günüydü. Öğleden sonra saat tam beşe çeyrek kala, arabamla Guercina’nı pazar yerine geldim. Alan insan kaynıyordu. Birden çanlar çalmaya, sirenler ötmeye başladı. İlk kez gökten düşen bir bombayı, sonra bunun ardından on sekiz tane kadar olduğunu sayabildiğim savaş uçaklarını gördüm. Bombaların patlaması anlatılamaz bir panik yarattı. Ben beş milis askeriyle birlikte küçük bir tahta köprünün altına saklandım. Oldukça iyi gizlendiğimiz yerden meydanda olup bitenleri, kadınların, erkeklerin, çocukların ve hatta hayvanların nasıl bir şaşkınlık ve korku içinde kaçıştıklarını dehşetle görebiliyorduk...

Bu parçada yazar, birdenbire karşısına çıkan savaş ortamını; bu ortamda insanların nasıl davrandıklarını betimliyor.

Örnek: 2

Koyun üzerini örten kara bulutlar, yerini masmavi gökyüzüne bırakmıştı. Yılan gibi kıvrıla kıvrıla akan derenin suları, coşkulu türküler söyleyerek akıyordu. Vadi rengârenk tomurcuk ve çiçeklere bürünmüştü. Arılar, türlü renklerdeki kelebekler çiçek çiçek dolaşıyordu. Kuşlar semada özgürce uçuyor, kuzular yemyeşil çimenler arasında oraya buraya koşuşuyordu.
Bu betimlemede yazar, sanat gücünü ortaya koymaya çalışmıştır. Öznel bir yaklaşımla bir doğa parçasını etkileyici tarzda anlatmıştır.

Örnek: 3

Gazetedeki ilan dikkatimi çekti: Bulgurlu Mahallesinde satılık ev. Ev tek katlı, iki dönümlük bir bahçenin içinde. Bahçede kiraz, erik, ceviz ağaçları ile küçük bir yüzme havuzu var Sarı boyalı, kırmızı çatılı evin dört odası ve bir mutfağı var. Odalar güneş görüyor.
Bu betimlemede yazar, anlatıma kendi duygularını katmamıştır. Amacı, bilgi vermektir.

Örnek: 4

Kendini olduğundan daha büyük görme eğilimini megalomani denir. Bu tür kişilerde kendilerine aşırı beğenme, üstünlük ve büyüklük hissine kapılma, başkalarının duygu ve düşüncelerini anlayamama durumu hâkimdir. Böyle kişiler kendisine karşı yapılan eleştirilere katlanamaz. Herkesten daha güzel ve başarılı olduklarını, büyük işler başarmaları gerektiğini düşünürler. Her zaman pohpohlanmayı isterler. Aksi durumda büyük hayal kırıklıkları yaşarlar.

Örnek: 5

Boğaziçi yalıları eski güzelliklerim bir bir yitiriyor O rıhtımlar bozulmuş, bahçelerin süslü parmaklıkları kaldırılmış Büyük taş saksılar kırılmış, çiçekler kuruyup solmuş. Koruların ağaçları, mezarlıkların selvileri kesilmeye başlanmış, yüksek duvarlar da göçmeye koyulmuş Bu manzaranın içinde direnen yalnız erguvanlar kalmış. Ateşten eflatun rengiyle baharda Boğaziçi ne ayrı bir güzellik katan erguvanlar...

Örnek: 6

Kaş, kelimenin tam anlamıyla Akdeniz kasabası. Begonvillerin sardığı beyaza boyalı evler, Arnavut kaldırımlı sokaklar, lokantaların dışarıya taşan masaları, masalardaki cıvıl cıvıl insanlar, müziğin hayalleri kuşatan tınısı... Çoğumuzun bildiği kasaba gerçeğine uymuyor burası. Ne el çekiliyor kuytulara ne ayak. Aksine olabildiğince canlı ve
heyecanlı...

Örnek: 7

Cengiz Aytmatov’un bütün kitaplarında bir iyi bir de kötü tipler vardır. Yazar, romanını bu iyi ve kötü tipler üzerine kurar. Beyaz Gemi deki enişte Orozkul kötüdür. Orozkul'un çocuğu olmamaktadır. Bunun hıncını eşinden çıkarır. Romanın bir diğer kahramanı Dede Mümin iyi tiptir. O; iyi kalpli, temiz, saf bir adamdır. Kızının kendisine bıraktığı torununa küçük öyküler anlatır. Ona hep iyi davranır, onu her türlü kötülükten korumaya çalışır.

Örnek: 8

Âdeta bir ağaç denizinin içindeyiz. Etrafımız, yemyeşil ormanlarla kaplı. Çam, köknar, meşe, gürgen, kayın, dişbudak, karaağaç ve kavak gibi ağaç türleri kaplamış her yeri. Onların altında, yaban menekşesi, çuha çiçeği, mayıs karanfili, çezgir menekşesi, küçük kırlangıç otu, ciğer otu gibi bitkiler var. Hem dev gövdeli ağaçlarda hem de küçücük bitkilerde renk renk çiçekler açmış.

Örnek:9

Doğa tüm güzelliğiyle karşımızda. Yemyeşil çamların arasında sarı dalları ile parlayan kısa boylu ağaçlar, kıpkırmızı yapraklarıyla fotoğraf karelerimizi süslüyor. Bu ağaçların altını kaplayan yeşil bitkilerin üzerini sonbahar yaprakları örtmüş. Kuru yaprakların arasından beyaz ve sarı renkli papatyalar, leylak rengi yabani çiğdemler fışkırmış. Çam, kayın ve gürgen ağaçlarıyla kaplı olan dağlar göl ile bütünleşmiş.