Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

NECİP FAZIL KISAKÜREK (1905 - 25 MAYIS 1983)

İstanbul’da doğdu, ilk şiir kitabı daha 17 yaşında iken yayımlandı. “Örümcek Ağı” ve "Kaldırımlar” adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta ünlü yaptı. 1940’lı yıllarda İslami kimliği ile öne çıkmaya başladı. Türk Edebiyatı Vakfı’nca 1980’de verilen beratla “Sultanü’ş-Şuara (Şairlerin Sultanı)” unvanını kazandı. Çeşitli gazetelerde yazıları yayımlandı.

Edebî kişiliği

Modern Türk şiirinin mistik şairidir. Makale, tarih, eleştiri, biyografi, öykü gibi düz yazı türlerinde de yapıtları olmasına rağmen asıl güçlü yanı şiirlerindedir. Halk şiirimizin öz ve biçim yapısından yararlanmış, bunlara Batılı, modern bir özellik kazandırmış, sonraları dinsel duyuşlarda karar kılmıştır.

Sağlam bir teknikle, esrarlı iç âlemini, felsefi görüşleri etkileyici bir anlatımla dile getirmiştir. Divan, halk, Tanzimat ve Batı edebiyatını en ince ayrıntılarına kadar bilen bir sanatçıdır. Serbest şiire karşı çıkmıştır. Kafiyeye sığınmayı sahtekârlık sayar. Ona göre, duygu ve düşünce harmanlanıp şiir kalıbında, sanat kaygısıyla dillendirilmelidir.

Şiirin içyapısıyla dış yapısı arasında bir uyum bulunması gerektiği düşüncesinden hareket eden sanatçı, 1930’lu yılların başlarına değin süren yoğun şairlik yaşamında, lirizmin ağır bastığı şiirler yayımlamıştır. Duygularını değişik biçimde yansıtışı, değişik benzetmeler kullanarak şiirlerini renklendirişiyle bu yılların şairleri arasında ayrı bir yeri olmuştur. Her şiirinde, sanatından, ruhundan, hissiyatından ve düşüncelerinden ipuçları vardır.

1934’de kadar ruh çalkantılarını, korkularını, iç hesaplaşmalarını, çocukluk yıllarına has hatıralarını, dış dünyadaki varlığı ve kendisiyle didişmelerini, arayışlarını anlatmıştır.

Şiirlerinde anlaşılmayan ayak sesleri, periler, cinler, hayaletler, kâbuslar, siyah kediler, geceleri insanın etrafında fıldır fıldır dönen kambur cüceler gibi ürpertici motiflerle, birtakım gerçeküstü varlıklara yer vermiştir.

Bütün şiirlerini içeren “Çile”de, şiirlerini şu adlar altında toplanmıştır: “Ölüm, Korku, Ukde, Tecrit”. Bunlar aynı zamanda yeni, orijinal, sanatkârane ve insana tat veren ifadelerdir.

1934 sonrası şiirlerinde toplumu da sanatına yansıtmıştır. Şiirlerinde toplumun kandırıldığını, gençliğin kokuşturulduğunu iddia etmiştir. Ona göre, toplum uyarılmalıdır. Türk milleti aslına dönmelidir. “Şiir toplumun his ve fikir hayatını yansıtmalıdır.” derken saf şiirden de, vazgeçmemiştir.

Tiyatro eserlerinde üstün bir ahlak felsefesini savunmuştur. “Cinnet Mustatili” adlı eserinde hapishane anılarına yer vermiştir. Sanatının ve davasının mücadelesini vermek için “Büyük Doğu” dergisini çıkarmıştır.

Eserleri:

Şiir: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk Kervanı, Çile

Öykü: Hikâyelerim

Roman: Aynadaki Yalan

Oyun: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Para, Namı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Abdülhamit Han

Monografi-makale-fıkra-anı: Birkaç Hikaye Birkaç Tahlil (1933), Namık Kemal (1940), Çerçeve (1940), Son Devrin Din Mazlumları (1969), Hitabe (1975), İhtilal (1975), Yılanlı Kuyudan (1970), Hac (1973), Babıali (1975), İman ve İslam Atlası (1981

ÖRÜMCEK AĞI: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı; sanatçının ilk şiir kitabıdır...

BEN VE ÖTESİ: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı...

SONSUZLUK KERVANI: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı...

ÇİLE: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı...

KALDIRIMLAR: Necip Fazıl Kısakürek; şiir kitabı; şairin en ünlü şiiridir...

BİRKAÇ HİKÂYE: Necip Fazıl Kısakürek; hikâye...

BİRKAÇ TAHLİL: Necip Fazıl Kısakürek; hikâye...

RUH BURKUNTULARINDAN HİKÂYELER: Necip Fazıl Kısakürek; hikâye...

TOHUM: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro; sanatçının ilk tiyatro eseridir; 1935 senesinde Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenmiştir; oyunda " tohum ", millî mücadeleyi, Anadolu halkının öz benliğinde mevcut ruhun bir fışkırışı olarak gösterilmiştir...

BİR ADAM YARATMAK: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro; " incir ağacı " üzerinde dolaşan oyun, yıkılan Osmanlı ile yeni kurulan Cumhuriyet arasında bir çatlaktan incir ağacının çıktığını, ağacın köklerinin geleneği, dallarının ise geleceği temsil ettiğini öne sürer...

REİS BEY: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro; sanatçı bu eserinde bir hâkimin verdiği idam kararı öncesi ve sonrasında yaşadığı gelişmeleri dile getirdiği bir oyundur...

KÜNYE: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro; sanatçı, bu eserinde Birinci Dünya Savaşı'nda cepheden cepheye koşmuş, Harbiye mektebinde hacalık yapmış, Balkan savaşına katılmış, divanı harpte yargılanmış, şahsi hayati olmayan bir dava adamının trajik hikâyesini anlatır...

PARA: Necip Fazıl Kısakürek; tiyatro...

AYNADAKİ YALAN: Necip Fazıl Kısakürek; roman; sanatçının roman kalıpları içinde kaleme aldığı tek eseridir; eserde felsefe fakültesinde asistan ve doçentlik tezini hazırlamakta olan Naci'nin hayat hikâyesini anlatır...

ÇÖLE İNEN NUR: Peygamberimizi anlatan siyer kitabı

 

 

***            ***

NECİP FAZIL KISAKÜREK

  • Şairliğe ilk adımını on yedi yaşında iken, annesinin arzusuyla başladı ve ilk şiirleri Yeni Mecmua'da yayımlandı. Milli Mecmua ve Yeni Hayat dergilerinde çıkan şiirleriyle kendinden söz ettirdikten sonra, Paris dönüşü yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta çağdaşı şairlerin en önüne çıkararak edebiyat çevrelerinde büyük bir hayranlık ve heyecan uyandırdı. Henüz otuz yaşına basmadan çıkardığı yeni şiir kitabı “Ben ve Ötesi (1932)” ile en az öncekiler kadar takdir toplamayı sürdürdü. 
  • Şöhretinin zirvesinde iken felsefi arayışlarını sürdürüp içinde yeni bir dönemin doğum sancısını hisseden Necip Fazıl için 1934 yılı gerçekten de hayatının yeni bir dönemine başlangıç olur. Bohem hayatının en koyu rengiyle yaşadığı günlerde Beyoğlu Ağa Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanışır ve bir daha ondan kopamaz.
  • Necip Fazıl'ın hemen tümünde üstün bir ahlak felsefesinin savunulduğu tiyatro eserlerini birbiri ardına edebiyatımıza kazandırması bu döneme rastlar. “Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak” gibi piyesleri büyük ilgi görür. Bu eserlerden “Bir Adam Yaratmak” , Türk tiyatrosunun en güçlü oyunlarındandır.
  • Necip Fazıl'ın şairliği ve oyun yazarlığı kadar önemli yönü, çıkardığı dergilerle düşünce hayatımıza kattığı zenginlik ve bu dergilerde çıkan yazılarla sürdürdüğü mücadeledir. Haftalık Ağaç dergisi (1936,17 sayı) dönemin ünlü edebiyatçılarının toplandığı bir okul olmuştur. Büyük Doğu dergisinde çıkan yazılarıyla İsmet Paşa ve tek parti (CHP) yönetimine şiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu hakkında açılan çok sayıda davada yüzlerce yıl hapsi istendi. 163. maddeye aykırı bulunan yazıları ve kimi zaman da bulunan bahanelerle birkaç yılda bir hapse mahkûm oldu. “Cinnet Mustatili” adlı eserinde hapishane anıları yer alır.
  • Sık sık kapatılan ve çeşitli bahanelerle toplatılan Büyük Doğu'nun çıkmadığı sürelerde günlük fıkra ve çeşitli yazılarını Yeni İstanbul, Son Posta, Babıalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Her gün ve Tercüman gazetelerinde yayımlandı. Büyük Doğu'da çıkan yazılarında kendi imzası dışında Adıdeğmez, Mürid, Ahmet Abdülbaki gibi müstear isimler kullandı. 1962 yılından itibaren de hemen hemen tüm Anadolu şehirlerinde verdiği konferanslarla büyük ilgi topladı. Başta İdeologya Örgüsü (1959) olmak üzere düşünce eserleriyle kültür hayatımıza verdiği büyük hizmet, diğer tüm yönlerini bile geride bırakacak üstünlüktedir.
  • 1980'de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü'nü, “İman ve İslam Atlası” adlı eseriyle fikir dalında Milli Kültür Vakfı Armağanı'ın (1981), Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü'nü (1982) almıştır. Ayrıca Türk Edebiyatı Vakfi'nca 1980'de verilen beratla <(Sultan-üş Şuara” (Şairlerin Sultanı) unvanını kazanmıştır.
  • ESERLERİ
  • Şiir: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk Kervanı, Çile, Şiirlerim, Esselâm, Çile Oyun: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Sabır Taşı, Para, Nami Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Ahşap Konak, Siyah Pelerinli Adam, Ulu Hakan Abdülhamit, Yunus Emre.
  • Roman: Aynadaki Yalan, Kafa Kâğıdı
  • Hikâye: Birkaç Hikâye Birkaç Tahlil, Ruh Burkuntularından Hikâyeler, Hikâyelerim Hatırat: Cinnet Mustatili, Hac, O ve Ben, Babıâli