Kullanıcı Oyu: 3 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

İSMET ÖZEL NEDEN BIRAKTI?

Solcuların vazgeçemediği sağcıların ise sahiplenemediği bir isimdir İsmet Özel. (Cemal Süreyya) Türkiye'nin son yıllarda yetiştirmiş olduğu en büyük entelektüellerdendir. Hem değer üretme hem de hedefe yönelme noktasında. Şair kimliğinden ise bahsetmeye gerek yok sanırım. Yaşayan en büyük şairdir. Geçtiğimiz günlerde Milli Gazete'de 4 Ağustos 2003 tarihli yazısında gazete yazarlığını bıraktığını söyledi. 30 Mayıs 2003 tarihli Gerçek Hayat Dergisi'nde ise Cuma Mektupları'nı son defa yazdığını söylemişti. 10 Ağustos 2003 tarihli Milliyet Gazetesi'nde İsmet Özel ile bir söyleşi yapılmış. İslami kesimin önceliğinin çıkar olduğunu söylüyor. "İslami kesim, AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte yozlaştı. Başını örten kızların bir kısmıyla göbeklerini açan kızlar aynı amacı taşıyorlar."

İsmet Özel'le yapılan bir röportajda ise şöyle söylediği aklıma geliyor yazarlık mevzuunda. "Goethe diyor ki: '1 milyon okuyucunun olmayacağını düşünüyorsanız yazmayın.' 'En az 1 milyon okuyucum olur diyeceğiniz şeyleri yazın.' Ben de cevap veriyorum: 'Hayır, beni bir kişi olsun anlar diye kafanızdan geçiriyorsanız yazın, ben öyle yapıyorum. Aksi takdirde düzyazı macerası benim için çok kötü bir macera olurdu'. "

Peki neden kalemini kırdı İsmet Özel?

"Dikkatler benim yazdıklarım vesilesiyle Kur'an-ı Kerîm'de yoğunlaştı mı? Hayır, hiç öyle olmadı. Meseleye "itibar" açısından bakarsanız yirmi altı senelik gazete yazarlığım pek parlaktır. Meseleyi önümüze "hakikate yönelmek" hassasiyetiyle koyarsak ortada tam bir fiyasko vardır. Demek ki girdiği yazı işinin altından kalkamamış bir Müslüman sayılırım. Neden? Şimdiye kadar elimden, dilimden ve sair azalarımdan ne kadar gavurluk (!) sadır oldu ise hepsinin bir alıcısı çıktı. Gel gelelim, Türklüğüme müşteri bulamadım. Bu başarısızlığı devam ettirerek daha çok rezil olmaya katlanamam. Şimdiye kadar gazete yazarlığı dolaylarındaki işi kovalamamın sebebi sabır göstermemdi. Sabır dediğimiz şey sonu olan bir şeydir. Zamanı gelince sabır taşar. Belli şartlar oluştuğu halde sabrı taşmayan insan eğik bir boyunla ve mağlubiyetle yaşamayı seçen insandır. Artık siyasete dair yazı yazmayacağım. Yazdıklarım hakkında her gün biraz daha battıkları cehaletten aldıkları cesaretle mülahazalarını beyan etme hevesine kapılan kimselere söyleyecek sözüm yok. Onlara artık tahammül edemiyorum. Şimdiye kadar kendilerine gelmelerini, kendilerini bilmelerini ümit ettim. Ümidim boşa çıktı."

Bu sözler yeterince açıklıyor sanırım. İsmet Özel yazdıkları üzerinden Kur'an-ı Kerim'e dikkatin yönelmediğini vurguluyor. Aslında başımızı kaldırıp Türkiye'ye bir bakarsak İsmet Özel'in haklı olduğunu görürüz. Modernizm İslamcılığını en iyi İsmet Özel'de görürüz. Zaten İslamcı kesimin İsmet Özel'i bir türlü kabullenememesinde de bu yatmaktadır. Yani İsmet Özel'in modernitesi. Çünkü Türk-İslam sentezi gelenekselciliği dinin önüne geçirmiştir. En büyük problem de buradan kaynaklanmaktadır bir bakıma. Din ve gelenek çatışması. (Debate değil conflict)

'İslamcı kesim artık yozlaştı' "Şimdi artık gazetelerde ideolojik yazı yazmayacağım için çok rahatlamış durumdayım. Ben, hayatımı İslami ölçüler içinde düzenlemiş olmaktan pişmanlık duymuyorum. Ama ben bunun bir de yanımda, yöremde benim gibi yaşayan insanlar olması durumunda güzel olacağını düşünerek yaptım. Eğer bende şimdi bir rahatsızlık oluyorsa, bunun nedeni budur. İnsan, kendini biraz soyutlanmış hissediyor. İslami kesim, AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte yozlaştı, kelimenin tam anlamıyla yozlaştı. Artık, İslami kesimde bütün öncelik fakirler için de, zenginler için de çıkar hesabında. Gariptir, nezaket bile kayboldu."

Bakın İsmet Özel'in veda yazısı nasıl başlıyor. Bu yazı bende gerçekten buruk bir tad bıraktı diyebilirim.

"Yazı yazmak" demiş E.L.Doctorow, "geceleyin araba sürmeye benzer. Önünüzü sadece size farların gösterdiği yere kadar görebilirsiniz; ama bu suretle seyahatin tamamına erersiniz." Bu söze itibar edeceksek, ben de geldim geleceğim yere kadar, bitirdim gezimi. Benim için gazete yazarlığı bağlamındaki seyahat tamamlandı. Bundan sonra gazete yazısı yazmayacağım. Yirmi altı sene önce bir yandan inancıma ortak saydığım kimselere laf anlatmak, diğer yandan geçim derdiyle şoför mahalline bir şekilde oturduğum bu arabayı sürmem için hiçbir ahlâki gerekçe kalmadı artık. Neydi gazete yazısı yazmamdaki ahlâki gerekçe? İslamî siyaset yaklaşımı başını dik tutmak istiyorsa, ona destek olmaktı. Çok önemli ve işlev değeri çok yüksek bir işe giriştiğimi düşündüm. Yıllar ve yıllar boyunca çabalarımı hafife almadım. O kadar ki benden başka bir başka kalemle ikame edilebilecek bir tek satır yazmadım. Devran döndü ve benim niyetlerimle olduğu kadar, benim ciddiyetimle ortamın ahvali arasında herhangi bir irtibat bulunmadığı ortaya çıktı."

Sözü İbrahim Tenekeci'nin İsmet Özel'in son yazısı ile ilgili yazdığı yazının son cümlesi ile bitirmek gerçekten anlamlı olacaktır.

"Konu İsmet Özel olunca, kimse benden tarafsız olmamı beklemesin. Çünkü “seçilmiş” bir şairle karşı karşıyayız."

E. FATİH BİLGE
Milli Görüş Portal, 11/08/2009

İLGİLİ İÇERİK

ŞİİRLER

İSMET ÖZEL ŞİİRLERİ

İSMET ÖZEL HAYATI ve ESERLERİ

İSMET ÖZEL'İN TÜRK ŞİİRİNE GETİRDİĞİ YENİLİKLER

İSMET ÖZEL'DEN ŞİİRLER

SON EKLENENLER

Üye Girişi