Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

SERBEST VEZİN VE TOPLUMCU ŞİİR

EK BİLGİ: SERBEST NAZIM:

Vezin, kafiye gibi kayıtlarla bağlı olmayan nazım şekli dünya edebiyatında Witman Arnodi Heine, Eliot Claudel, Eluard bu akımın önemli kişileridir. Edebiyatımızda ilk defa Fransız sembolistlerinin etkisi altında serbest nazımı kullanan Cenap Sahabettin Edebiyatımızda serbest nazmın; vezinli-kafiyeli, vezinsiz - kafiyeli, vezinsiz - kafiyesiz olmak üzere üç merhalesi vardır:

 

1.Vezinli - kafiyeli serbest nazım; hiçbir dış düzene bağlanmadan sıralanan, bazen bir kelimeye kadar kısalan mısralarla kurulan, kafiye örgüsü yerine göre değişen serbest müstezattakinden daha serbest bir aruzla yazılan manzumelere denir. O Belde'den bir örnek:

Ne sen

Ne ben,

Ne de hüsnünde toplanan bu mesa,

Ne de alam-ı fikre bir mersa

Olan bu mai deniz

Melali anlamayan nesle aşina değiliz.

Ahmet HAŞİM

 

2. Vezinsiz - kafiyeli serbest nazım; mısraları hiçbir dış düzene bağlanmaksızın sıralanan, kafiye örgüsü oldukça serbest olan, vezinsiz olduğu için yerine göre iç ritimden de faydalanan parçalara denir. "Yol Türküleri'nden bir örnek:

"Düzce yolu düz gider

Aman bir edalı kız gider. "

Düzce'deyim Yeşil Yurt otelinde                                             

Otelin önü çarşı,

 

Salepçiler salep satar otele karşı,

Yine dertli geçirdim geceyi,

Şarkılarla, türkülerle,

"Evlerinin yüzü aşı boyası

İnsaf bilmez yüreğince acı değesi, Duyduğumdan beterini duyası."

Orhan VELİ

 

3.Vezinsiz - kafiyeli serbest şiir; hiçbir ölçüye bağlanmayan, hiçbir kaide ve kayıtla sınırlandırılmayan, kafiye - vezin tanımayan şiirin ritminden dilin duygulu öz sesinden şairin varlığından kuvvet alan serbest söyleyiş. Aruz, hece diye bir ölçü kullanılmayan nazım kelimesiyle de hiçbir ilgisi bulunmayan bu çığır bizde 1937’den sonra Orhan Veli, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat’la açıldı. Şair anlatıma göre parçaları istediği gibi sıralar. Daha çok yaşanılan duyurulmağa çalışılır. İnsan, hayat sevgisine önem verilir. En küçük bir yardımcı öğesi olmayan "Köprü" şiirinden:

Burada insanların içinde büyük dürbünler

Güller gibi açmıştır

Yufkacılar burada açarlar kocaman oklavalarla —içlerindeki hamurdan—

Şeffaf ve titrek memleket rüyalarını

Al yanaklı, beyaz kalın şekerciler;

Akide ve bergamutlarını mermer tezgâhlara

Vurdukları zamanki kasvetsiz hallerini Burada kaybeder, burada şairleşirler.

Sait FAİK

 

(S.Kemal KARAALİOĞLU, Ansiklopedik Edebiyat Sözlüğü, İnkılâp ve Aka Kitabevleri, İst. 1983)

 

 

SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR (1920-1940)

  • Beşir Fuad
  • Hoca Tahsin Efendi
  • Abdullah Cevdet
  • Nazım Hikmet RAN
  • Ercüment Behzat LAV

İlk temsilcileridir

1940’lı yıllarda

  • Nazım Hikmet RAN
  • Ercüment Behzat LAV
  • Hasan İzzettin DİNAMO
  • Sabahattin ALİ
  • Rıfat ILGAZ
  • Şükran KURDAKUL
  • İlhami Bekir TEZ
  • Attila İLHAN
  • Ahmet ARİF
  • Arif DAMAR
  • Ömer Faruk TOPRAK
  • Enver GÖKÇE
  • Fethi GİRAY

1950’lı yıllarda

  • Ceyhun Atuf KANSU
  • Talip APAYDIN
  • Mehmet BAŞARAN

Toplumcu gerçekçi safında yer almışlardır.

Türk şiiri 1920’lerin başında birkaç yeni girişime birden tanık oldu. Nazım Hikmet (1902-1963) ve Ercüment Behzat Lav’ın (1903-1984) yazdıkları şiirlerle edebî gelenekten kopuşu getirdi. Bu kopuşun temelinde, aruz ve heceyi reddeden yeni bir hayat anlayışını yeni bir üslup ve söyleyişle işleme vardır.

Bu süreçte bir edebiyat akımı doğdu. “Toplumsal gerçekçilik” ya da “sosyalist gerçekçilik” adı verilen bu akım; Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin önemli bir damarı oldu. 

Başlangıçta Atatürk ilkelerinden bir hayli etkilenen bu şiir anlayışı, modern şiirimize büyük bir açılım kazandırır.

Bu edebi hareketin ideolojik arka planını ise Marksist ve materyalist ideoloji şekillendirir. Fakat bu edebi anlayış şekillerini oluşturuncaya kadar 'halkçılık ve köycülük' kavramları üzerinde daha sonra 'işçi' kavramı çevresinde gelişmeye devam eder. 

Emekçilerin sorunları, emek-sermaye çelişkisini ve yaşamın kaygılarını konu alan bu akım, “toplum için sanat” görüşünü temsil ediyordu.

Toplumcu Gerçekçi edebiyat anlayışını Maksim Gorki bazı maddelerle sıralar:

1-Toplumcu gerçeklik daha önceki eleştirel gerçeklikten farklı olarak pragmatik bir edebiyattır ve tezi vardır.

2-Bu edebiyatta insanı belirleyen en temel öğe kolektivizmdir. Sosyalist bireysellik ancak kolektif emek içinde gelişebilir.

3-Yaşam eylemdir ve yaratmaktır.

4-Bu edebiyat eğitici işlevle yüklüdür. Sosyalist bireyselliğin geliştirilmesi bu edebiyatın ana amacıdır.

Sanatı her türlü dini ve töresel bağdan kopararak bireysel varoluş biçimi olarak algılayan bu şiir anlayışı, bireye anlam kazandıranın toplum olduğunu savunur. 

Bu nedenle ilk toplumcu dalga edebiyatımızda köylücülük-ağalık çatışması, yönetici ve büyük azınlık arasındaki çelişkileri devrimci söylemle başlamıştır.

Bu sanatçılardan Nazım Hikmet özellikle Rus şair Mayakovski'den etkilenir. 

Toplumcu gerçekçi şairler Düşünce akımı olan ve edebiyatı da etkileyen Fütürizmden (Gelecekçilik) etkilenerek bu güne kadar gelir.

 

Fütürizmden (Gelecekçilik):

Sanatta sürekliliği, değişkenliği, hareketliliği savunan bir akım olarak da bilinir.

Fütürizmin Akımının Özellikleri:

 

  • Edebiyatın durgunluktan ve uyuşukluktan kurtulması gerektiğine inanan fütüristler, savaş, kavga gibi saldırgan hareketleri içeren konuları ele alırlar.
  • Evrenin hareketi ve canlılığı, resimde dinamik bir duyurma hâlinde verilmelidir.
  • Hızın, süratin güzelliği vurgulanarak uçaklara, arabalara, trenlere övgüler yağdırılır.
  • Eserlerinde mantıklı cümleler kurmayı reddeden fütüristlerin parolası, "sözcüklere özgürlük"tür.
  • Şiirde geleneksel kurallar terk edilir. Ölçü ve uyaktan vazgeçilir, şiir yazarken özgürce davranılır. Bu yüzden fütürizmde serbest tarzda yazılan şiirler ön plana çıkar.
  • Fütüristlere göre sanat tarihçileri faydasız, hatta zararlıdır; onlara aldırmamak gerekir.
  • Fütürizmin Temsilcileri:Marinetti(İtalyan), Mayakovski (Rus)
  • Türk edebiyatında fütürizmin temsilcisi:Nazım Hikmet Ran

Toplumcu şiir anlayışının genel özellikleri 

  • Toplumcu gerçekçi şiir, serbest nazım özellikleri taşır.
  • Toplumcu gerçekçi şiir, ideolojik içerikli bir şiirdir.
  • Toplumcu gerçekçi şiir, o güne kadar görülmemiş, denenmemiş bir görsellik, karmaşık biçimli teknikler barındıran bir şiirdir.
  • Politik bir içerik taşıması şiirin etkileme ve belirleme gücünü yükseltmiştir.
  • Şiirdeki paralel, simetrik akışlar ve kırılmalar Rus şair Mayakovski’den gelen yansımalardır.
  • Materyalist ve Marksist bir dünya görüşü üzerinde temellendirilmiştir.
  • Toplumcu gerçekçi edebiyat, halkçılık, köycülük kavramları ile hümanist bir düşünce etrafında şekillenen bir edebiyattır.
  • Toplumcu gerçekçi anlayışın ekseninde “insan, toplum ve üretim ilişkileri” vardır.
  • Toplum için sanat anlayışı vardır.
  • Sanatkâr toplumun ruh mühendisidir.
  • Toplumcu gerçekçi edebiyat eğitici bir işlevle yüklüdür. Sosyalist bireyselliğin geliştirilmesi bu edebiyatın ana amacıdır.
  • Sanat her türlü dinsel ve töresel bağlardan kurtulmalıdır.
  • Materyalist,Marksist bir dünya görüşü hakimdir
  • Söylev üslubundan yararlanılmıştır.
  • Şiirde biçimden çok içeriğe önem vermişler Serbest şiirinin olanaklarından yararlanmışlardır.
  • Dilin harekete geçiren gücünden, etkisinden yararlanılmıştır.
  • Geniş kitlelere hitap etmek, onları harekete geçirmek için yazılmıştır.
  • Geleneksel sanat anlayışlarında karşı çıkılmıştır.
  • Baskı başkaldırı sömürü, emek gibi konuları işlemişlerdir.
  • Gelecekçilik (Fütürizm) akımından etkilenmişlerdir
  • Toplumsal gerçekleri yansıtmayı amaçlayan sanat akımıdır
  • Şair ancak toplum şiirleri yazarak kendini geliştirebilir. Bireysellikten önce kolektiflik vardır. 
  • Şair, toplumun bir parçası olduğu için şiirlerini toplumsal bir kaygı ile yazmalıdır.
  • Günümüzde kent, birey ve kapitalizm ilişkilerini anlatır
  • Pragmatik(faydacı), yani çıkarcı şiirdir
  • Kolektivizm’e (ortaklaşacalık) dayanır
  • Şiir tezlidir, savunulan bir görüş vardır ve bu görüş kendini şiirde belli eder.

 

1. Nazım Hikmet RAN (1901-1963)

Selanik’te dünyaya gelir, ilk şiiri olan “Feryad-ı Vatan’'ı henüz 12 yaşında yazar.

Galatasaray Sultaniyesinde ortaokul hayatı başlar, daha sonrasında Heybeliada Bahriye Mektebine gider.

Savaşın bitmesiyle, Bolu’ya öğretmen olarak atanır, o yıllarda komünizmle içli dışlı olmaya başlamıştır.

Moskova’ya zorlu bir yolculuk yapan Nâzım, Moskova’da, siyaset bilimi okumaya başlar, Moskova’nın devrimle ilk yıllarına tanık olmuş ve Komünizmi iyice benimsemiştir.

1924’te ilk şiir kitabı “28 Kanunnisani” basılır ve aynı yıl Türkiye’ye döner ülkesine döndükten sonra “Aydınlık” dergisinde yazmaya başlar, lakin yayınlanan şiir ve yazıları dolayısıyla 15 yıl hapsi istenir, bu istek Nâzım’ın Sovyetlere geri dönmesine sebep olur.

1928’de af kanununda yaralanarak, ülkesine geri döner.

Edebi Kişiliği:

İlk şiirlerini hece vezni ile yazmaya başlamasında rağmen içerik bakımından diğer hececilerden uzaktı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece vezninin sınırlarıyla tatmin olmamaya ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliğinde yaşadığı ilk yıllar olan 1922-1925 arası bu arama tepe noktasına ulaştı.

Hece vezninden ayrılarak Türkçenin vokal özellikleri ile harmoni oluşturan serbest vezni benimsedi. Mayakovski ve gelecekçilik taraftarı genç Sovyet şairlerinden esinlendi. Şiirlerinden birçoğu müzisyen Zülfü Livaneli tarafından bestelendi. Birkaç şiiri ise Yunanlı besteci Manos Loizos tarafından bestelendi.

Kendine ait bir şiir evreni kurar. Genellikle ölçüsüz, kırık dize kümeleri oluşturmuştur. Genellikle ilk dize büük harfle başlar, sonraki dizler küçük harla başlar.

Sıcak, duygulu ve canlı bir dili vardır. Halk ve divan şiirleri söyleyişlerini çağdaş bir anlayışa büründürdü.

Çevirileri de vardır.

ESERLERİ:

ŞİİR: 

835 Satır, Jokond ile Si-Ya-U, Varan 3, 1+1=1 (Nail V. ile), Sesini Kaybeden Şehir, Benerci Kendini Niçin Öldürdü ,  Gece Gelen Telgraf, Taranta Babu'ya Mektuplar, Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı,  Kurtuluş Savaşı Destanı, Saat 21-22 Şiirleri, Memleketimden İnsan Manzaraları, Rubailer,  Dört Hapishaneden, Yeni Şiirler, Son Şiirleri. 

OYUN: Kafatası, Bir Ölü Evi Yahut Merhumun Hanesi, Unutulan Adam, İnek , Ferhat ile Şirin, Enayi, Sabahat, Yusuf ile Menofis, İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu

ROMAN: Kan Konuşmaz, Yeşil Elmalar, Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim. 

YAZILAR: İt Ürür Kervan Yürür (Orhan Selim takma adıyla), Alman Faşizmi ve Irkçılığı, Milli Gurur, Sovyet Demokrasisi. 

MEKTUPLAR:  Kemal Tahir'e Hapishaneden Mektuplar, Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar, Bursa Cezaevinden Vâ-Nû'lara Mektuplar, Nâzım'ın Bilinmeyen Mektupları (Adalet Cimcoz'la Mektuplar, Haz. Ş. Kurdakul), Piraye'ye Mektuplar. 

MASAL: La Fontaine'den Masallar (Ahmet Oğuz Saruhan adıyla), Sevdalı Bulut.

 

2. Ercüment Behzad LAV (1903- 1984) 

İlk şiirlerini Resimli Ay ve Servetifûnun-Uyanış dergilerinde yayımladı.

Dadaizm, fütürizm, kübizm ve sürrealizm akımları etkilerini şiirine yansıtmış, Cumhuriyet dönemi şiirimizde serbest ölçünün ilk uygulayıcılarından öncü bir şairdir. 

Toplumsal konuları ve ülke meselelerini irdeleyen şiirler yazdı.

Ölümüne dek "değerinin anlaşılmamasından" yakınmış, bir anlamda Türk okuyucusuna dargın olarak ayrılmıştır.

Fütürizmin ilk temsilcisidir.

Gerçeküstücülükten başlayarak değişik şiir akımlarını deneyen şair, şiirimize alaysılamayı getiren ilk şair olma özelliğini taşır.

ESERLERİ:

ŞİİR:S.O.S. (1931); Kaos (1934); Açıl Kilidim Açıl (1940); Mau Mau (1962); Üç Anadolu (1964). 

OYUN: Karagöz Stepte (1940); Altın Gazap (1971).

ANI: Yıllar Böyle Geçti

 

3. RIFAT  ILGAZ  (1911 – 1993)

Cide’de doğmuştur.

Toplumcu gerçekçi bir şair ve yazardır.

 Özellikle 1940’lı yıllarda yoksulların yaşamlarını anlattığı şiirleriyle, toplumcu gerçekçi şairlerin önemli temsilcilerindedir.

 “Markopaşa” dergisinde mizahi yazılar yazmıştır.

 En önemli eserlerinden olan Hababam Sınıfı, başlangıçta tiyatro olarak yayımlanmıştır.

Sosyalist hikaye yazarlarının öncülerindendir.

ESERLERİ:

ŞİİR: Yarenlik(İlk Şiir Kitabı), Sınıf  Devam, Yaşadıkça Bütün Şiirleri

ROMAN:  Karartma Geceleri,   Sarı Yazma

MİZAHİ HİKÂYELER:  Don Kişot İstanbul’da,   Radarın Anahtarı

MİZAHİ ROMANLAR:  Hababam Sınıfı,   Pijamalılar

ANI:Yokuş Yukarı  Biz de Yaşadık Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra

 

4.Ceyhun  Atuf KANSU  (1919 – 1978)

Çocuk hekimidir.

Önceleri halk şiirinden etkilenen şair, 1940’lı yıllarda toplumcu gerçekçi şiire katılarak serbest şiirler yazmaya başlamıştır.

 Şiirleri dışında makale, hikâye, deneme türlerinde de yazan sanatçı, “Dünyanın Bütün Çiçekleri”, “Kızamuk Ağıdı” adlı şiirleriyle sevilmiştir.

Halk dilinden, halk söyleyişlerinden geniş biçimde yararlanarak, halkın özlemlerini, sevinçlerini, acılarını ve yaşama savaşımını coşkulu bir söyleyişle dile getirdi.

Hekimlikle de ilgili kitapları vardır.

ESERLERİ:

ŞİİR:Bir Çocuk Bahçesinde (1941),Bağbozumu Sofrası (1944),Çocuklar Gemisi (1946)

Yanık Hava (1951),Haziran Defteri (1955), Yurdumdan (1960),Bağımsızlık Gülü (1965) Sakarya Meydan Savaşı (1970), Buğday, Kadın, Gül ve Gökyüzü (1970), Tüm Şiirleri (iki cilt ölümünden sonra, 1978)

ÇOCUK KİTAPLARI: İyi İnsan Mehmet AliÜvey Ana

 

5. Ahmed  Arif  (1927-1991)

Diyarbakır'da doğdu.

Toplumcu gerçekçi şairler arasındadır.

Anadolu insanını anlatmıştır.

Doğu Anadolu insanının sorunlarını ele almıştır.

Marksist bir anlayışa sahiptir.

Halk türkü, ağıt ve masalların hem içli, hem gür sesi ve özüyle beslenmiştir.

Toplumcu gerçekçi akım içinde, Nâzım Hikmet estetiğiyle alakası olmayan yeni bir şiir kurdu.

Türkçeyi güzel kullanması belirgin bir özelliğidir.

Lirik, epik ve koçaklama tarzını kusursuz bir kurguyla kullanmıştır.

Şiirlerinde hep ezilenden yana olmuştur.

Birçok şiiri bestelenmiştir.

ESERLERİ:

ŞİİR: Hasretinden Prangalar Eskittim, Yurdum Benim Şahdamarım

 

6. A. Kadir (1917-1985)

A. Kadir ya da tam adıyla İbrahim Abdülkadir MERİÇBOYU  kuşağı toplumcu şairleri arasında yer alan Türk şairidir.

Çeviri çalışmalarıyla dünya şiirinin tanınmasına katkıda bulunmuştur.

Başlangıçta Faruk Nafiz ÇAMLIBEL ile Necip Fazıl etkisinde şiirler yazdı. Ankara Cezaevi’nde Nâzım Hikmet’le kalınca şiir ve dünya görüşünde önemli değişikler oldu.

Harp Okulu son sınıfından atılmıştır.

Nâzım Hikmet'le beraber tutuklandı; on ay hapse mahkûm oldu. 

1943'te yayımladığı Tebliğ adlı şiir kitabı yasaklanarak toplatıldı.

Savaş, yoksulluk, sürgünlük, hapislik acılarını yaşayan insanın duygularını, iyiye, doğruya, eşitliğe olan özlemini yalınlık, gerçeklik ve lirizmle yansıttı.

ESERLERİ:

ŞİİR: Tebliğ, Hoşgeldin Halil İbrahim,Dört Pencere,Mutlu Olmak Varken (Toplu Şiirler)  Bütün Şiirleri (Ölümünden sonra)

ÇEVİRİ-ANTOLOJİ: Bugünün Diliyle Mevlana, İlyada (Azra Erhat’la birlikte) Bugünün Diliyle Tevfik Fikret, Odysseia (Azra Erhat’la birlikte) Seçme Şiirler,  Dünya Halk ve Demokrasi Şiirleri (3 cilt), Portekiz Sömürgeleri Şiiri, Vietnam Şiiri, Filistin Şiiri

ANI: Harp Okulu Olayı ve Nâzım Hikmet

 

7. M. Niyazi AKINCIOĞLU(1919-1979)

Kırklareli'nin Kurudere Köyü'nde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.

1940 döneminin tanınmış şairlerindendir.

Daha sonra dönemin önemli dergilerinde şiirleri görünmeye başladı.

Niyazi AKINCIOĞLU, şiirlerinde divan ve halk şiiri motiflerinden ustaca yararlanmasını bildi. 

Halk şiirinin söyleyiş özelliklerini ve sesini başarılı bir şekilde kullandı.

Şair; karamsarlığa yer vermeyen, gelecekten umutlu şiirler bırakmıştır gelecek nesillere.

ESERLERİ:

ŞİİR: Umut Şiirleri-Haykırışlar

 

8. Can YÜCEL

Hasan Ali Yücel’in oğludur.

Modern şiirimizde hiciv ustalarından biridir.

İlk kitabı “Yazma”dan sonra uzun bir süre biçim arayışlarıyla oyalanmıştır.

Şairliğini külhanca raconlarından yararlanarak siyasal inançlarıyla yoğurmuştur.

 

ESERLERİ:

Şiir: Sevgi Duvarı, Bir Siyasinin Şiirleri, Ölüm ve Oğlum, Şiir Alayı, Canfeda, Çok Bi Çocuk, 

Kısa Devre, Kuzgunun Yavrusu, Gece Vardiyası, Gezintiler, Maaile, Seke Seke,Alavara, Mekânım Datça Olsun, Güle GüleSeslerin Sessizliği

 

9. Özdemir İNCE(1936-)

İlk şiiri 1954’te “Kaynak” dergisinde yayınlandı.

Pazar Postası, Türk Dili, Değişim, Dost, Şiir Sanatı, Papirüs, Soyut, Türkiye Yazıları, Milliyet Sanat, Yusufçuk, Adam Sanat gibi dergilerde yayınlanan şiirleriyle tanındı.

Şiir üzerine kuramsal yazılar ve değişik konularda denemeler, eleştirel denemeler yazdı.

ESERLERİ:

ŞİİR: Kargı, Tutanaklar, Kiraz Zamanı, Karşı Yazgı, Rüzgâra Yazılıdır, Elmanın Tarihi, Kentler, Yedi Der-yalar Geçsen, Siyasetname, Eski Şiirler, Canyelekleri Tavandadır, Hayat Bilgisi, Zorba ve Ozan, Başak ile Terazi, Burçlar Kuşağı, Güneş Saati, Gürlevik, Yazın Sesi, Uykusuzluk, Mani Hayy, Evren Ağacı, Bütün şiirleri (Tekvin, Delta, Tohum Ölürse, Yağmur Taşı)

Düzyazı: Şiir ve Gerçeklik, Söz ve Yazı, Tabula Rasa, Dinozorca, Yazınsal Söylem Üzerine, Tarih Affetmez, Çile Törenleri, Bu Ne Biçim Memleket, Yaşasın Cumhuriyet

 

10.HASAN  HÜSEYİN  (1927 – 1984)

Önce, kullandığı dil ve şiir dünyasını algılaması bakımından Attila İlhan’ın etkisinde kalmışsa da giderek kendi söyleyişini bulmuştur.

“Kavel”, “Kızılırmak”, “Temmuz Bildirisi” adlı şiir kitaplarıyla toplumcu şiirde yeni örnekler vermiştir.

Toplumcu gerçekçidir.

ESERLERİ:

ŞİİR: Kızılkuğu, Ağlasın Ay Şafağı, Oğlak, Acıyı Bal Eyledik, Kelepçenin Karasında Bir Ak Güvercin, Kavel, Kızılırmak, Temmuz Bildirisi

 

11.ŞÜKRAN KURDAKUL (1927-2004)

1943-1953 yılları arasında çeşitli dergilerde yayımlanmış şiirlerinden sonra toplumcu-devrimci sanata yönelmiştir.

Şiirleri eleştirmenler tarafından genellikle “duyarlı ve söyleyiş ustalığını belli eden, kitleler önünde yüksek sesle okunmaya elverişli, toplumcu gerçekçi şiirler” olarak tanımlanmaktadır.

Toplumcu şiirlerin yanı sıra öykü, inceleme ve araştırmalarıyla da tanınmıştır.

Şiir: Tomurcuk, Zevklerin ve Hülyaların Şiirleri, Giderayak, Nice Kaygılardan Sonra, Halk Orduları, Acılar Dönemi, Ökselerin Yöresinde, İhtiyar Yüzyıla

Öykü: Tanığın Biri, Beyaz Yakalılar

Oyun: Zindandaki Şair:

 

12.ENVER GÖKÇE (1920-1981)

Sosyalist düşünceyi benimseyerek toplumcu şiirler kaleme almıştır.

Şiirlerinde halk söyleyişinin olanaklarından yararlanmıştır.

Şiir: Dost Dost İlle Kavga, Panzerler Üstümüze Kalkarlar, Eğin Türküleri

 

13.MEHMET BAŞARAN (1926-…)

1950’li ve 1960’lı yıllarda güçlenen Köy Edebiyatı hareketinin şiirde önde gelen temsilcilerindendir.

Toplumcu düşünceyi didaktizme yenik düşmeden şiirlerine sindirmeyi başarmıştır.

Şiir: Ahlat Ağacı, Karşılama, Nisan Haritası, Kocakent, Pıtraklı Memleket, Gök Ekin, Meşe Sel

Roman: Mehmetçik Mehmet

 

14.VEDAT NEDİM TÖR  (1897-1985)

Şevket Süreyya Aydemir ve Yakup Kadri ile birlikte Kadro dergisi kurucuları arasında yer almıştır. Makale ve fıkra yazarlığının yanı sıra, romanı ve sahne oyunları ile tanınmıştır.

 

Oyun: İşsizler, Fevkâlasriler, Hayvan Fikri Yedi, Kör, Köksüzler, Üç Kişi Arasında

 

15.ŞEVKET SÜREYYA AYDEMİR (1897-1985)

Türk tarihinde önemli rol oynayan önemli kişilikleri inceleyen eserleri ile ünlenmiştir.

Kendi yaşamını anlattığı Suyu Arayan Adam

Atatürk ve İnönü dönemlerini incelediği üçer ciltlik Tek Adam ve İkinci Adam adlı kitapları en ünlü yapıtlarıdır.

Toprak Uyanırsa adlı romanında bir Anadolu köyünün, bir aydının öncülüğüyle kalkınmasını anlatmıştır.

 

16.ARİF DAMAR (1925-2010)

Toplumsal içeriği yoğun, dilde ve biçimde dikkatli, titiz şiirleriyle tanınmıştır.

Şiir:  Günden Güne, İstanbul Bulutu, Alıcı Kuş, Seslerin Ayak Sesleri, Alıcı Kuşu Kardeşliğin, Ölüm Yok ki, Ay Ayakta Değildi, Acı Ertelenirken, Yoksulduk Dünyayı Sevdik.

SON EKLENENLER

Üye Girişi