Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

DADAİZM AKIMI

(fr. Dadaisme), kişiyi aklın tutsaklığından ve aklın kurduğu düzenden; sanatı dil, ölçek, ayak, bi­çim, anlam kaygılarından kurtarmak; sözcükleri, bilinen anlamlar ve alışılmış kurallar dışında bir dü­zenle birleştirmek; kalıplaşmış bütün sistemleri, kuralları, gelenekleri yadsımak, yıkmak; kuralsızlığı, kural olarak benimsemek üzerine kurulan akımdır.

Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) sırasında, büyük bir insan kıyımına gidilmesi; akıl, ahlak ve ge­lenek üzerine kurulu olduğunu ileriye süren bir düzenin (burjuva düzeninin) insanlığı ezip yok etmesi; inançların sarsılmasına, değer yargılarının alt-üst olmasına, kişi ve toplum ahlakının yozlaşmasına yol açmıştı, işte bu ortam içinde büyük bir umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılan genç kuşak; aklı, ahlakı, geleneği kötüye kullanan o ikiyüzlü düzenin bütün kuramlarını ve onun sanat anlayışını; toplumda ve sanatta alışılmış her şeyi yıkmaya yönelmiştir. O dönemde genç ozan Aragon şöyle yazmıştır:

... Artık ressam, edebiyatçı, musikici, heykelci, dinci, cumhuriyetçi, kralcı, emperyalist, anarşist, sosyalist, bolşevik, politikacı, proleter, demokrat, burjuva, aristokrat, ordu, polis, yurt istemiyoruz; bü­tün bu budalalıklardan bıktık artık. Hiç, ama hiçbir şey, hiç, hiçbir şey istemiyoruz...

Dadaizm akımı, ilkin Zürich'te, 1916 yılında, Romanya asıllı genç ozan Tristan Tzara'nın (1896-1966) öncülüğüyle başlamıştır. Genç sanatçıların toplandıkları bir kahvehanede, Tzara'nın, bir kitap açacağı ile Larousse sözlüğünden gelişigüzel açtığı bir sayfada rastladığı anlamsız Dada sözü, an-lamsızlığı benimseyen bu akımın adı olarak benimsenmiştir (8.2.1916).

Savaş içinde İsviçre'de (Zürich'te) doğup 1919-1920 yıllarında Fransa'da en ateşli dönemini ya­şayan dadaizm, şiddetli tepkiyle karşılanmıştır. Savaşın yol açtığı maddi ve manevi çöküntü ile anla­mını kaybeden dünyaya bir protesto hareketi olmak üzere, aklın karşısına akıl-dışılığı, kurulu düzenin karşısına düzensizliği, sahte ağırbaşlılığın karşısına alayı, kasılmanın karşısına skandalı çıkaran; sa­nat alanında karşı-sanat, karşı-edebiyat görüşünü ileriye süren dadacıların birtakım salonlarda düzen­ledikleri (1920) gösterilerde çeşitli olaylar çıkmıştı. Mantıklı anlamı sanatın dışında bırakan dadacıların bu gösterilerinden bir tanesinde okunan bildirgede şöyle deniyordu:

"Ne yaptığımızı anlamıyorsunuz değil mi? Değerli dostlar, onu biz sizden daha az anlıyoruz. Ne mutluluk değil mi? Hakkınız var. Bir kez daha papa ile uyumak isterdim. Yine mi anlamıyorsunuz? Ben de anlamıyorum. Ne kadar hazin bu!"

CEVDET KUDRET, ÖRNEKLERLE EDEBİYAT BİLGİLERİ-2, İNKILÂP YAYINLARI, s.78.

 

DADA ŞARKISI

Bir dadacının şarkısı 

yüreği dadayla dolu 

fazlaca yordu motoru 

yüreği dadayla dolu

 

Asansör bir kral taşıyordu 

ağır çıtkırıldım özerk ayrıca 

kırsın mı sana sağ kolunu 

yollasın mı Roma'daki Papa'ya

 

 

Artık bu yüzden işte 

asansörcüğün yüreğinde 

dada mada hak getire

 

 

Tıkınıp durun çikolata 

yıkayıp beyninizi 

dada 

dada

su için üstüne sonra

TRİSTAN TZARA (ÇEVİREN: CEMAL SÜREYA)

 

 İLGİLİ YAZI

DADAİZM

EDEBİ AKIMLAR

EDEBİ AKIMLARIN TÜRK EDEBİYATINDAKİ ETKİSİ

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI EDEBİ AKIMLAR TEST-2

BATI EDEBİYATI VE EDEBİYAT AKIMLARI TEST

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi