Tanzimat Dönemlerinin Hikâye ve Roman Anlayışlarınız Karşılaştırma
I. Dönem Hikâye ve Roman anlayışları
İlk yerli öykü, ilk yerli roman, ilk edebi roman ve ilk tarihi roman bu dönemde yazılmıştır. Ahmet Mithat'ın "Letaif-i Rivayet" ilk yerli öykü denemesi kabul edilir. "Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat" ise Şemsettin Sami'nin yazdığı ilk yerli roman denemesidir. Namık Kemal ise ilk edebi roman "İntibah"ı ve ilk tarihi roman olan "Cezmi"yi yazmıştır. Ahmet Mithat çok sayıda roman örneği de vermiş ve "yazı makinesi" olarak anılmayı hak etmiş bir yazardır.
Hikâye ve romanın tanıtılmasında önemli bir rol oynayan bu sanatçıların eserleri ilk kalem denemeleri olarak kabul edilmiştir. Çünkü bunlar, roman ve hikâye tekniği yönünden zayıftır, uzun ve gereksiz tasvirlere girilmiş, olayın akışına müdahale edilmiştir. Yazar olaylar karşısında yan tutmuş, tipleri iyi ya da kötü olarak tek taraflı çizmiştir.
Hikâye ve romanda ağır bir dil kullanmayı tercih etmişler, tasvir bölümlerinde dili daha da ağır ve sanatlı bir biçimde kullanmışladır. Hikâye ve romanda genel olarak romantizm akımının özellikleri ağır başlamıştır.
Esir ticareti, kölelik, cariyelik, Doğu-Batı karşılaştırılması ve yanlış Batılılaşmanın eleştirisi, alafrangalık özentisi, aile yaşamı, aşk ve tarih, hikâye ve romanlarda en çok işlenen konular olmuştur.
II. Dönem Hikâye ve Roman anlayışları
Batılı anlamda ilk küçük öykü, ilk realist roman, ilk köy yaşamıyla ilgili hikâye, ilk psikolojik roman denemesi örneklerini II. Dönem sanatçıları vermiştir.
Sami Paşazâde Sezai "Küçük Şeyler" adlı eseriyle küçük öykünün ilk örneğini verirken, Nabizâde Nazım "Karabibik" adlı romanıyla ilk kez köyden ve köy hayatından söz etmiştir. Ayrıca "Zehra" romanıyla da ilk kez uzun psikolojik tasvir ve tahlillerde bulunmuştur. "Araba Sevdası"nı yazan Recaizâde Mahmut Ekrem ilk realist roman örneğini de vermiş olur.
Hikâye ve romanlar, I. Dönemde yazılanlara göre daha olgun örneklerdir. Roman teknik yönden ve kurgu açısından kuvvetlenmiş, yazarın olayların akışına yaptığı müdahale azalmıştır. Ayrıca tip ve karakterler gerçeğe daha uygun verilmiştir.
Bu dönemin hikâye ve romanlarında realizm ve natüralizm akımlarının etkisi görülmüştür.
Hikâye ve romanlarda dilin sadeleştirilmesi düşünülmemiş, ağır ve sanatlı bir dille eserler kaleme alınmıştır.
Hikâye ve romanların konusu I. Dönemde ele alınan konularla aynıdır. Ancak alafrangalık özentisi, yanlış Batılılaşmanın eleştirisi ve cariyelik, esirlik kurumu daha bilinçli bir değerlendirmeyle eleştirilmiştir. Ayrıca Batı kültür ve yaşam tarzının eserlere daha çok ve ayrıntılı olarak yansıdığı da söylenebilir.
İLGİLİ İÇERİK
SERVET-İ FÜNÛN İLE TANZİMAT ROMANININ KARŞILAŞTIRILMASI
TANZİMAT EDEBİYATI ÖSS/ÖYS/LYS SORULARI
TANZİMAT EDEBİYATI ÖĞRETİCİ METİN ÖRNEKLERİ
TANZİMAT I.DÖNEM ve II.DÖNEMİN DİL ANLAYIŞLARI