Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

  • Hem Servet-i Fünun hem de Tanzimat edebiyatı Batı etkisindeki Türk edebiyatının dönemleridir. Bu iki dönemin çok ortak yönü yoktur.
  • Her iki dönemde de Fransız edebiyatı örnek alınmıştır.
  • Tanzimat döneminde ve Servet-i Fünun döneminde şiirlerde kullanılan asıl vezin aruzdur; sınırlı sayıda şiirde he­ce vezni kullanılmıştır.
  • Servet-i Fünun edebiyatı ile Tanzimat dönemi arasında önemli farklılıklar vardır:
  • Tanzimat döneminde Batı'dan alınan roman, hikâye, tiyatro gibi türlerde ilk örnekler verilmiştir; ancak bu ilk ör­nekler pek başarılı değildir. Birer deneme olmanın ötesine geçememiştir.
  • Servet-i Fünun döneminde yazılan roman ve hikâyeler oldukça başarılıdır, Batılı nitelik taşır.
  • Tanzimat dönemindeki eserlerde toplumcu bir anlayış vardır. Kölelik, esir ticareti, yanlış Batılılaşma, görücü usu­lü evlilik roman ve hikâyelerdeki başlıca konulardır.
  • Servet-i Fünun döneminde ise romanlarda aşk, hayal-gerçek çatışması, karamsarlık gibi kişisel konular işlen­miştir.
  • Tanzimat'ta toplum için sanat düşüncesi, Servet-i Fünun'da sanat için sanat düşüncesi vardır.
  •  İki dönemin şiirleri ve şiir anlayışı da birbirinden çok farklıdır. Tanzimatçılar Divan edebiyatı nazım biçimlerini kul­lanarak vatan, hak, kanun, medeniyet, hürriyet, adalet gibi siyasi ve sosyal konuları işlemişlerdir. Servet-i Fünuncular eski nazım biçimlerini tümüyle bırakmış, serbest müstezadın yanı sıra Fransız edebiyatından alınan sone, terzarima gibi nazım biçimlerini kullanmışlardır. Şiirlerinde işledikleri başlıca temalar aşk, doğa, üzüntü, umutsuzluktur.
  • Tanzimat edebiyatında tiyatro önemli bir yer tutar. Tanzimat yazarları tiyatroyu, toplumu eğitmenin ve yönlendir­menin bir aracı olarak görmüşler, çok sayıda oyun yazmışlardır. Bu oyunlarda halka seslenmek amacıyla sade bir dil kullanmışlardır.
  • Servet-i Fünuncular, tiyatro türünü ihmal etmiş, ikinci plana atmış, bu türle pek ilgilenmemişlerdir.
  • Tanzimatçılarda toplumcu bir sanat anlayışı vardır. Onlar Batı'dan aldıkları kavram ve görüşleri halka aktarma­ya çalışmışlar; bunun için de dilin sade olması gerektiği düşüncesini benimsemişlerdir. Şiirde kullandıkları dil ağırdır; nesir türündeki eserlerinde sade bir dil kullanmaya çalışmışlardır.
  • Servet-i Fünuncuların topluma yönelik bir hedefleri yoktur; sanat anlayışları bireycidir. Servet-i Fünuncular hem şiirde hem de romanda süslü, sanatlı, ağır bir dil kullanmışlardır. Onlar seçkin bir zümre için eser vermişlerdir.
  • Tanzimat edebiyatının ilk dönem sanatçıları genel olarak romantizm akımından etkilenmişlerdir. Tanzimat ede­biyatının ikinci döneminde şiirde romantizm, romanda ise realizm akımının etkileri görülür.
  • Servet-i Fünun edebiyatında roman ve hikâyede realizm ve natüralizm akımlarının; şiirde ise sembolizm ve parnasizm akımlarının etkisi vardır.
  • Tanzimat dönemi yazarları anlatım sırasında öznel davranır, taraf tutar, kişiliğini gizlemez. Okura öğüt verir, yol gösterir; olayın akışına müdahale eder, konu ile ilgisi olmayan gereksiz ayrıntılara girer.
  • Anlatılanlar çoğu zaman masal karakteri taşır. Roman ve hikâyelerde, sözlü edebiyat ürünleri olan halk hikâye­si ve masalın etkileri görülür.
  •  Servet-i Fünun dönemindeki roman ve hikâyeler teknik yönden oldukça başarılıdır. Yazar, kişiliğini gizler, kesin­likle olaya karışmaz, taraf tutmaz. Psikolojik tahliller ve tasvirler başarılıdır.
  • Tanzimat dönemi eserlerinde olay ön plana çıkar. Servet-i Fünun'da ise tasvir ve tahlillere de önem verilir.

 

***

  • Tanzimat sanatçıları Divan şiirine bağlı kalmış, gazel, kaside, terkib-i bent gibi Divan edebiyatı nazım şekillerini kullanmaya devam etmiştir. Servet-i Fünûncular ise Divan edebiyatı nazım şekillerini tamamen terk etmiş, serbest müstezadın yanında Fransız şiirinden alınan sone, terzarima gibi nazım şekillerini kullanmışlardır.
  • Tanzimat şairleri toplumsal temalara ağırlık vermiş, “vatan, millet, adalet, hak, hürriyet” gibi konuları işlemişlerdir. Servet-i Fünucular ise, “aşk, üzüntü, mutluluk, doğa güzellikleri” gibi bireysel temalara yönelmiştir.
  • Tanzimat edebiyatçılarının aksine, Servet-i Fünûncular dilin sadeleşmesi anlayışına sahip çıkmamışlar, dilde sadeleşme taraftarı olmadıkları gibi, dilden sözcük atılmasına da karşı çıkmışlardır. Eserlerinde Arapça ve Farsça sözcük ve tamlamaları çok sık kullanmışlar, ağır, süslü, anlaşılmaz bir dil meydana getirmişlerdir. Fransızcadan yaptıkları tercümeler, dil anlayışını değiştirmiş, uzun ve anlaşılmaz cümleler kurmuşlardır.
  • Tanzimatçılar tiyatro üzerinde çok durmuş, halka seslenmek kaygısıyla konuşma üslubuna yönelmiş, bu da Tanzimat nesrine canlılık kazandırmıştır. Sanatçılar tiyatro yapıtlarında öğretici konuları işlemişlerdir. Hamit’e kadar tiyatro sahnelenecek şekilde yazılmıştır. Hamit’le oynanmak için değil, okunmak için tiyatro geleneği başlamış; halka seslenen dil, yerini sanatlı ve gösterişli bir anlatıma bırakmıştır. Servet-i Fünûncular ise tiyatroyu ihmal etmiştir.
  • Tanzimat döneminde hikâye ve roman, önce çeviri yoluyla edebiyatımıza girer. Daha sonra bu türde yerli yapıtlar verilir. Bu dönem eserleri ilk olmanın özelliğini taşır, edebî olarak yetkin eserler değildir. Servet-i Fünûn romancılarında Tanzimat’ta görülen teknik kusurlar görülmez. Servet-i Fünûncular hikâye ve romanı geliştirmiş, Batılı anlamda yetkin eserler vermişlerdir.
  • Tanzimat yazarları öykü ve romanlarında kişiliklerini gizlememiş, olay ağırlıklı eserler vermişlerdir. Servet-i Fünûn yazarları ise romanda kişiliğini gizlemiş, konu dışı gereksiz bilgilere ve gereksiz betimlemelere yer vermemişlerdir.
  • Tanzimat yazarları romanlarında “esaret, yanlış Batılılaşma, görücü usûlüyle evlilik” gibi toplumsal konular işlerken, Servet-i Fünûn yazarları “aşk, karamsarlık, hayal-hakikat çatışması” gibi bireysel konuları işler.
  • Tanzimat’ta kadın tipi ana hatlarıyla ve dıştan tanıtılmış, kadın hassasiyetine ve ruhuna inilememiştir. Servet-i Fünûn dönemi yapıtlarında kadın teması ağırlık kazanmış; Tanzimat’ta odalık, cariye, halayık olarak görünen kadın, Servet-i Fünûn’da güçlü bir karakter olarak karşımıza çıkmıştır. Halit Ziya ve Mehmet Rauf hikâye ve romanlarında, Cenap Şahaettin, şiirlerinde kadın kahramanları işler. Romanlarda erkek tipler bile kadın gibi hassas, narin, kolay incinir şekilde verilir.
  • Tanzimat sanatçılarında ağırlıklı olarak romantizmin etkisi görülür. Araba Sevdası, Zehra, Sergüzeşt gibi realist özellikler taşıyan romanlar yazılır. Servet-i Fünûn sanatçıları ise şiirde parnasizm ve sembolizm, nesirde realizm ve natüralizm akımlarının etkisindedir.
  • Tanzimat yazarları halka seslenmeyi, halkı eğitmeyi amaçlamış, bu yolda eserler vermeye çalışmışlardır. Servet-i Fünûncular ise bu anlayıştan uzaklaşarak edebiyatta seviyeyi düşürmemeye çalışmış, seçkinler için yüksek zümre edebiyatı oluşturmuşlardır.

 

İLGİLİ İÇERİK

TANZİMAT EDEBİYATI ÖSS/ÖYS/LYS SORULARI

TANZİMAT EDEBİYATI BULMACA

TANZİMAT EDEBİYATI ÖĞRETİCİ METİN ÖRNEKLERİ

TANZİMAT EDEBİYATININ OLUŞUMU

TANZİMAT TİYATROSU

TANZİMAT I.DÖNEM ve II.DÖNEMİN DİL ANLAYIŞLARI

TANZİMAT EDEBİYATI TEST

TANZİMAT I. DÖNEM SANATÇILARI

TANZİMAT II. DÖNEM SANATÇILARI

TANZİMAT EDEBİYATI (1860-1896)