Kullanıcı Oyu: 3 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

 

Ali Ekrem Bolayır (1887 -1937)

Namık Kemal’in oğludur. Şiir anlayışı iki döneme ayrılır. Birinci dönem (1908’ den öncesi), daha çok, bir “bireysel hassasiyetler” dönemidir. İkinci dönemde ise, bunun aksine olarak, şiirlerinde “sosyal duygulanmalara daha azla yer vermiştir.

Gerek kendi duygularını ve gerekse başkalarının sorunlarını anlatan şiirlerinle yer yer güzel ve çekici parçalar bulunmakla beraber, genellikle bir yaratma ve kompozisyon zaafı göze çarpar.

Ali Ekrem, Osmanlıcanın koyu bir savunucusu olarak kalmıştır. Nazımda vezne büyük bir değer vermesi, onu, aruzun kalıpları arasında yeni birtakım bileşimler yapmaya, yeni aruz vezinleri icadına kadar sürüklemiştir. Fakat aruz üzerindeki bu ayrıntılı uğraşmaları, onu, hece ile de ilgilenmekten alıkoymuş değildir, Servet-i Fünûn şairleri içinde, heceyi ilk kullanan şair Ali Ekrem’dir.

Dil ve anlatımda Servet-i Fünûncular içerisinde en tutucu sanatçılardan biri olarak tanınmıştır. Onun Türk edebiyatına hizmeti, eserlerinden çok, Darü’l-Fünûn’da okuttuğu dersleriyle olmuştur. Diğer bir hizmeti de çocuk şiirlerinin ilk örneklerini verenler arasında yer almasıdır.

Eserleri: Zılâl-i İlham (şiirler, 1909), Kaside-i Askeriye (şiir), Ruh-ı Kemal (şiir, 1909), Ordunun Defteri (manzum-mensur şiirler, 1909), Ana Vatan (1918), Vicdan Alevleri Şiir Demeti ( çocuk şiirleri, 1925), Baria (piyes, 1908), Sultan Selim (piyes), Lisan-ı Osmanî (edebî inceleme, manzum, 1914), Lisanımız, Lisan-ı Edebiyat (1914), Çocuk Şiirleri (1917), Edebî Meslekler (1928), Recaziade Ekrem (inceleme, 1914), Namık Kemal (inceleme, 1930)

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi