Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

BİR VAKİTSİZ YAZ - ZİYA OSMAN SABA

Bu vakitsiz giden yaz, erken inen akşamla,
Kapanmış pancurlara dayayarak başını,
Dinle solgun bahçenin kalbe anlattığını,
Ağacın yaprak yaprak, havuzun damla damla.

Kuşlar sanki yaralı, benzin sararmış gamla,
Duymak güneşin, rengin bizi bıraktığını,
Günler günü vefasız leyleklerin akını.
-Ah uzak palmiyeler... Kaçmak, seninle, yazla.

Çardak altları bitti, bitti üzümün tadı,
Artık ihtiyar çamlar, selviler saltanatı,
İşte bir kere daha haraboldu bahçeler.

Ürperen vücudunu yavaşça koluma ver.
Gözlerinde okunan bütün hüznü eylülün,
Karanlıktan, geceden, ölümden korkan gönlün.

ZİYA OSMAN SABA

BEYAZ-  ZİYA OSMAN SABA
Bir bademin altına, yorgun, oturmak biraz,
Ayrı ayrı seyretmek çiçek açmış her dalı.
Artık bütün renklerden, artık uzaklaşmalı;
Beyaz işte, aylardır gözümde tüten beyaz.

Kış bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz.
Duyuyorum bu sabah, kış içimden çıkalı,
İçimin dört duvarı bembeyaz badanalı.
Ah sâde nefes almak, göğsüme dolan bu haz...

Bu kuş ötecek şimdi... Havada bir durgunluk,
Mermeriyle konuşan açık kalmış bir musluk,
Beyaz çiçeklerini tek tük düşüren kiraz.

Bahar pınarından içime damlayan su,
Bembeyaz çiçeklerin ıslak, temiz kokusu,
Kış bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz...
ZİYA OSMAN SABA

SEBİL VE GÜVERCİNLER -ZİYA OSMAN SABA

Çözülen bir demetten indiler birer birer,
Bırak, yorgun başları bu taşlarda uyusun.
Tutuşmuş ruhlarına bir damla gözyaşı sun,
Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler...

Nihayetsiz çöllerin üstünden hep beraber
Geçerken bulmadılar ne bir ot ne bir yosun,
Ürkmeden su içsinler yavaşça, susun, susun!
Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler...

En son şarkılarını dağıtarak rüzgâra,
Beyaz boyunlarını uzattılar taslara...
Bir damla suya hasret gideceklermiş meğer.

Şimdi bomboş sebilden selviler bir şey sorar,
Hatırlatır uzayan dem çekişleri rüzgâr
Mermer basamaklarda uçuşur beyaz tüyler.

SESSİZLİK . . - ZİYA OSMAN SABA

Biz o kadar ağladık ki beraber,
Gözyaşları doldurdu avucumu şimdilik.
Şimdilik uzun uzun, bambaşka bir sessizlik
Yavaşça alçalarak, yavaşça bizi dinler.

Etrafta kalan sesler kesildi birer birer.
Hatırlamaz olmuşum, her şey uzakta, silik.
Yalnız senin vücudun... Ah içte bir içimlik
Bir su gibi ellerin avucumda serinler.

Vücudunun gölgesi bak yerde gölgemle bir,
Yeni bir nefes gibi sessizlik göğsümdedir.
Sessizlik içerime doluyor yudum yudum.

Dolu bir yelken gibi göğsümde genişleyiş,
Ve öyle için için, ve öyle geniş geniş.
Ben hiç bir şey duymadan, ben yalnız seviyorum.

GÖZÜMDE TÜTEN RENK - ZİYA OSMAN SABA

Bir ağacın dibine yorgun oturmak biraz,
Ve seyretmek bembeyaz çiçek açmış bir dalı.
Şimdi bütün renklerden artık uzaklaşmalı:
Beyaz işte, aylardır gözümde tüten beyaz.

Kış bitti.. uzaklarda ilk ümitler gibi yaz.
Duyuyorum, içimden kış günleri çıkalı,
İçimin dört duvarı bembeyaz badanalı.
Temizliğin kokusu, sükûn, ah bir anlık haz..

Bir kuş ötecek şimdi! Havada bir durgunluk.
Mermer ile konuşan açık kalmış bir musluk.
Beyaz çiçeklerini tek tük düşüren ağaç.

Tadılmamış bir sükûn geliyor kederime,
Sanıyorum nihayet damlıyor içerime,
Tanrım, nihayet beni iyi edecek ilâç…

KIŞA GİRERKEN-ZİYA OSMAN SABA

İndirin perdeleri, indirin perdeleri..
Sonbahar ağaçlarda ağlarken yaprak yaprak
Hışıldayan bu altın yağmuruna dalarak
Dinleyim içerimde serinleyen kederi.

Çekin, önüme çekin şu yerdeki minderi,
Sükûn, beyaz bir gömlek gibi ürpersin bırak
Çın çın çınlarken uzak, çok uzak bir çıngırak
Ah indirin camlara bembeyaz perdeleri.

Sonbahar, ölen günle basamakta duruyor
Saniyeler kafese bir el gibi vuruyor
İsterse hemen yarın evim örtülsün karla.

Ferah veren bir rüzgâr olacak ıztırabım
Şimdiden kilitlendi her fırtınaya kapım
Senin belinde sarkan bir gümüş anahtarla...

İLGİLİ İÇERİK

SONNET ÖRNEĞİ VE İNCELEMESİ

TEN SONNET'SI

SON EKLENENLER

Üye Girişi