KARAGÖZ İLE HACIVAT METİN ÖRNEKLERİ

Page 3 of 7

TURŞU MUHAVERESİ (SÖYLEŞİSİ)

Hacivat- (Gelir) Vay efendim!
Hoş geldin safa geldin şikest olmuş çanak
Gel bu akşam neşeyab ol bir iki tek bade çak
Sen çakarken gelsin ala taze dolma bir tabak
Ellerini bağlasınlar ben yiyeyim sen de bak.

Karagöz- Hoş bulduk safa bulduk birader bak bana
Böyle şeyler söyleme herkes sana der dangalak
Nafile üzme yüreğin boş yere etme merak
Dolma niyetine yer misin ala dayak, (vurur)

Hacivat- Karagöz nasılsın?
Karagöz- Çocuğun oturağı senin burnuna asılsın, (vurur)
Hacivat- Karagöz, senin o evdeki karına söyle bize öyle vakitli vakitsiz gelmesin.
Karagöz- Neden yahu?
Hacivat- Neden olacak geçen gün sabah namazı çat kapı, bizimki kapıyı açar bakar ki senin o mendebur karın.
Karagöz- Benim karım mendebur seninki...
Hacivat- İşvebazım, nazeninim...
O gün de bizimkiler hamama gidecekler, hazırlık görürler.
Karagöz- Hazırlık görüyorlar öyle mi?
Hacivat- Evet arkasında bir eski ferace başörtüsü, simsiyah ayağında yarım pabuç.
Karagöz- Söyle bakalım yarım havuç.
Hacivat- Ayağında çorap yok kir içinde, ayakları işve bazım, nazeninim her ne kadar senin mende bur karını istiskal ederse de anlamaz.
Karagöz- Aferin karı... Tıpkı benim gibi.
Hacivat- Bakar ki olacak iş değil onu da götürmeye mecbur olur.
Karagöz- Benim karı yüzsüzlerdendir.
Hacivat- İşvebazım, nazeninim, hamam bohçalarını hazırlar, tası tarağı toplar. Senin mendebur karın bohçaları ardlı önlü omuzuna alır. Yola k yulurlar.
Karagöz- Aferin karı.
Hacivat- Benim işvebazım, nazeninim, dahi giyinir kuşanır. Hanım kızımla birlikte giderler.
Karagöz- Bizim karıya yaklaşırlar mı?
Hacivat- Senin karın yolda bizimkileri bekler, birleşirler. Benim işvebazım, nazeninim, turşucudan turşu alırlar. Senin karına da turşu bakracını verirler.
Karagöz- Yolda başlasın yemeye.
Hacivat- Bunlar doğru hamama vasıl olurlar.
Karagöz- Yolda giderken Vasil'i bulurlar mı?
Hacivat- Bunlar hamam kapısından içeri girer girmez ana kadın ustaya, usta natıra...
Karagöz- Usta binmiş mi katıra?
Hacivat- Natır hanım, hamamcı hanıma Hacivat Çelebi'nin haremi hanım geliyor diye birbirlerine girerler.
Karagöz- Yahu bunlar zıvanalı mı? Birbirlerine nasıl girerler?
Hacivat- Değil efendim, benim itibarıma.
Karagöz- İtibarına tüküreyim.
Hacivat- Ana kadın, senin mendebur karından bohçaları alır.
Karagöz- Bizim kadın yorulmuştur, bir parça dinlensin.
Hacivat- Natır hanım, ustalar benim işvebazım, nazeninimin koltuğuna girer sedire çıkarırlar.
Karagöz- Sedyeye mi çıkarırlar?
Hacivat- Kerevetin üzerine çıkıyorlar.
Karagöz- Bayram yeri mi bu kerevete çıkıyorlar?
Hacivat- Bunlar soyunurlar, dökünürler. Ustanın birisi benim işvebazım, nazeninimin koltuğuna girer. Bir koltuğuna da natır hanım girer. Hanım kızımın da bir koltuğun da bir usta girer. Doğru hamamdan içeri tıpış tıpış...
Kurna başına otururlar.
Karagöz- Benim karı nerede kaldı Hacivat?
Hacivat- Seni karın da elinde turşu bakracı arkadan gelir.
Hamamın göbek taşına oturur.
Karagöz- Aferin karı. Doğrusu pisboğazın biridir.
Hacivat- Bizimkiler kurna başından kalkarlar gelirler göbek taşına
Karagöz- Sarıgüzel'deki Kıztaşı'na mı geliyorlar?
Hacivat- Değil a canım! Hamamın göbek taşına gelirler.
Başlarlar turşu yemeye.
Karagöz- Bizim karı yemiyor mu?
Hacivat- O senin karın olacak kadın da turşu kâsesinin içine beş parmağını birden sokar, tırnaklarını kesmemiş mavi mavi arasına kirler dolmuş. Benim işvebazım, nazeninim, onu görür görmez iğrenir. Hanım kızımla turşudan elini çekerler.
Karagöz- Aferin karı kendi kendine yesin turşuyu.
Hacivat- Karşı tarafta da kurna başında bir emzikli hanım yıkanıyormuş. Senin o mendebur karın şapır şapır turşu yerken imrenir.
Karagöz- Karı turşu yerken iğrenir mi?
Hacivat- Yüzünü kızdırır senin karından turşu ister. Senin karın ne dese beğenirsin?
Karagöz- Ne demiş?
Hacivat- Hanım biz bunu bedava almadık. Parayla aldık demememiş mi?
Karagöz- Aferin karı. Beni utandırma göreyim seni.
Hacivat- Kuzum hanım, canım hanım rica ederim, emzikliyim, yediğiniz turşudan bir parça verin demiş. O hiç oralarda değil. Yalnız başına bir kese turşuyu yemiş.
Karagöz- Pek ala etmiş.
Hacivat- Karagöz sen olsan vermez misin?
Karagöz- Vermem.
Hacivat- Haydi şöyle farz edelim ki sen karının yerinde ol. Ben de emzikli hanımmış gibi senden turşu isteyeyim. Bak verir misin vermez misin?
Karagöz- Peki... A canım turşu (yer gibi yapar) senin suyuna limon mu sıktılar turşu?
Hacivat- (Taklit yapar) Kuzum hanım, canım hanım bana bir parça turşu ver.
Karagöz- Veremem a canım. Turşu ala turşu.
Hacivat- Kuzum hanım emzikliyim.
Karagöz- Emziğin kopsun vermem.
Hacivat- Kuzum hanım, canım hanım sütüm çekilecek bana bir parça ver.
Karagöz- Çekilirse çekilsin vermem.
Hacivat- Bana yazık olacak.
Karagöz- İster yazık olsun ister kazık.
Hacivat- Hanımefendi merhametine sığınırım.
Karagöz- Ben öyle şeyden anlamam, vermem.
Hacivat- Kuzum hanım, canım hanım. Bir adamın kanına gireceksin.
Karagöz- İster kanına gireyim, ister canına vermem.
Hacivat- Şu dakikada ölüyorum bir şeyler oldu ağzımdan nefesim çıkacak.
Karagöz- Nefesin değil, isterse canın çıksın vermem.
Hacivat- Karagöz, sen karından da çingeneymişsin.
Karagöz- Benim karımın oburluğunu göreceğine, evdeki karının, kızının salaklığını gör kerata. (Tokadı atar, gider)
Hacivat- Sen gidersin de beni pamuk ipliği ile bağlamıyorlar ya! Ben de gideyim idgaha dolaba dilber seyrine. Bakalım ayine-i devran ne suret gösterir.