Kullanıcı Oyu: 1 / 5

Yıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

BATTAL GAZİ DESTANI

Battal Gazi ve destanı Anadolu‘nun Türkleştirilmesi ve Müslümanlaştırılması döneminde Bizanslılarla yapılan mücadelelerin ortaya çıkardığı kahraman ve bu kahramanın yiğitliğini anlatan hikâyesidir.

Anadolu’ya Türk akınları 359 yılında Hun akınları ile başlamıştır. VII. yy.ın başlarında İslamiyet’in doğuşu ile birlikte güçlenen İslam devleti Anadolu’ya akınlar yapmaya başlamış, Abbasiler döneminde İslâmî seçen Türklerden oluşturulan İslam ordularının Anadolu akınları VIII. yy.ın ikinci yarısından itibaren yoğunlaşarak devam etmiştir.

1071 yılma gelinceye kadar Anadolu’nun doğu sınırları, Müslümanlarla Bizanslılar arasında sık sık el değiştiren bölgeler olagelmiştir. Özellikle Tarsus-Malatya doğrultusunda çizilecek hattın kuzey ve güneyi büyük ölçüde devamlı mücadele sahası olan bir bölge idi. İşte Battal Gazi Destanı bu tarihsel bağlamda doğmuştur.

Seyyit Battal Gazi, halk hikâyelerinde ve yazarların çeşitli eserlerinde «Fevkal beşer» dediğimiz olağanüstü yetenek ve gücü ile tanıtılmıştır. Gerek manevi, gerekse maddi yönden onun varlığı, büyüklüğü ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Battal Gazi Destanının özeti kısaca şöyledir:

Bir gün Hz. Muhammet ashabıyla otururken vahiy gelmediğinden bahisle güzel mevzulardan konuşulmasını ister. Ashabdan Abdülvehhab, Rum vilayetinden bahseder. O anda gelen vahiyde bu vilayetin iki yüzyıl sonra Cafer adında bir yiğit tarafından Müslüman edileceği bildirilir. Hüseyin Gazi, peygamber soyundan bir kişidir. Malatya'ya yerleşmiştir, Malatya'nın önde gelen kişilerindendir. Bir oğlu vardır ve adı Cafer'dir.

Hüseyin Gazi, bir av esnasında Rum beylerinden Mihriyayil tarafından hile ile öldürülür. Cafer genç bir delikanlı iken babasının katillerini öldürür ve Serasker olur. Bundan sonra Kayser ordularıyla yapılan iki savaşta Cafer üstün başarılar gösterir ve Malatya beylerinin güvenini kazanır. Kayser, Amer komutasındaki bir başka orduyu Malatya üzerine gönderir. Cafer, Ahmer'le yaptığı ferdi mücadeleyi kazanır. Bunun üzerine Ahmer, Müslüman olur. Kendisine Cafer tarafından “Ahmet“ ismi verilir. Ahmet de Cafer' e “Battal” ismini verir.

Bu andan itibaren Battal Gazi Bizanslarla girdiği sayısız savaşta gösterdiği kahramanlıklar destansı bir dille anlatılır.

Artık Anadolu’da Müslümanlar açısından Bizans tehlikesi bertaraf edilmiş, Battal Gazi de Medine’ye yerleşmiştir. Ancak Battal Gazi'den aman dilemiş Kayser Kanatur, Battal’a verdiği sözü unutur ve Malatya üzerine ordu gönderir. Ordu şehri yakıp yıkar, Battal durumu işitince topladığı ordu ile Kayser‘le savaşır. Kayser, Nesih Kalesi ’ne saklanır. Battal, kaleyi kuşatır. Kale duvarının dibinde dinlenmek amacıyla uzanır ve uyur. Kaleden Battal’ın uyuduğunu gören Kayser ‘in kızı ona âşık olur. Gelmekte olan Bizans ordusundan haberdar etmek için bir not yazar ve bu notu taşa sararak ona atar. Uyandırmak için âşığı tarafından atılan taş Battal’ın başına değer ve Battal ’ı öldürür. Prenses Battal’ın öldüğünü görünce kederinden kendi hançeri ile kendini öldürür.

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi