Kullanıcı Oyu: 3 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

MÂNİ


Başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş mâniler de vardır. Birinci, ikinci, dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxa dır. Aaaxa düzeninde mâniler de var. Dört dizelik mânilerin birinci, ikinci mısraları daha çok mâniyi dinleyeni veya okuyanı asıl konuya hazırlamak ve kafiyeyi teşkil etmek için söylenir ve “doldurma mısralar” olarak adlandırılır. Asıl maksat üçüncü, özellikle dördüncü mısralarda dile getirilir.
Mânilerin doğup şekillenmesinde, içyapılarının oluşmasında doğal, sosyal ve ekonomik çevrenin büyük rolü vardır. Bazı toplumsal olaylara da yer verilmekle beraber, mânilerde en çok işlenen tema aşk ve sevgidir. Mânilerin söyleniş sebepleri de çok çeşitlidir. Niyet mânileri, atışma mânileri, bekçi ve davulcu mânileri, satıcı mânileri, semâi kahvelerinde söylenen cinaslı mâniler, mektup mâniler, düğün mânileri, âşık-hikâyecilerin söylediği mâniler bu sebeplerin başlıcalarıdır.

MANİ ÇEŞİTLERİNE ÖRNEKLER

TAM MANİ

(Birinci dizesi doldurma)

Kum birikmiş derede,

Vefâsız yâr nerede?

Geçersin belki dedim,

Bekledim pencerede.

 

Kadifeden kesesi

Kahveden gelir sesi

Benim sevdiğim yiğit

Bekârların efesi

 

Kaşların ok dedikçe

Kirpiğin çok dedikçe

Pek mi gönlün büyüdü

Senin gibi yok dedikçe

 

Ana baş taç imiş

Her derde ilaç imiş

Bir evlât pir olsa da

Anaya muhtaç imiş

 

Samanlık dolu saman.

Uyan nişanlım uyan.

Eller düğün yapıyor,

Bizim düğün ne zaman?

 

Suyu verdim soğana.

Gönlüm düştü oğlana.

Oğlan beni almazsa,

Bıçaklana doğrana.

 

ARTIK MANİ

Ağlarım çağlar gibi,

Derdim var dağ/ar gibi,

Ciğerden yaralıyım,

Gülerim sağlar gibi.

 

Her gelen bir gül ister,

Sahipsiz bağlar gibi.

 ***

Şu dağlar garip dağlar 

İçinde garip ağlar 

Kimse garip ölmesin 

Garip için kim ağlar?

 

Ağlarsa anam ağlar 

Küsuru yalan ağlar.

 

***

Ekin ektim bitmiyor 

Boya vurdum tutmuyor 

Aramızda dağlar var 

Elim yâre yetmiyor

 

Şekerli yemek yaptım 

Boğazımdan gitmiyor.

 

***

Kuzular meler gelir 

Yiğit aşka düşende 

Başına neler gelir 

Yâri ellerle gördüm 

Aklıma neler gelir

 

Hicran oku sevdiğim 

Sinemi deler gelir.

 

 

KARŞI-BERİ

Erkek : Mâni mâni mesdi yâr,

Ben ne dedim mesdi yâr?

ikimiz arasında,

Serin yeller esdi yâr.

 

Kız : Mâniyi mâniciyim,

Beylere gemiciyim,

İster al ister alma,

Ben seni alıcıyım.

 ***

Erkek: Mani mani meseli yar

Ben ne dedim mesdi yar

İkimiz arasında 

Serin yeller esti yar.

 

Kız: Maniyi maniciyim

Beylere gemiciyim ister al 

İster alma 

Ben seni alıcıyım.

 

Erkek: Başına Acem şalı

Kırılsın her bir dalı 

Girsin yerin altına 

İkimizin ikbali.

 

Kız: Otur sevdiğim otur

Rize iskemlesine 

Yüreğimin derdini 

Diyemem hepisine.

 

Karşı-beri” adını da söyleyenlerin durumunu gösterir biçimi şu örnekte buluyoruz:

 

Beriki: Kuşlardan    hangi kuştur

Yavrusuna süt veren?

 

Karşıki: Selasettin    kuşudur8

Kiremitlere giren.

 

Beriki: Kuşlardan    hangi kuştur

Boynuna var yel bağı?

 

Karşıki: Ona atmaca derler

Aşar dumanlı dağı.

 

Halk şairi Celâl Yetimoğlu, Çimil yaylası yolunda karşılaştığı ve ot biçmekte olan bir genç kızla şu şekilde söyleşmiştir:

Celâl : Arkası Demir dağı 

Çimil üç para köydür.

 

Kız : Giyemedim çuham 

Herhalde kolu dardır.

 

Celâl : Sen biçersin inek yer 

Sana ne kârı vardır?

 

Kız : Her halde ki sana da 

Yürek efkârı vardır.

 

Celal: Gel götüreyim seni 

İki de evde vardır.

 

Kız: Sen misin kocaları.

Yoksa ortağın vardır?

 

DEYİŞ

- Altınım alma beni,

Dillere salma beni,

Götür sarrafa göster,

Kalp isem alma beni.

 

- Altınsın aldım seni,

Dillere saldım seni,

Sarraf seni neylesin,

Beğendim aldım seni.

 

 — Bahçalarda gül var mı? 

Gül dibinde yol var mı? 

Gece yanına gelsem 

Bana bir yerin var mı?

 

— Bahçamızda gül de var 

Gül dibinde yol da var 

Hoş geldin safa geldin 

Gönülde yerin de var.

 

***

— Altınım alma beni 

Dillere salma beni 

Götür sarrafa göster 

Kalp isem alma beni.

 

— Altınsın aldım seni 

Dillere saldım seni 

Sarraf seni neylesin 

Beğendim aldım seni.

 

***

— Oğlan heyben var mıdır? 

İçi dolu nar mıdır?

Üç yüz altın isterler 

Hiç haberin var mıdır?

 

— Havar kekliğim havar 

Yaylaya doldu davar 

Sen sağol ben sağolam 

Üç yüz altında ne var?

 

— Şu derede buz musun? 

Gelin misin kız mısın? 

Akşama geleceğim 

Evde yalınız mısın?

 

- Şu derede buzum ben 

Gelin değil kızım ben 

Geleceksen akşam gel 

Evde yalınızım ben.

 

***

— Bayırda harmanım var 

Sultandan fermanım var 

Yiğit isen gel bana 

Derdine dermanım var.

 

— Bayırda harman olmaz 

Sultandan ferman olmaz 

Ben her kıza gelemem 

Her kızda derman olmaz.

 ***

 

Ağa: Âdilem sen nâçarsın

İnci mercan saçarsın 

Dünya deniz olunca 

Gülüm nere kaçarsın?

 

Âdile: Ağam derim nâçarım

İnci mercan saçarım 

Dünya deniz olunca 

Ben kuş olup uçarım.

 

Ağa: Âdilem sen nâçarsın

La'l ü gevher saçarsın 

Ben bir şahin olsam 

Yavrum nere kaçarsın?

 

Âdile: Ağam derim nâçarım

La'l ü gevher saçarım 

Sen bir şahin olunca 

Ben yerlere kaçarım.

 

Ağa: Âdilem sen nâçarsın

La'l ü gevher saçarsın 

Ben Azrail olunca 

Kuzum nere kaçarsın?

 

Âdile: Ağam derim nâçarım

La'l ü gevher saçarım 

Sen Azrail olunca 

Ben cennete kaçarım.

***

Yosma: Nergis açmış dallarım var

Baldan tatlı dillerim var 

İlbeylim gel sarılalım 

Seni bekler kollarım var.

 

İlbeyli: Kar çiçeği gibi akım

Başı boz dumanlı dağım 

Sarılmanın zamanı var 

Gelmedi görüşmek çağım.

 

Yosma: Nergis gibi gözüm kara 

Benlerim var sıra sıra 

Ölüm var hem ayrılık var 

Kavuşsun bu can yâr yâra.

 

İlbeyli: Çiğdem gibi benzin sarı 

Bal yapar beni gök arı 

Ölüm Allah’ın emri 

Ahrette bulur yâr yâri.

 

Yosma: Sümbül gibi boyum uzun

Gerdanda ben düzüm düzüm 

Ele geçmez böyle fırsat 

Gel sarılak iki gözüm.

 

İlbeyli: Seher vakti güllerimde

Bülbül öter dallarımda 

Al da kokla sevdiğim yâr 

Kırmızı gül ellerimde.

 

Yosma: Lâle gibi eğri boynum 

Başım yeşil sarı donum 

Yosma der ki İlbeyli, oğlum 

Kurban olsun sana canım.

 

İlbeyli: Reyhandır İlbeylioğlu

Misk ü anber gül kokulu.

Perçeminin her telinde 

Elvan deste çiçek dolu.6

 

TAM MANİ

(İlk İki dizesi doldurma)

Elmayı bütün dildim,

Çamura düştü, sildim,

Ben yârimin kıymetin,

Gittikten sonra bildim.

***

Damda otlar bitmez mi? 

Süpürseler gitmez mi? 

Gel gurbetten güzelim. 

Bu hasretlik yetmez mi?

***

Kaleden iniş olmaz,

Ham demir gümüş olmaz. 

Güzele gönül verdim 

Ölürüm dönüş olmaz.

***

Bu dağlar ulu dağlar, 

Eteği sulu dağlar. 

Herkes yar ile gezer, 

Yüreğim kara bağlar.

 

KESİK (CİNASLI) MANI

Ayna güzel,

Yüz güzel, ayna güzel,

Güzel yâri görenler,

Dediler: Ay ne güzel!

Oturmuş zülfün tarar,

Dizinde ayna güzel.

 

Adam aman...

Bu dana

Vurdu dana sübyana

Boynuzları budana

Çıktı artık gözümden

Sizin olsun bu dana.

 

Almadan

Kokun aldım almadan 

Bir de yüzün göreyim 

Tanrı canım almadan.

 

Kararsın

Bulut gökte kararsın 

Ne büyüksün ne küçük 

Tamam bana kararsın 

Gündüz gelme gece gel 

Bekle sular kararsın 

Sarılalım yatalım 

Düşman bağrı kararsın 

Atma kulun yabana 

Bir gün olur ararsın.

 

Dağıdır

Çıktım dağlar başına 

Sordum bu ne dağıdır 

Felek bana ses verdi 

Dedi sevda dağıdır 

Çirkin otağın kurmuş 

Gelir güzel dağıtır 

Ellerle gönül oynar 

Bana çene dağıtır

 

Gelse yârim yanıma 

Cümle gamım dağıtır 

Dilin bülbül yüzüm gül 

Sinen cennet dağıdır 

Bir kez yüzüme gülmez 

Ettiği göz-dağıdır 

Sensiz şeker yiyemem 

Kuzum bana ağıdır.

 

Yaradan

Tabip bilir yaradan 

Derdimi kimse bilmez

Ancak bilir yaradan 

Çaresiz derde düştüm 

Kurtar beni yaradan 

Sevdiğime insaf ver 

Yeri göğü yaradan 

Yetiş tabibim yetiş 

Ölüyorum yaradan.

 

HECE SAYISINA GÖRE MANİLER

4 HECELİ MANİLER

Nar tanesi 

Nur tanesi 

Sen gönlümün 

Bir tanesi

***

Ah ey felek 

Yandı yürek 

Çare nedir 

Çekmek gerek.

 

5 HECELİ MANİLER

0 yanı keçe 

Bu yanı keçe 

Helâl süt emmiş 

Elime geçe.

 

***

Bahçede iğde 

Dalları yerde 

Sevdiğim oğlan 

Kim bilir nerde?

 

***

Çaldığı sazdır 

Ettiği nazdır 

Ne kadar sevsen 

Gene de azdır.

 

8 HECELİ MANİLER

Sarı çiğdem yaz getirir 

Mor menekşe güz getirir 

Gurbet elde ölüm yitim 

İhtiyarlık tez getirir.

 

Dağlar başı duman olmuş 

Sensiz halim yaman olmuş 

Yârim senden ayrılalı

İşim gücüm figan olmuş.

 

Ezme ile ezme ile 

Yâr bulunmaz gezme ile 

Kızlar kazsın mezarımı 

Altın saplı kazma ile.

 

Bir anadan olmayaydım 

Bu günleri görmeyeydim 

Zulüm ettin kahpe felek 

Şu dünyaya gelmeyeydim.

 

11 HECELİ MANİLER

İğdenin dibinde ne salınırsın? 

Altın pas tutmaz ki ne silinirsin? 

Kömür gözlerine kurban olayım. 

Sen benim sözüme ne alınırsın?

 

Ne kadar kuş olsan uçsan havadan 

Şahin yavrusunu atmaz yuvadan 

Sen beni yakandan atar olmuşsun

Ben seni unutmam hayır duadan.

 

Eğin’de, gurbete gönderdiği kocasının ardından en içten duygularını dile getiren kadınların söylediği maniler de onbir heceli olanlardandır:

 

İstanbul içinde öter bir keklik 

Sana vatan oldu bize gurbetlik 

Ala gözlerini sevdiğim ağam 

Gel bir sıla eyle olam cennetlik.

 

Yüce dağ başında seni beklerim 

Yüküm yıkılınca gene yüklerim 

Kömür gözlerini sevdiğim yârım 

Senden ayrılalı arttı dertlerim.

SON EKLENENLER

Üye Girişi