Kullanıcı Oyu: 1 / 5

Yıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

ERZURUMLU EMRAH HAYATI VE ESERLERİ
Erzurumlu Âşık Emrah'ın 19. yüzyıl âşıklık geleneğinde yerini belirlemek için 19. yüzyıl âşıklık ge­leneğine kısaca göz atalım. Divan edebiyatında mahallileşme akımı artarken, diğer yandan âşık şiiri divan edebiyatı etkisine daha fazla girerek halktan ve halk zevkinden uzaklaşma eğilimi göstermeye başlamıştır. Şehirli âşıklar, Âşık Ömer ve Gevherî etkisinde kalarak aruz ölçüsünü, divan şiirinin nazım şekillerini daha çok kullanmaya başlamışlardır. Hece ölçüsüyle yazdıkları şiirlerde de daha çok Arapça ve Farsça kelime, terkip ve tamlamalar kullanmağa başlamışlardır (Köprülü, 1962:524). Âşık zümreleri oluşmuş, imparatorluğun parçalanması, politik ve sosyal değişimler şiirin konusunu etkilemiştir (Köprü­lü, 1962:391). 19. yüzyılda en dikkati çeken olaylardan biri de âşık kolu adını verdiğimiz usta-çırak ilişkileridir. Âşıklık geleneğinde önemli rolleri olan âşık kollarının bu dönemde yer alması önemlidir. Bu kollar: 1)Emrah Kolu 2) Ruhsatî Kolu 3) Şenlik Kolu vd.dir. Tekkelerin kurulduğu ve geliştiği şehir or­tamlarında âşıkların, tekke ve medrese kültürüyle yoğrularak 19. yüzyıl sonlarına kadar geleneksel tavırlarını sürdürdükleri görülmektedir.


Âşık Emrah hakkında bilebildiklerimiz sınırlıdır. Doğum tarihi bilinmeyen Erzurumlu Emrah, Erzu­rum'da bir süre öğrenim gördükten sonra Nakşibendî tarikatının Halidiye koluna mensup Mevlâna Halid'e intisab etti. Bu sahada bilgi ve görgüsünü tamamladıktan sonra seyahate çıktı. Sivas, Kasta­monu, Konya, Niğde, Tokat'ı dolaştı. Gittiği yerlerde birkaç kere evlendi. Sivas'ta uzun müddet kaldık­tan sonra Niksar'a gitti. Hayatının sonuna kadar orada kaldı. Çıraklarından Tokatlı Nuri'nin ustasının ölümüne düştüğü tarihten 1860'da Niksar'da öldüğünü öğreniyoruz. Ölümünde mezar kitabesi konma­dığı için mezarı belli değildir. Ölümünden 70 yıl sonra bulunan bir mezar taşı onun sayılmış ve kitabe olarak dikilmiştir.


Emrah, orta derecede medrese eğitimi gördüğü ve tarikata intisap ettiği için ağdalı bir dil ile ta­savvuf düşüncesini şiirinin ana konusu yapmış, şöhretini bu tema üzerinde elde etmiştir. Özellikle Orta Anadolu'da geniş bir şöhret kazanarak çevresine birçok çırak toplamış; bunlar arasında en ünlüsü Tokatlı Nuri olmuştur.


Âşık Emrah şehir hayatının ve kültürünün yarattığı bir âşıktır. Emrah divan şairlerinin ve divan şii­rinin çekiciliğine ve manevi nüfuzuna kapılmıştır. O dönemde köy ve aşiret çevresinde yetişen âşıklar da kendilerine göre yüksek bir kültürün sahibi ve temsilcisi şehirli bir âşık olan Emrah'ı kendisine ideal bir örnek saymışlardır. 'Böylece bu yüzyılda köy âşıkları şehir hayatına ve kültürüne yabancı kalma­mışlardır.


Âşık Emrah'ın şehir hayatının kültür havası içinde klasik şiir ve musiki, tasavvuf felsefesi, İslam dini ve tarihi, evliya menkıbeleri, Iran ve Türk edebiyatlarında çok kullanılan mitolojik motiflere ait bir­çok bilgi sahibi olduğunu görüyoruz. Şehir çevrelerinde yetişen âşıkların çoğu son zamanlarda, sazı bırakmış, divan şairleri gibi birer kalem şairi olmuşlardır. Âşık Emrah divan sahibi olmasına rağmen divan tarzı şiirlerinde, teknik ve estetik bakımından divan şairlerinin şiirlerinin düzeyine ulaşamamıştır.


Divan edebiyatı nazım şekilleriyle, divan edebiyatı tarzında da şiirler yazan Emrah, bu tür şiirle­rinde tam anlamıyla divan edebiyatı geleneği kültürü almamış diğer kalem şairleri gibi vezin yanlışları yanında dil yönünden de hatalara düşmüştür. Şiirlerinde Fuzûlî, Bâkî ve Nedim'in etkisi açıkça görülür. Ayrıca çağdaşı divan şairlerinin de etkisi altında kalmıştır. Erzurumlu Emrah âşıklar arasında divan şiirini en iyi bilenlerdendir. Ancak tasavvufta derinleşememiş, kavram ve terimleri birer kalıp olarak kullanmıştır (TDEA, 1979:39). Emrah, büyük ölçüde Bektaşî şairlerinin etkisi altında kalıp devriyeler yazmıştır. Zâhidleri taşlamış, şiirlerinde "vahdet-i vücut"u işlemiştir (ML,1985:240).


Âşık Emrah diğer kalem şairlerinden farklı olarak hece vezniyle yazdıkları şiirlerde de sade, ince söyleyişi bulmuştur. Emrah heceyle yazdığı şiirlerinde olayları somut anlatım kalıplarıyla bize çağrı­şımlar yaptıracak ve hissettirecek kadar kuvvetle anlatmıştır.


Âşık Erzurumlu Emrah'ın heceyle ve halk edebiyatı nazım şekilleriyle ve aruzla divan edebiyatı nazım şekilleriyle yazdığı şiirleri üç ana başlıkta inceleyebiliriz:
1.Âşık tarzı, halk edebiyatı nazım şekilleri ve halk diliyle yazılmış şiirler.
2. Âşık tarzı, halk edebiyatı nazım şekilleri ve divan edebiyatı kelime kadrosuyla yazılmış şiirler.
3. Divan edebiyatı tarzı, divan edebiyatı nazım şekilleri ve divan edebiyatı kelime kadrosuyla ya­zılmış şiirler
Sonuç: Âşık Emrah'ın şiirlerini üç bölümde inceleyebiliriz:
1. Divan şiiri tarzındaki şiirleri
2. Dini-tasavvufi halk edebiyatı tarzındaki şiirleri
3.Âşık edebiyatı şiirleri
Erzurumlu Emrah, yolunda yürünen, sanatı ve şiirleri taklit edilen, yetiştirdiği çıraklarıyla Emrah âşık kolunu oluşturan, "Emrah Koşması"nı âşıklık geleneğine kazandıran çağının usta âşıklarındandır. Ağdalı, özenli bir dilin yanı sıra halk beğenisine uygun, akıcı, özgün imgelerle örülü, kulakta yer eden coşkulu koşmaları onu günümüze taşımıştır. Tasavvufi şiirlerinde tasavvuf felsefesini incelikle, ilâhi duygu ve düşüncenin ince sanat anlayışıyla işlendiğini görüyoruz. Günümüzde Anadolu'da Emrah şiirlerinin sözlü kültürde ve âşıklar arasında usta malı olarak şiirlerinin söylenmesi ne kadar etkili oldu­ğunun kanıtıdır.


Prof. Dr. Erman Artun "19. YÜZYIL ÂŞIKLIK GELENEĞİNDE ÂŞIK ERZURUMLU EMRAH'IN YERİ"
makalesinden derlenmiştir.

 

İLGİLİ İÇERİK

ERZURUMLU EMRAH HAYATI ve ESERLERİ

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi