Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

GAZEL-2

(AHMET KABAKLI, TÜRK EDEBİYATI, CİLT 1)
Gazel de diğer başlıca şekiller gibi beyit birimi üzerine kurulmuş bir nazım şeklidir. Kafiye dizilişi şöyledir:
aa ba ca da ea
(ve böylece)
Yani, gazelin ilk beytinin iki mısra'ı kendi aralarında kafiyeli, sonra gelen beyitlerin birinci mısraları serbest, ikinciler ilk beyitle kafiyelidir.
Gazel, 5 beyitten 12 (bazan 15) beyite kadar olabilir. Gazel aruz vezninin herhangi bir kalıbıyla yazılabilir. Bu şekil ile en çok aşk, tabiat ve toplum temaları işlenmiştir. Gazelin ilk beytine matla' (doğuş, giriş) son beytine makta (kesiliş, bitiş ), en güzel beytine ise beytü’l-gazel adı verilir.
Gazelde her beyit, iyice işlenmiş bağımsız bir bütün sayılır. Bu yüzden şiirin beyitleri arasında anlam birliği de pek önemsenmez. Beyitlerin her biri ayrı şeyler anlatabileceği gibi bazan birkaç beyit, bazan da gazelin bütün beyitleri tek bir tema üstüne kurulur. Anlam birliği taşıyan gazeller yine de daha makbul sayılır; Öyle gazellere yek-âvaz veya yek-âhenk sıfatı verilir, Şair, çoğunlukla son beyitte mahlas (ad veya iğreti ad)'ını kullanır. Buna tâc-beyit denir.
Gazel Arap edebiyatından İran'a, oradan Türk edebiyatına geçmiştir. Arap şiirinin eski çağında gazel, kasidenin tegazzül diye anılan bir bölümü idi. Kasidenin bu kısmında, sevgiliye Övgüler söylenirdi. Zamanla gazel ayrı bir nazım şekli oldu. Bilhassa İran ve Türk edebiyatlarında çok sevildi. Öyle ki, şairlerin sanat kudreti, gazeldeki başarılarıyla ölçülür oldu. Fuzuli'nin şu beyitleri, gazelin değerini anlatmaktadır:

Gazeldir, safâbahş-ı ehl-i nazar
Gazeldir, gül-i bûstan-ı hüner

Gazelsiz, gâzâl saydı âsân değil
Gezel, münkir-i ehl-i irfan değil

Gazel bildirir şâirin kudretin
Gazel arttırır nâzımın şöhretin

Gönül, gerçi eş'âra çok resm var
Gazel resmin et cümleden ihtiyar.

Gazel, duygularda derinlik ve yakınlık, hayalde genişlik, nüktede incelik isteyen şiirdir. Hatta, hatta biraz fazla şûh ve neşeli söyleyişler, gazelde hoş karşılanmaz. Türk edebiyatında en büyük şairler, aynı zamanda gazel üstadlarıdır.


Gazel Örneği

Matla
Yine 0evrak-ı derûnum kırılıp kenâre düştü
Dayanır mı şişedir bu reh-i sengsâre düştü.

O zaman ki bezm-i canda bölüşüldü kâle-i kâm
Bize hisse-i muhabbet dii-i pare pare düştü

Beytü’l gazel

Gehi zîr-i serde desti geh ayağı koltuğunda
Düşe kalka haste-i gam der-i lûtf-ı yâre düştü.

Erişip bahare bülbül yenilendi sohbet-i gül
Yine nevbet-i tahammül dil-i bîkarâre düştü

Meh-i burc-i arızında gönül oldu hâle mail
Bana kendi tâliimden bu siyeh sitâre düştü

Tâc Beyit ve Makta (Şeyh Galib)

Reh-i mevlevîde Galib bu sıfatla kaldı hayran
Kimi terk-i nâm u şâne kimi itibâre düştü.

Kelimeler
zevrâk-ı derun: Gönül, (iç) gemisi, şişe: sırça, reh: Yol - seng-sâr. Taşlık yer.-bezm-i can: Can meclisi (Elest bezmi), kâle-i kâm: Mutluluk kumaşı, hisse-i muhabbet. Sevgi payı, - dîl-i pare: parça parça gönül -gehi: Bazan - zir-i ser. Başı altında desti: testi (eli) ayağ: Kadeh(ayak), haste-i gam: Gam hastası - der-i lutf-u yâr. Sevgilinin lütuf kapısı, nevbet-i tahammül: Katlanma sırası - dil-i bî-karar., Kararsız gönül, meh-i burc-ı arız: Yanağının burcundaki ay, hâle mail: Yanağındaki ben'e meyletmek, siyah sitare: Kara yıldız (ben), intizâr. Bekleme, terk-i nâm u şân: Ad ve san kaygısından vazgeçmek, reh-i mevlevi: Mevlevilik yolu.

Müstezat Gazel Örneği
Ey şûh-i kerem-pişe, dil-i zâr senindir
                            Yok minnetin asla
Eykân-ı güher, ânda ne kim var, senindir
                             Pinhân u hüveydâ
Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz
                                 Baş üzre yerin var
Gül goncesisin, gûşe-i deştir senindir
                              Gel eygül-ü ra'na
Neylersen edip bir iki gün, bâr-i cefâya
                             Sabreyle de sonra
Peymâne senin, hâne senin, yâr senindir
                                Ey dil, tek-ü tenha
Bir bûse-i canbahşına var nakd-i hayatı
                                 Ger kaanî olursa
Senden yanadır söz, yine bâzâr senindir
                                    Ey âşık-ı şeydâ
Çeşmâm, siyeh-mest-i sitem, kâkülü, pür-ham
                                     Ebruları pür-çin
Benzer ki bu düdâr-ı cefakâr senindir
                                   Bîçâre Nedimâ
(Nedim)
Görülüyor ki müstezat biri uzun, biri kısa mısralardan oluşan iç içe iki gazelden kurulmuştur.

Musammat gazel
Ortadan ikiye ayrılabilen eş bölümlü vezinlerle yazılan gazellerdir. Bunlarda mısra ortasında da kafiyeler bulunur. Bu "iç" kafiyeler beyitleri aşağıdaki duruma getirir:

a Matla a Matla
a         a 
b         b
b         a
c         c
c         a
(ve böylece)
Bu durumda, matla'dan sonra gelen beyitler, şu tarzda kafiyelenen birer dörtlük gibi de ele alınabilir:
Not: Musammat gazeller gibi musammat kasideler de vardır. Musammat şiirlerin eş değerli vezinlerle yazılması şarttır. Nitekim aşağıdaki gazel (Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün) kalıbıyla söylenmiştir.)


Musammat Gazel örneği

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan muradım şem'i yanmaz mı
Kamu bimanna canan devâ-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bimar sanmaz mı
Gül-i ruhsarına karşu gözümden kanlu akar su
Habibim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı
Gamım pinhân tutardım ben dediler yâre kıl rûşen
Desem ol bivefâ bilmen inanır mı, inanmaz mı
Fuzuli rind-ü şeydâdır hemişe halka rüsvâdır
Sorun kim, bu ne sevdadır bu sevdadan usanmaz mı
(Fuzulî)


Kelimeler
felekler. Gökler, dokuz gök - muradım şem'i: Muradımın mumu - kamu bîmarına: Bütün hastalarına - devâ-yı derd: Derde derman - şeb-i hicran: Sevgiliden ayrı geçen gece, hüzün gecesi - çeşm-i giryân: Ağlayan göz - efgaan: Figanlar - gül-i ruhsâr. Güle benzeyen yanak - habibim: Sevgilim! - fasl-ı gül: Gül mevsimi (bu mevsimde yağmur selleri bulanık akar) - pinhân: Gizli, rûşen: Aydınlatma, açma, bivefâ: Vefasız - ta'neylemek. Kınamak - görgeç: Görünce - rind ü şeyda: Aşk çılgını ve rind (dünyayı umursamaz) - hemişe: Daima - rüsvâ: Rezil, ayıplanan

 

İLGİLİ İÇERİK

BEYTÜ’L GAZEL NEDİR?

GAZEL NEDİR ve ÖRNEKLERİ

 

 

 

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi