Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

GAZEL TÜRÜ

Divân edebiyatında en yaygın nazım şekillerinden biridir. Kelime anlamı "kadınlar için söylenen güzel ve aşk dolu söz"dür. Özellikle Iran ve Türk edebiyatında çok sevilir ve yazılırdı. Arap edebiyatında kasidenin bir bölümü iken (tegazzül) sonradan ayrı bir şekil olmuş ve gelişme göstermiştir. Beyit sayısı 5-12 arasında değişir. 12 beyitten fazla olan gazellere müzeyyel ve mutavvel (uzatılmış) gazel denir. Çoğunlukla 5 veya 7 beyit halinde yazılır, ilk beyti musarrâ (kendi arasında kafiyeli) olur. Daha sonraki beyitlerin ilk dizesi serbest, ikinci dizeler ilk beyit ile kafiyelidir, (a-a, x-a, x-a, x-a, x-a, x-a, x-a) Musarra olan ilk beyit matla (doğuş, başlangıç) adını alır. Gazelde birden fazla musar­râ beyit bulunabilir. Böyle gazellere zü'l-metâli' (matla'ları olan) adı verilir. Gazelin her beyti musarrâ ise müselsel (zincirleme) gazel adını alır. Bazen matla bir dizesi veya tamamı gazelin son beytinde tekrar edilir. Buna redd-i matla' (matlaın yinelenmesi) denir, ikinci beyit birinciden güzel ise hüsn-i matla' adını alır. Gazelin son beytine makta' (kesme yeri, bitiriş); sondan bir önceki beytine ise hüsn-i makta' denir. Bu beytin de mak­tadan güzel olması şarttır. Şair, mahlasını (takma ad) makta' yahut hüsn-i makta'da söyler. Böylece beyit ikinci bir ad alır; mahlas beyti yahut mahlashâne.

Şairin mahlasını tevriyeli kullanmasına hüsn-i tahallüs denir. (Bakî kalan şu kubbede bir hoş sedâ imiş-Bakî). Bazı şairlerin de hiç mahlas kullanmadıkları görülür, (ml. Kadı Burhaneddin). Müzeyyel gazellerde mahlas, daha önceki beyitlerde söylenir ve mahlas­hâne'den sonraki beyitlerde zamanın ulularından birine övgüde bulunulur. Gazelin en güzel beytine beytü'l-gazel yahut şâh (şeh) beyit denir. Beytü'l-gazelin yeri veya sırası önemli değildir. Gazelin dize ortalarında kafiye yapılmışsa musammat adıyla anılır. Bu tür gazeller dörtlüklerden oluşan bendler haline dönüştürülebilir. Sonu getirilmemiş veya 5 beyitten az bırakılmış gazellere nâtaman gazel denir. Gazeller çok zaman başka şairler tarafından birkaç dize ilavesiyle bend şekline dönüştürülebilir. O zaman adları taştîr, tahmis, terbî vs. olarak değişir. Nazireye (aynı vezin ve kafiyede yazılan benzer şiir) çok elverişlidirler. Aşk konulu mesnevilerin aralarına da gazeller serpiştirilebilir.

Divân şirinde gazele büyük önem verilmiştir. Lirik konusu, derli toplu yapısı, çekici şekli ile her divân şairinin özenle işlediği bir şiirdir. Gazeller işledikleri konulara ve bu konulara bağlı üslûplara göre çeşitli adlarla anılır. Aşkla ilgili her türlü acı, sıkıntı, mutluluk, sevgi, yakarış vs. içli duyguların anlatıldığı gazeller, âşıkane gazel adını alır. Fuzulî'nin gazelleri gibi. İçki ile ilgili çeşitli düşünceler, dünya ve hayata aldırış etmeme, yaşamaktan zevk alma vs. konulu gazellere rindâne gazel denir. Bakî'nin gazelleri gibi. Kadını ve ten zevklerinin ağır bastığı bir aşkı anlatan gazellere şûhâne gazel denir. Nedîm gazelleri gibi. Hayat dersi veren, öğretici ve veciz söyleyişli gazellere de hakimane gazel denir. Nabî'nin gazelleri gibi.

Gazel, beyit bütünlüğüne dayalı bir nazım şeklidir. Buna rağmen bazı gazellerin bütün beyitlerinde aynı konunun ele alındığı görülür. Bu tür gazellere yek-âheng gazel denir. Eğer gazelin her beyti birbirinden ustalıklı söylenmişse buna da yekâvâz gazel denilir. Bu tür gazellere usta şairlerin divânlarında sıkça rastlanır. Gazelde aruzun hemen her kalıbı kullanılmıştır. Divân şiirinin en yaygın nazım şekli olduğundan, divânların büyük bölümünü gazeller doldurur. Bir divân oluşturacak şair Arap elifbasını esas alarak her harf ile sonra eren en az bir veya birkaç gazel yazmak zorundadır. Eskiden gazellerin bestelenerek okunduğu da bilinmektedir. Hatta bestelenmek üzere yazılmış gazeller vardır. Gazelleri makam ile okuyan kişiye gazel-hân denilirdi. Gazel şeklinde şiirler yazan usta şairlere de gazel - serâ denilir. Türk şiirinin en ünlü gazelserâları arasında Fuzulî, Nev'î, Nabî, Nedîm ve Sebk-Hindî tarzı gazelleri ile Şeyh Galib sayılabilir. Gazeller divânlarda kıtalar ve musammatlardan sonra tasnif edilir.

(İskender PALA, Divan Edebiyatı, Ötüken Yay., İstanbul 1996.)

SON EKLENENLER

Üye Girişi