Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

AMERİKAN EDEBİYATI

ERNEST HEMİNGWAY

Kısa öykünün ustası sayılan Amerikalı yazar Emest Hemingway, izlenimlerini ve deneyimlerini kuru, kısa bir stille aktarmaya çalıştı. Yazarın yapıtlarının konusu başlıca aşk ve ölümle insanın hayattaki başarısızlığından ibarettir. Amerikan edebiyatındaki Redskin, Tough Boy gibi, tüm bir yaratıcılık anlayışını, sporcu, avcı, asker portreleriyle dile getirerek başarıyla temsil etti. Kuralları titizlikle belirlenmiş bu geniş düşsel evren, ne gerçekçi yazımın kesinliğini, ne de Amerikan edebiyatına insanlığın durumunu anlatma olanağı veren geniş boyutlu simgeselliği dışlar. Hemingway’in çok boyutlu bir ilgi alanı olması ve buna sıkı sıkıya bağlı kalması, yapıtlarının, geçek bir psikolojik çözümleme yerine ucuz kahramanlığa yer veren, yüzeysel bir nitelik taşıdığını düşündürür.

Doktor bir babayla opera şarkıcısı bir annenin oğlu olarak 21 Temmuz 1899'da Chicago yakınlarında Oak Park'ta dünyaya gelen Hemingway, burada beşkardeşiyle birlikte büyüdü ve 1917'ye kadar okula devam etti. Tutkulu bir sporcu olan Hemingway, henüz öğrenci gazetesinde çalışırken gazeteci olmaya kararlıydı. 18 yaşında Kansas City Star gazetesinde başladığı eğitimini, I. Dünya Savaşı'nda Kızılhaç örgütüyle birlikte sağlık memuru olarak İtalya'ya gitmek üzere bıraktı. Ağır bir şekilde yaralanan Hemingway, iyileştikten sonra piyade birliğine gönüllü olarak katıldı. Savaşta yaralanınca ölüm korkusuyla tanıştı; bu konu bütün yapıtlarında öne çıkar.

Eserleri; Savaş sürekli bir esin kaynağıdır; Silahlara Veda 1929; Çanlar Kimin İçin Çalıyor 1940; Irmağın Ötesi 1950 ve savaş konusu, av ve serüven öykülerinde Afrika'nın Yeşil Tepeleri 1935; İhtiyar Adam ve Deniz 1952 ele aldığı aşk, moral gücü ve yalnızlık konularıyla birleşir.

Öykü türü; Ya Hep Ya Hiç 1937 günlük yaşamın tekdüzeliğinde bunalım anlarını saptama olanağı verir. 20'li yılların sürgününü anlatan Güneş de Doğar 1926 ve Paris Bir Şenliktir 1964 adlı yapıtlarında yazarın gizli ruhsal zayıflıklarıyla kırılganlığının düşsel evrenini ortaya koymak için seçilen yollar sergilenir. Boğa güreşlerine ilişkin olarak 1932 yılma ait bir yapıtıdır.

 

JOHN STEİNBECK

1902 yılında doğdu. California’da bir ırgat ailenin çocuğu olan John Steinbeck, yaşıtları gibi küçük yaşlarda çiftçilik yaptı. Üniversitede okuyabilmek için duvarcılık, boyacılık, kapıcılık, eczacılık işleri yaptı.

27 yaşında ilk romanı "Altın Kadeh" i yazdı. Bu yıllarda; balıkçılar, serseriler ve her türden renkli kişilerle ilişkiler geliştirdi. John Steinbeck’in eserlerini, imgelerden bolca yararlanan "sanatsal" eserler olmaktan çok, yüzyılın başında önemli toplumsal değişimler yaşanan topraklarda, toplumsal gerçekliğin, ayrıntılı bir gözleme dayanan, tamamıyla gerçekçi birer yansıtmışıdır. 1968 yılında öldü.

En önemli eseri olan "Gazap Üzümleri" romanında, tarımdaki hızlı kapitalistleşme sürecini anlatır. "Fareler ve İnsanlar", "Sardalya Sokağı", "Cennetin Yolu", yazarın diğer önemli eserleri arasındadır. California’daki ırgatların grevini "Bitmeyen Kavga" adlı romanında anlatmıştır.

 

MARK TWAİN

Amerikan mizahçı, satirist, roman yazarı, yazar ve öğretmen.

Finansal ve iş hayatı ile ilgili konularda başarısız olsa da, mizahı ve nükteleri keskindi. Mark Twain halk arasında popüler birisiydi. Kariyerinin zirvesinde döneminin en önemli Amerikan ünlüsü olduğu düşünülür. 1907'de Jamestown sergisinde kalabalık onu bir an görmek için uğraşmıştır. William Dean Howells,

Booker T. Washington, Nikola Tesla, Helen Keller ve Henry Huttleston Rogers gibi birçok ünlü arkadaşı vardı. Arkadaşı William Faulkner Twain'i "ilk gerçek Amerikan yazarıdır ve biz hepimiz onun sadece varisleriyiz" diyerek onurlandırmıştır. Twain 1910 yılında öldü ve Elmira, New York'a gömüldü.

En ünlü romanları Tom Sawyer'in Maceraları ve Huckleberry Finn'in Maceraları

 

T.S. ELİOT

Çağdaş Amerikan edebiyatının en ünlü yazarlarındandır. Şiir, tiyatro ve eleştiri türünde yazdığı eserleri ile tanınmıştır.

Harvard Üniversitesinde okudu. Daha sonra İngiltere'ye yerleşti, evlendi ve bir bankada memur olarak çalıştı. Anglikan mezhebine geçti ve daha sonra şiirlerini yayımladığı Faber and Faber yayınevini kurdu. Londra'da 1965'de öldü.

T.S. Eliotın şiiri sıklıkla zaman bağımlı, zaman güdümlü gelenekten kaçma arzusunu yansıtmaktadır. "Bumt Norton" (1941) adlı şiiri buna bir örnek olarak verilebilir.

Eserleri;

Toplu Şiirler Oyun: Katedral’de Cinayet, Aile Toplantısı Deneme: Eski ve Çağdaş Denemeler