Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

DADALOĞLU HAYATI ve ŞİİRLERİ

Asıl adı Veli olarak söylenmekte olup 18. yüzyılın ikinci yansında bir Avşar obasında doğmuş ve 1868'den sonra yine bir obada vefat etmiştir. Doğu­mu için ileri sürülen tarihler çok farklı olup 1765, 1785 ve 1790'dır. Babası­nın adı Âşık Musa'dır. Onu, annesi tarafından Nadir Şah'a (1733-1747) kadar çıkaranlar vardır.

Tahsili ve ustası hakkında hiç bir bilgimiz yoktur, ancak bu konularda ba­basının yardımcı olduğunu söyleyebiliriz.

Onu şimdiye kadar İmparatorluğa baş kaldıran bir şair olarak göstermişler ve onun gerçek cephesine pek eğilmemişlerdir. O da, tıpkı bir Karacaoğlan gi­bi lirik şiirler söylemiş, Avşar güzellerine karşı beslediği duygulan mısralara dökmüştür.

Şiirlerinin tamamına yakını ağızdan derlenmiştir. Ünlü Hurşit ile Mahmihri Hikâyesi'ni de onun tasnif ettiği söylenir; bizce bu görüş doğru değildir.

Günümüzün şairnâmelerinde onu hep iskân, göç, çadır gibi kavramlarla birlikte düşünülmüş olarak görmekteyiz.

 

Bizim yaylamız meşeli

Dibinde güller döşeli

Altı top top menevşeli

Kızlar gelir yaylamıza

 

Bizim yaylamız atl'olur

Sütü kaymağı tatl'olur

Kız gelinden kutlu olur

Kızlar gelir yaylamıza

 

Bizim yaylamız kayalı

Pınarları süt mayalı

Kilerinde kar dayalı

Kızlar gelir yaylamıza

 

Bizim yaylamız oluklu

Akar suları balıklı

Dadaloğlu'm çift belikli

Kızlar gelir yaylamıza.

 ***

Şu yalan dünyaya geldim geleli

Severim kır atı bir de güzeli

Değip on beşime kendim bileli

Severim kır atı bir de güzeli

 

Atın beli kısa boynu uzunu

Kuru suratlısı elma gözünü

Kızın iplik iplik süt beyazını

Severim kır atı bir de güzeli

 

Atın höyük sağrı kalkan döşlüsü

Kalem kulaklısı çekiç başlısı

Güzelin dal boylu samur saçlısı

Severim kır atı bir de güzeli

 

At koşu tutmasın çıktığı zaman

Yalı kaval gibi yıktığı zaman

At dört kız on beşe yettiği zaman

Severim kır atı bir de güzeli

 

Dadaloğlum hile yoktur işimde

Yiğit olan yiğit görür düşünde

At dördünde güzel on beş yaşında

Severim kır atı bir de güzeli

 *****

Kalktı göç eyledi Avşar elleri

Ağır ağır giden eller bizimdir

Arap atlar yakın eyler ırağı

Yüce dağdan aşan yollar bizimdir

 

Belimizde kılıcımız kirmani

Taşı deler mızrağımın temreni

Hakkımızda devlet etmiş fermanı

Ferman padişahın dağlar bizimdir.

 

Dadaloğlu'm yarın kavga kurulur

Öter tüfek davlumbazlar vurulur

Nice koç yiğitler yere serilir

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir

 *****

Çıktım yücesine seyran eyledim

Cebel önü çayır çimen görünür

Bir firkat geldi de coştum ağladım

Al yeşil bahçeli Kaman görünür

 

Şaştım hey Allah'ım ben de pek şaştım

Devrettim Akdağ'ı Bozok'a düştüm

Yozgat'ın üstünde bir ateş seçtim

Yanar oylum oylum duman görünür

 *****

Aslımı sorarsan Avşar soyundan
Ayrı düştüm aşiretten beyimden
Pınarbaşı'ndan da beş yüz evinen
Çıkıp da cana kıyanlardanım

Çekerim çileyi böyl'olsun bugün
Alırım mı sandın şol Kozan Dağın
Biz bir kurt idik de Bozoklu köyün
Ürkütüp sürüsün yiyenlerdenim

Dadaloğlum der de böyle olmazdım
Gördüğüm günlerin birini görmezdim
Kavga kızışınca geri durmazdım
Meydanda kardaşa kıyanlardanım


*************

Her sabah, her sabah seyran gezerken
Iras geldim selvi boylu fidana
Top top olmuş kirpikleri bölünmüş
Hoş benzettim samur kaşlar kemana

Al yanağın elmas m'ola kar m'ola
Capraz vurmuş düğmeleri dar m'ola
Acep mislin şu cihanda var m'ola
İnsem gitsem Hindistan'a Yemen'e

Eliftir kirpiği İra'dır kaşı
Bu güzellik sana Mevla bağışı
Arasam cihanda bulunmaz eşi
Hiç mislin gelmemiş devr-i zamana

Dadaloğlum der de, hûbların hası
Ferhat'ın Şirin'i Mecnun Leyla'sı
Aklım eğlencesi gönlüm yaylasi
Bir yel esti başımdaki dumana

*******


Yedi iklim dört köşeyi dolandım
Meğer dünya her tarafta bir imiş
Ben dünyayi Al'Osman'ın sanırdım
Meğer dünya yüz sultanlık yer imiş

İrili ufaklı insan piç oldu
Onlar doğdu geçinmesi güç oldu
Altı Arap atı şahbaz nic'oldu
Mamur sandım yalan dünya çürümüş

Okuduğun tutmaz oldu alimler
Kalktı da adalet arttı zulümler
Terlemeden mal kazanan zalimler
Can verirken soluması zor imiş

Kulak verdim dört koşeyi dinledim
Meğer gıybetimi eden coğ imiş
Çok yaşayıp mihnet ile ölmeden
Az yaşayıp dem sürmesi yeğ imiş

Dadaloğlu'm der ki sözüm vasiyet
Benim sözümü dinleyene nasihat
Besmelesiz kazanılan piç evlat
O da dünyada ziyankar imiş


********

Yine tuttu Gavur Dağ'ın boranı
Hançer vurup açarlardı yaramı
Sana derim Mıstık Paşa ereni
İçindeki bunca beyler nic'oldu

Sabahaca kandilleri yanardı
Soytarılar fırıl fırıl dönerdi
Ha deyince beşyüz atlı binerdi
Sana inip konan beyler nic'oldu

Ağlayı ağlayı Dadal'ım söyler
Vefasız dünyayı şu insan n'eyler
Bir yiğidi bir kötüye kul eyler
Şimd'en sonra yaşaması güç oldu


********

Yuce dağ başında Kamber tay olur
Korkarım ki emeklerim zay'olur
Sevda sevda derler üç beş ay olur
Bizim sevda senesini doldurur

Arkını yaptım da suyu akmıyor
Kahpe felek hiç yüzüme bakmıyor
Çok yuva bekledim cücük çıkmıyor
Boş yuva bekleyen yoz kuşa döndüm

Şu felekle bir oyuncak oynadım
Oynadım da oyunumda yenildim
Farzını kıldım sünnetinde yanıldım
Beş vakit namazı kılmışa döndüm

Der Dadaloğlum da nedip n'etmeli
Sözlerimi birem birem tutmalı
Mirasçıya kalacak malı n'etmeli
Üç beş oğlan olmadıktan gerü

******

Sana derim Hasan Kalesi sana
Alt yanında döğüş oldu, yön oldu
Yiğit olan yiğit çıktı meydana
Koç yiğitler arap ata bin oldu.

Akşamki gördüğüm şu kara düşler
Hesaba gelmedi kesilen başlar
Eyerlen atımı küçük kardaşlar
Hünkâr tarafından bize gel oldu.

Akşamınan ikindinin arası
Aldı beni şu düşmanın yarası
Ecel geldi ölmemizin sırası
Ağladı el-oba gözü kan oldu,

Dadaloğlu'm der ki belim büküldü
Gözümün cevheri yere döküldü
Üçyüz atlı ile cenge çıkıldı
Yüzü geldi iki yüzü dön oldu.
**********************
Ilgıt, ılgıt seher yeli esiyor
Gâvur dağlarının başı dumanlı.
Gönül binmiş aşk atına aşıyor
Bire beyler cünunluğun zamanı mı?

Aşağıdan iskân evi gelince
Sararıp da gül benzimiz solunca
Malım mülküm seyfi gözlüm kalınca
Kaypak Osmanlılar size aman mı?

Aşağıdan iskan evi geliyor
Bezirgânlar koç yiğide gülüyor
Kitabın dediği günler oluyor
Yoksa devir döndü âhir zaman mı?

Aşağıda akça çığın ötünce
Katar başı mayaların sökünce
Şahlan ferman Türkmen ili göçünce
Daha da hey Osmanlı'ya aman mı?

Dadaloğlu'm sevdası var başımda
Gündüz hayalimde, gece düşümde
Alışkan tüfekle dağlar başında
Azrail'den başkasına aman mı?

 ****

Alaydım da cura sazım dizime
Çekeydim sürmeler ala gözüne
Cihan güzel olsa girmez gözüme
Sende bir gümanım var Çiçek Dağı.

Bu karşıki dağda yanar bir ışık
Aldırmış sevdiğin ağlar bir âşık
Bir ceren bakışlı zülfü dolaşık
Sende gümanım var Çiçek Dağı.

Dadaloğlu görülmüyor borandan
Yıkılsın şu dağlar kalksın aradan
Elbeyli’den geldim koru Yaradan
Sende bir gümanım var Çiçek Dağı.

İLGİLİ İÇERİK

KALKTI GÖÇ EYLEDİ AVŞAR ELLERİ -DADALOĞLU

DADALOĞLU- YÜKSEKLERDE ŞAHİN GİBİ SÜZÜLÜR

ŞU YALAN DÜNYAYA GELDİM GELELİ -DADALOĞLU

BİZİM YAYLAMIZ MEŞELİ -DADALOĞLU

CAN EVİMDEN VURDU FELEK NEYLEYİM - DADALOĞLU

DADALOĞLU AĞZINDAN - BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR

ÇIKTIM YÜCESİNE SEYRAN EYLEDİM-DADALOĞLU

SON EKLENENLER

Üye Girişi