Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

BAYBURTLU CELÂLİ HAYATI ve ŞİİRLERİ 


Asıl adı Ahmed olup 1850’de Pulur (Demirözü) ilçesine bağlı Tahsini (Ozansu) Köyünde doğmuş, 1915’te Bayburt-Ozansu arasında vefat etmiştir. Babası Nasuhoğullarından Abuş Dayı’dır. Medreseye devam eder. Nakşibendidir. Bu sebeple saz çalmaz.
Şiirlerini, Mahmud adlı güzel sesli bir genç ezberler ve her yerde okurmuş. Ağıdı ve başta “Güzeller Destanı” olmak üzere şiirleri bölgede büyük ilgi görür.
Zihnî’den aldığı tesirle yazdığı şiirleri vardır. Yörenin şairleri üzerinde belirli bir tesiri olduğu gözlenir.
Feryâdî’de, geçen Celâli âşığımız olmalıdır.

TÜRK DİLİ, HALK ŞİİRİ ÖZEL SAYISI

 

BAYBURTLU CELÂLİ HAYATI ve ŞİİRLERİ-II 

1850-1915. Bayburt’un Tahsini köyünde doğdu. Asıl adı Ahmet’tir.

Köyünde bir süre çobanlık yapan Celali, daha sonra Bayburt’un Sünür köyüne giderek, Hacı Hoca adlı kişinin yanında medrese eğitimi gördü.

Dağda çobanlık yaparken uyuyakaldı ve rüyasında bazı insanların koluna bir bilezik taktıklarını gördü. Uyandığında kendinden geçmiş bir durumdaydı ve otlattığı hayvanları gündüzden geri getirdi. Celali’nin davranışlarında bir tuhaflık gören köyün ileri gelenleri, hocayı getirerek derdine çare bulmaya çalıştılar. Hocaya bazı deyişlerle gördüğü rüyayı anlatan Celali’nin aşık olduğuna uzun süre kimse inanmadı. Hatta deli olduğu görüşüne varanlar oldu.

Geleneklerin tersine herhangi bir çalgı çalmayan Celali, bütün şiirlerini doğaçlama söylemesiyle bilinir. Şiirlerinde döneminde karşılaştığı, yaşadığı olayları işlediği gibi, tasavvuf ağırlıklı olmak üzere hemen her konuyu işledi. Yakın arkadaşı ve köylüsü Mahmut, Celali’nin şiirlerini besteleyip yayılmasına katkıda bulundu.

Bayburtlu Celali bir süre Erzurum ve Erzincan yörelerinde dolaştı. Karşılaştığı birçok aşıkla yakınlık kurdu, deyişmelerde bulundu. Özellikle kendi çağdaşlarından Narmanlı Sümmani’yle dostluk kurdu.

Celali’ye ilişkin Salim Haşlak’ın hazırladığı »Bayburtlu Celali« (1963) adlı bir araştırma yayımlandı.

http://www.ozanlar.biz

 

Güzeller Destanı

Güzellerin yığnağına uğradım
Birer birer beri gelin güzeller
Her biri geldikçe can tazelenir
Söndürürsüz yangınları güzeller

Söndürürsüz kurtarırsız cefâdan
Deli gönül kâm almadı safâdan
Siyah mûylar ser çekmiştir fezâdan
Bağlatırsız rûzigârı güzeller

Rûzigâr değince sırma telize
İnanılmaz sizin ferzenk dilize
Elli kadem bağlamışsız belize
Kuşanmışsız hub kemeri güzeller

Kuşanmışsız hub kemeri bellere
Meyil vermiş olur olmaz kullara
Şerefiz yücedir düştüz dillere
Artırısız âh ü zârı güzeller

Âh ü zâr almayın olursuz âsi
Tatlı olur güzellerin busesi
Koynunda açılmış güller bahçesi
Yetürmüşsüz çifte narı güzeller

Çifte nar değmesin birbirine
Yetemedim güzellerin sırrına
Kan edersiz bir busenin yerine
Haram etmen helâl kârı güzeller

Haram etmeyin ki helâl edesiz
Daim siz de bu şan ile gidesiz
Cennet bahçesinde huri kalasız
Âşıkların muteberi güzeller

Muteberlik size memur kalanda
İki hasret birbirini bulanda
Ya bir düğün ya bir seyran olanda
Kuşanırsız dalcı narı güzeller

Kuşanırsız dalcı narı hâreden
Ak memeler buse ister yaradan
Güzelliği size vermiş Yaradan
Ter vurmuştur taze karı güzeller

Taze karsız güzelliği de caba
Al giyinip bağlanmışsız hem d'ıbâ
Ne bir şehir koyduz ne bir kasaba
Virân ettiz her diyârı güzeller

Her diyârda adız çıktı asmâna
Sizi gören kail Hurşit kemâna
Meyil vermiş delikanlı cihâna
Gözetleyin emektarı güzeller

Emektarı gözetleyin cennetten
Elbet bir gün bu can çıkar cesetten
Celâli medheder sizi gayetten
Âşıkların umutları güzeller

SON EKLENENLER

Üye Girişi