Hayatı
Kahramanmaraş'ın Afşin İlçesi'nin Berçenek Köyü'nde dünyaya geldi. 1955 yılında, sonradan Ankara'ya nakledilen Mersin Astsubay Okulu'na kaydoldu. 1960'ta eşi Suna'yı kaçırdı ve 6 ay köyünde kaldı. Bu sırada okulu Balıkesir'e nakledildi. Okul komutanının çabası ile yeniden okula dönen Aşık Mahzuni, 6 ay devamsızlık yaptığına ilişkin bir ihbar üzerine okuldan atılınca yeniden köyüne döndü. 1964 yılında ilk plağı ile müzik piyasasına girdi.
Bir süre Gaziantep'te ikamet ettikten sonra Ankara'ya taşındı. 1989-1991 yılları arasında Halk Ozanları Federasyonu tarafından Dünya'nın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi.
Sivas Dramı adlı türküsünü, Sivas Katliamı'nda yaşamını yitirenlere ithaf etmiştir.
Hakkında açılan dava
2001 yılının Kasım ayında kendisine, "Elhamdülillah Kızılbaş'ım ve laikim. Ben değil, yedi sülalem Kızılbaştır. Bir suç varsa o da dedemdedir." dediği için, DGM tarafından aleyhinde dava açıldı. Duruşma 27 Aralık 2001 tarihinde DGM'de yapıldı.
Ölümü
2001 yılının başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle, JFK Hospital'da yoğun bakım altına alındı. Mayıs ayında taburcu edildi. 17 Mayıs 2002 tarihinde, evli, sekiz çocuk, dört torun sahibi olan Mahzuni Şerif 60'lı yaşlarında Almanya'nın Köln şehrinde vefat etti. Vefat ettiğinde, DGM'deki davası henüz sonuçlanmamıştı.
Mezarı şu an son ikamatgâhı olan Hacı Bektaş Veli Külliyesi'nin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgededir.
Eserleri
Türk halk müziği sanatçıları tarafından söz ve besteleri sıklıkla kullanılmıştır. Araştırmacı Yazar Battal Pehlivan'ın Aşık Mahzuni Şerif'in yaşamı ve sanatı üzerine yaptığı incelemenin adı Dom Dom Kurşunu idi. Dom Dom Kurşunu, Yedin Beni, Yuh Yuh, Fadimem, Gül Yüzlüm, Ciğerparem,Merdo, Dostum Dostum, Han sarhoş Hancı sarhoş, Çeşmi Siyahım,Yalan Dünya, Ağlasam mı?,Abur Cubur Adam, Katil Amerika ve Ekmek Kölesi gibi eserleriyle tanınan Aşık Mahzuni'nin türkülerini Gülden Karaböcek'ten Zeki Müren'e, İbrahim Tatlıses'ten Ahmet Kaya'ya Mahsun Kırmızıgül'e Murat Göğebakan'dan Selda Bağcan'a kadar birçok Türk halk müziği ve bazı pop müzik sanatçıları da okudu. Halk şiirine gönül veren ve konuşma dilini şiirleştiren Aşık Mahzuni'nin 453 plağı, 50 kasedi ve yayınlanmış 9 adet kitabı bulunuyor.. Ayrıca TRT tarafından çekilmiş 2 adet belgeseli bulunmaktadır.
- Anadolu halk ozanlığı geleneğinde önemli bir kilometre taşı olan Aşık Mahzuni Şerif, 17 Mayıs 2002'de Köln'de Hakk'a yürüdü.
- Aşık Mahzuni Şerif son yüzyılda yaşayan halk ozanlarının kuşkusuz en ünlüsüydü.
- Halkın sıkıntılarını toplumcu bir bakış açısıyla anlatmış, güncel siyaseti konu alan politik şiirler ve taşlamalar yazmıştır.
- Aşık Mahzuni özgürlükten, demokrasiden, barıştan, insan haklarından ve laiklikten yana olan çağdaş, devrimci bir ozandır.
- Aşık Mahzuni Şerif’in kişiliğinde, sanatında, mücadelesinde hümanist tarafı ağır basar.
- Eserlerinde hoşgörüyü, sevgiyi ve doğruluğu işler.
- Onun büyük bir insansever olduğunu görürüz. Ozan Türkiye’de yapılan haksızlıklara, banka hortumlamalarına, derin devlet anlayışına, yolsuzluklara ve daha nice olaylara şiddetle karşı çıkmış, bunları sanatına taşımış ve yazılarında eleştirmiştir. ..
- Şiirlerini saz eşliğinde söylemiştir.
ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER:
İşte gidiyorum çeşmi siyahım
Önümüze dağlar sıralansa da
Sermeyem derdimdir servetim ahım
Karardıkça bahtım karalansa da
Haydi, dolaşalım yüce dağlarda
Dost beni bıraktı ah ile zarda
Ötmek istiyorum viran bağlarda
Ayağıma cennet kiralansa da
Bağladın gönlümü (haydar) zülfün teline
Sen beni düşürdün elin diline
Güldün Mahzuni’nin berbat haline
Mervan’ın elinden parelense de
ACI DOKTOR
Berçenek'ten yaya geldim
Amman doktor bak bebeğe
Beşiğini elden aldım
Yandım doktor bak bebeğe
Yıkık yuvam kara yasta
Yalvarırım eşe dosta
Annesi bebekten hasta
Amman doktor bak bebeğe
Kuru soğan yağsız aşım
Yırtık bağrım açık başım
Bir şey değil vatandaşım
Amman doktor bak bebeğe
Allah için bir merhem çal
Öldürür beni bu vebal
Param yok ceketimi al
Amman doktor bak bebeğe
Mahzuni Şerif çobandır
Meskenim dumanlı dağdır
Bebektir amma insandır
Amman doktor bak bebeğe
Mahzuni Şerif
NEM KALDI
Parsel parsel eylemişler dünyayı
Bir dikili taştan gayrı nem kaldı
Dost köyünden ayağımı kestiler
Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı
Padişah değilim çeksem otursam
Saraylar kursam da asker yetirsem
Hediyem yoktur ki dosta götürsem
İki damla yaştan gayrı nem kaldı
Nice dertler gördüm derman çıktılar
Çok Aliler gördüm Osman çıktılar
Eski dostlar bize düşman çıktılar
Birkaç türlü puşttan gayrı nem kaldı
Mahzuni Şerif’im çıksam dağlara
Rast gelsem bir avcı vurmuş marala
Eğer istiyorsan gene yarala
Bir yaralı döşten gayrı nem kaldı
YANAYIM
Bütün insanlığın geçtiği handa
Kalana mı durana mı yanayım
İnsanlıktan gider ölen öldüren
Ölene mi vurana mı yanayım
Hikmetinden sual olmaz beylerin
Öğrenmesi yasak gizli şeylerin
Yüzyıllardır yanmış garip köylerin
Bellerini kırana mı yanayım
Oy kırasım gelir böyle kalemi
Kitap kitap doldurdular çilemi
Yıkılmış tandır da gelin alemi
Düğüne mi törene mi yanayım
Mahzuni Şerif’im yanan yanana
Babam diye göz diken çok anana
Benliğini sevenlerden bana ne
İnsanlığı yorana mı yanayım
KAYNAK:WİKİPEDİA