Kullanıcı Oyu: 1 / 5

Yıldız etkinYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

HALİDE NUSRET ZORLUTUNA'NIN ŞİİRLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

Cumhuriyet devri Türk şiirinde gerek kullandığı dil ve şekil özellikleriyle gerekse ferdi ve toplumsal meseleleri işleyişiyle farklı bir yer edinen Halide Nusret Zorlutuna, lise yıllarında şiir yazmaya başlamıştır. İlk şiirini 1918′de kaleme alan Zorlutuna, başlangıçta daha ziyade içerik itibariyle Servet-i Fünun’un tesiri altındadır. Özellikle Tevfik Fikret ve Ahmet Haşim’in tesiri belirgindir. Bununla birlikte, şiire başladığı ilk günden beri Milli Edebiyat yanlısı olmuş, sade ve konuşulan Türkçe’yi, hece veznini kullanmıştır.

Şairlik macerasını ana hatlarıyla dört döneme ayırmak mümkündür. Esasen Zorlutuna her döneminde önceki dönemlerinde şiirlerinde ele aldığı konuları işlemeye devam etmiştir, ancak biz hakim temalar ışığında böyle bir tasnifin yapılabileceğini düşünüyoruz.

I.    Santimantalizm-Lirizm Dönemi

II.    Hamasi Duygular ve Yeni Kurulan Cumhuriyet’in İlanı

III.    Anadolu Coğrafyası IV Ferdî Meseleler

I. Santimantalizm-Lirizm Dönemi:

Yukarıda bahsedildiği üzere Halide Nusret, ilk şiirlerini Servet-i Fünun tesiri altında şekillenen bir lirizm içerisinde

kaleme almıştır. Bu dönem şiirlerinde söz konusu edilen temalarda aynen Servet-i Fünun’daki gibi duyarlı, hassas bir tavır ortaya konulur. Servet-i Fünun’un kahramanlarını hatırlatan benzetmeler, Fikret’in duyarlılıklarını hissettiren mısralar bu dönem şiirinde sıklıkla karşımıza çıkar. Ancak bu dönem şiirleri sadece lirizm kapsamında mütalaa edilebilecek cinsten şiirler değildir. Vatan teması da bu dönemde söz konusu edilir. Bu dönemde kaleme alınan şiirler, daha ziyade Geceden Taşan Dertler kitabına dahil edilmiştir. Şaire ününü kazandıran, bestelenen ve çokça okunan ‘Git Bahar’ şiiri bu dönemi en bariz şekilde ortaya koyan metindir. Şiirde şairin lirizmi çok canlı şekilde ortaya koyabildiği görülür. Kenan Akyüz’ün değerlendirmeleri çerçevesinde Halide Nusret, “Bazı kadın sanatçılarımıza zaman zaman ârız olan samimiyetsizlikten, yani kadın hüviyetiyle görünmek korkusundan kurtularak, olduğu gibi görünüp konuşabilen şairlerimizdendir.” İçerikte Servet-i Fünun ve Haşim tesiri gözlemlense de dil ve şekil özellikleri itibariyle bu tesirin etkisini devam ettiremediği anlaşılır. Zor-lutuna, daha ziyade hece veznini ve sade bir dili tercih eder.

II. Hamasî Duygular ve Yeni Kurulan Cumhuriyet’in Hanı

Milli Mücadele ve akabinde kurulan Cumhuriyet, dönemin bir çok sanatkarı tarafından heyecanla karşılanmış, bu heyecan hamasi duyguların ve hitabet üslubunun hakim olduğu bir edebiyatı vücuda getirmiştir. Halide Nusret de ilk dönemde kaleme aldığı lirik temaları arka plana iterek toplumsal meseleleri öne çıkarmış, yeni kurulan cumhuriyetin heyecanını, bu idareyi kuran kadroları, kurumları ve topyekûn cemiyeti anlatmaya başlamıştır. Ancak hamasi duyguların yoğun şekilde işlenmesi ve hitabet üslubunun öne çıkması önceki şiirlerinde belirgin şekilde görülebilen şiirsel gücü zayıflatmış, şiirsel söyleyişin yerini didaktik kaygılar almıştır. Şair, bu kapsamda kaleme aldığı şiirlerinde kurulan Cumhuriyet’in büyüklüğünü dile getirmekte, bunun kıymetinin bilinmesinin lüzumuna vurgu yapmakta, Cumhuriyet’i kuran insanların ve kadroların değerini öne çıkarmaktadır. Dil ve şekil özellikleri ise büyük oranda önceki dönemiyle aynı özellikleri göstermektedir. Halide Nusret’in Cumhuriyet’in ilanının ardından işlemeye başladığı hamasi tem, şairin Anadolu’ya açılmasıyla Anadolu üzerine çevrilir.

III. Anadolu Coğrafyası

Halide Nusret, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kaleme aldığı şiirlerindeki idealizmi hayatında temsil etmiş ve yaşamıştır. Cumhuriyet’in ilk kadın öğretmenlerinden olarak Anadolu’nun birçok vilayetinde görev yapmış, doğudan batıya hemen bütün Anadolu’yu yakından görüp tanıma imkanı bulmuştur. Anadolu’yu yakından müşahede, onun şiirlerinde Anadolu’nun çok canlı ve başarılı bir şekilde ortaya konulmasını sağlamıştır. Anadolu’ya karşı duyduğu sevgi sebebiyle yer yer romantik söyleyişlerin yer aldığı şiirlerde şair, Anadolu’nun birtakım problemlerine de vurgu yaparak gerçeki hassasiyet sergiler.

Anadolu coğrafyasını işleyişini iki döneme ayırmak mümkündür. İlk evresinde daha ziyade Faruk Nafiz’de gördüğümüz tasvirî bir Anadolu yer alır. Bu kapsamdaki şiirlerde Anadolu coğrafyası dağları, ovaları ve güzellikleriyle ön plana çıkar. Öne çıkarılan fizikî özelliklerdir. Zaman zaman bu coğrafyada yaşanan hayatın zorluğuna değinilse de bu değini, emek-sömürü ekseninde şekillenen bir ideolojik bakış değildir. Şairin bu çerçevede sayılabilecek şiirleri daha ziyade Yayla Türküsü adlı kitapta toplanmıştır.

Anadolu’nun işlenişinde ikinci evre diyebileceğimiz evrede ise coğrafyanın fiziki özelliklerinden ziyade insanının ve kültürel değerlerinin öne çıktığı görülür. Halide Nusret, Anadolu insanıyla iç içe yaşamanın verdiği imkanla bu insanı ve bu insana hüviyetini kazandıran kültürel dünyayı yerinde gözlemleme imkanı bulmuştur. Bu dönemde de tasvirî anlatım vardır ancak hakim olan tema Anadolu insanıdır. Şair, Anadolu insanının büyüklüğüne ve güzelliğine vurgu yapar. Onun yaşadığı hayatın çeşitli zorluklarını da dile getiren şair, burada da ideolojik bir bakış ortaya koymaz.

Şairin bu dönemdeki şiirlerinde öne çıkan bir konu da halkın yaşattığı ve halka kimliğini kazandıran kültürel özelliklerdir. Halide Nusret, bir aydın olarak kültürel değerlerin bir milletin var oluşunda oynadığı büyük rolün farkındadır. Bu kültürel değerlerin yeni eserlerle yaşatılması gerektiğine inana şair, halk yaşayışında ve türkülerinde varlığını devam ettiren birçok unsuru şiirine kaynak olarak kullanmış, bir anlamda bu kültürel değerlerin devamına katkıda bulunmuştur. Şair ayrıca Türk sanatkârı için Anadolu’nun kültürel dünyasının taşıyabileceği zengin kaynağa da dikkati çekmiş olmaktadır.

IV. Ferdî Meseleler

Halide Nusret, emekli olduktan sonra kaleme aldığı şiirlerde, yaşlanmanın da getirdiği bir etkiyle daha ziyade ferdî meselelere yer vermiştir. Ferdin iç dünyası, ölüm, din-tasavvuf çokça işlenen konulardır. Kore savaşı gibi çeşitli toplumsal meselelere yer verilse de ferdî meselelerin belirgin bir ağırlığı fark edilir. Şairin yer yer modern şiir türünü de denediği bu dönem şiirlerinde, didaktik kaygının arka planda kalması sebebiyle de olsa gerek, şiir gücü kuvvetli metinler kaleme almayı başarmıştır. Özellikle sembolik yönü ağır basan tasavvufî içerikli şiirlerde, şiir sanatı bakımından çok ciddi bir nokta yakalanmıştır. Şekil olarak serbest şiirin de yer yer denendiği bu dönem şiirlerini Halide Nusret, Ellerim Bomboş adlı kitabında toplamıştır.

* * *

Halide Nusret’in şiirlerinin içeriğinin yanı sıra şekil özellikleri de önemlidir. Şair, ilk şiirlerinden itibaren büyük çoğunlukla hece veznini ve sade bir dili tercih etmiştir. Öyle ki döneminde birçok incelemeci ve şair Halide Nusret’i ‘Beş Hececiler’in devamı saymış bazı eleştirmenlerce ona çıkartılan hececi şairlerden biri olarak kaydedilmiştir.1 Şiirdeki dilin anlaşılır bir dil olmasını önemsemiş, bütün şiirlerini açık bir dille kaleme almıştır. Aruz vezniyle şiir yazmayan Halide Nusret, hece vezninin dışında serbest tarzda da şiirler kaleme almıştır. İçerik itibariyle yer yer divan şiirini modern şiire bağlama gayretleri de görülen şair, divan edebiyatında mazmun olarak işlenen bazı unsurları, modern şiirin söyleyiş biçimi içerisinde yeniden inşa eder. Bu onun dayandığı kültürel dünyayla kurduğu sağlıklı ilişkinin bir göstergesidir. Nitekim özellikle Yurdumun Dört Bucağı, Yayla Türküsü ve Ellerim Bomboş şiir kitaplarında gözlemlendiği üzere şair, bu toprakların yetiştirdiği önemli edebî kaynaklardan olan Mevlana, Yunus Emre ve Karacaoğlan’dan da faydalanmıştır. Gerek divan şiirinin dünyasını gerekse halk şiirinin dünyasını şiirlerinde yeniden kurgulaması, şairin bu edebî kaynaklara verdiği önemi de göstermektedir. Poetikası mahiyetinde değerlendirebileceğimiz bir metin kaleme almayan Halide Nusret’in şiir dünyasını, şiirlerinden hareketle, ana hatlarıyla bu şekilde ortaya koymak mümkündür. O, şiir ve şiirin meseleleri üzerine fazlaca…

 

İLGİLİ İÇERİK

ŞİİRLER

HALİDE NUSRET ZORLUTUNA ŞİİRLERİ

HALİDE NUSRET ZORLUTUNA HAYATI ve ESERLERİ

SON EKLENENLER

Üye Girişi