Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Göktütrk Mehmet Uytun Kimdir?

( 27.09..1935- 2001 )

Göktürk Mehmet Uytun eğitimci şair ve yazar, ( 27.09. 1935 - 2001) hatırlamak ve onun için bir şeyler yazmak bir dostluk, bir arkadaşlık ve bir erdemliktir. Hatta bir vefa borcudur. Nerden nereye geldik? Geçenlerde bilgisayarımı açarken bana birkaç e.posta mesajı gelmişti. Bunlar arasında torunu Ayça Uytun’un da bir mesajı vardı. Heyecanla bu mesajı okudum. Dedesi hakkında bir çalışmanın içinde olduğunu yazıyordu. Özetle şunları yazıyordu: “ Dedim Göktürk Mehmet Uytun için bir çalışmanın içindeyim. Sizde dedem Göktürk Mehmet Uytun ile ilgili yazı, anı veya fotoğraf gibi bilgi veya belgeler varsa bana göndermenizi diliyorum, bunları bir kitapta toplayacağım “diyordu. Bu habere gerçekten sevinmiştim. Daha sonra teşekkürlerimi ve bir yazı ile katkıda bulunacağımı ilettim. Şimdi buradan yola çıkarak rahmetli Göktürk Mehmet Uytun’la ilgili bazı düşüncelerimi sunmak istiyorum. Yararlı olabilirsem ne mutlu bana diyorum. Bu vesileyle bir kez daha G.M. Uytun’u saygıyla ve rahmetle anmış olacağız. Şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum. Keşke bizim de böyle vefalı bir torunumuz olsa…

Ben uzun yıllar güneydoğu’da (1968- 1985 ) yılları arasında Mardin, Diyarbakır ve Şanlıurfa üçgeninde Harran’da çalıştım. Sanat, kültür dergilerini, sanat sayfasını çıkaran dergi ve gazeteleri izliyordum. İşte bu yıllarda bana gelen dergiler, gazeteler ve kitaplar sayesinde Göktürk Mehmet Uytunla tanışma fırsatını buldum. Bu dostluğumuz ta ölene kadar devam etti. ( 2001 )

Mardin, Kızıltepe köylerinde ilkokul öğretmeni iken, Göktürk Mehmet Uytun’dan kısa bir mektup aldım aynen şöyle diyordu.“ Sevgili AbdülkadirGüler, Malazgirt Zaferimizin 900.Yılı münasebetiyle bir şiir Antolojisini hazırlıyorum. Sizin de bu konuda yazılmış bir iki varsa şiirinizi bekliyorum “ diyordu. O yıllarda Malazgirt Zaferinin 900. Yılı nedeniyle Türkiye genelinde bir hayli çalmalar yapılıyor ve basında sanat ve kültür dergilerinde konuya bir hayli önem veriliyordu. Ben de bu konuda bir şiir yazmıştım. Bu şiirimi bir iki yerel gazete ve dergilerde yayımlandı. “MALAZGİRT ZAFERİ “ adını taşıyan bir şiirimi Göktürk Mehmet Uytun’a gönderdim. Ve bu şiir tertemiz bir antolojide yayımlandı. Bana da iki adet göndermişlerdi. fotoğrafımla birlikte özgeçmişimde yer almıştı. Tertemiz bir antoloji ortaya çıkmıştı. Benden hiçbir üçret almadılar. Buna çok çok sevinmiştim.

Antoloji 1971 de Ankara’da yayımlanmıştı. Bu antoloji kitabı baş ucumda beraber taşıdığım çantamda devamlı olarak hiç elimden düşmüyordu. Arkadaşlarıma gösterdiğimde onlarda inanmıyorlardı. Ancak fotoğraf ve özgeçmişimi gördüklerinde inanıyorlardı. Bu da benim içir büyük bir başarı idi… Doğrusunu söylemek lazımsa ben de bundan mutluluk duyuyor ve gurur duyuyordum. Çünkü köylerde sanata ve edebiyata önem veren genç bir öğrenmen ozandım…O yörede benden başka da şiir yazan yoktu…Daha sonra isteyenlerde oldu. Göktürk Bey’den 10 adet daha istedim ve meraklı öğretmen arkadaşlarıma ve öğrencilerime sattım ve parasını Göktürk M.Uytun’a göndermiştim.. O da kısacak bir mektubunda bana teşekkürlerini ifade etmişlerdi. Çünkü bu kitabı kendi olanaklarıyla basmışlardı. Baskısına göre pahalıya mal olmuştu… Sırası gelmişken adı geçen şiirimden bir iki dizeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. sunmak istiyorum:

 

Yıl 1071

Aylardan Ağustos

Gerildi yaylar, kişnedi atlar

Müjdeler getirdi doğudan lodos

Akıncı cetleriydi doludizgin serhatlar

Dağlar, tepeler art arda birer

Allah ü Ekber, Allah ü Ekber

***

Ortalık bir savaş düğünü

Oğuz boylarında zafer taçları

Akın akın, bölük bölüktü

Beyaz kaftanları, ak kılıçları

Ak tolgalı Beyler dünden muzaffer

Allah ü Ekber, Allah ü Ekber

***

Gece boyu

Dualar etti o ak saçlı analar, babalar

Allah Allah dedi o koca ordu

Bir Cuma namazında Alp Arslan

Zaferini hutbesini okuyordu

Gönülden diyordu Allah bizimle beraber

Allah ü Ekber Allah ü Ekber

*** Yıl

1071

Aylardan 26 Ağustos

Ve günlerden Cuma

Diyojen’e karşı Alp Arslan

Mukaddes bir günde geçti hücuma

Gönülden, inanarak en başta

Zafer marşını çalıyordu mehter

Allah ü Ekber Allah ü Ekber ( 1)

Resimli Malazgirt Şiirleri Antolojisi / Göktürk Mehmet Uytun Ankara 1971

Göktürk Mehmet Uytunla artık dostluğumuz devam etti. Yayınladığı şiir kitaplarını, sanat, kültürle ilgili gazete ve dergileri bana gönderiyordu. İtiraf etmek gerekir ki onun bana çok katkıları oldu. Sanat ve kültür evreninde onun yardımlarıyla birçok sanatçı şair ve yazarlarla tanıştığımı belirtmek isterim. Kıskanç bir insan değildi, paylaşmadan yana idi. Bir ara bir işim nedeniyle 1972’lerde yolum Ankara’ya düşmüştüm ve onun vasıtasıyla M.E.B da Yayımlar Genel Müdürlüğünde görevli bulunan şair Necmettin Esin ve Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu ile tanışma fırsatını buldum. Sevgili Necmettin Esin “ Bana Güneş Vurmalı “ adını taşıyan şiirler armağan etmişlerdi. Tabi Niyazi Yıldırım Genç Osmanoğlu’da bana kitaplarından vermişlerdi. Şimdi bunlar da yok aramızda onları da saygıyla ve rahmetle anmadan geçemiyorum. Necmettin Esin Olsun, N.Y.Gençosmanoğlu olsun M.E.B ve Türk Edebiyatında uzun yıllar hizmet ettiler ve Anadolu’da yaşayan insanların gönlünde derin izler bıraktılar. G.M. Uydunla birlikte Ankara, Elmadağ, Kütahya, Simav, Isparta, Eğirdir ve Balıkesir’de yapılan şiir etkinliklerinde bulundum. Sanatımıza, kültürümüze ve milli değerlerimize gönülden bağlı bir öğretmen ve iyi bir şairdi. Bana gönderdiği “Gel” başlıklı şiirinde ozanca şunları vurguluyordu.

Pembe şafakların tülleri ince,

Yeşil yapraklara indi mutluluk.

Ya çık gel ansızın sevindir beni,

Ya bırak öleyim kendi gönlümce.

 

Yorgun dalgaları sahilde bırak,

Koş düşsün, yüzyıllar avuçlarıma.

Kalmasın içinde kapalı durak,

Huzur çiçeklerini tak saçlarına.

 

Beyaz köpüklerde çığlık çığlık ses,

Dünyalar birleşir, dünyalar göçer.

Ve uzaktan gelen ılık bir nefes,

Nemli gözlerimden gönlümden geçer.

 

Şair ve yazar Göktürk Mehmet Uytun’la zaman zaman mektuplaşıyorduk. Bana gelen üç mektubundan birini buraya önemi bağlamında eklemek istiyorum. 1995 yılında emekliye ayrılmıştım, o da emekli bir öğretmendi. Emekli olunca bir çocuk yuvasını kurmuşlardı. Bana gönderdiği bir mektubunda bazı tavsiyelerde bulunuyordu. Mektubunu tek sayfada ve daktilo ile yazmışlardı. Mektubunu aslına sadık kalarak aynen sunuyorum.1995 tarihli mektubunda şöyle yazıyordu:

 

Göktürk Mehmet UYTUN

P.K. 771- ULUS / ANKARA

                                                                                                                                                                                                      29.8.1995

Değerli Gönüldaşım

Abdülkadir Güler Bey,

Mektuplarınızı ve şiirlerini aldım. Türkiye genelinde bir haberleşme ağı içinde senin adresini istemiştim. Emekli olmuşun. Allah (cc) hayırlı ve uğurlu çalışmalar nasip etsin. Senin için en uygun uğraş bir “YUVA” açman olacaktır.İmanlı vatanını seven çocuklar yetiştirmemiz lazım..

Biraz dinlen…Çalışmalarını planlaştır.Daha sonra da çocukları ve geleceğini düşünerek en uygun iş hangisi ise onunla ilgilen..

Yeni Söke Gazetesini aldım. Yalnız iki tane daha göndermen lazım. 18 Ağustos 1995 tarih. Sayı: 424. yazısı ve şiirleri çıkanlara gönderebilmem için bundan sonra öyle yapalım lütfen.

“Görmeğe Geldim” adlı şiirine bazı, ufak, tefek değişiklikler yaptım. Görüşü almak için şiiri sana gönderiyorum. Kabul edildiği takdirde dosyanıza koyacağım.

Bolu’da kaplıca tedavisindeydim. Yeni döndüm. Emekli olduğunca ğöre şiir toplantılarına gelebilirsin. Sonbahara doğru Söke’de güzel bir şiir Şöleni düzenlersen gelir uzun uzun sohbet etme imkânı bulurum. Ailece selamlar ve eserlikler dilerim.

                                                                                                                                                                                                                          (imza)

27 Eylül 1935 tarihinde Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde doğan Uytun, Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü’nü 1957 yılında bitirmişti. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Talim Terbiye Kurulu’nda uzman (1964- 74), okul müdürü (1974-1979), Başbakanlık Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nde Personel ve Eğitim Şube Müdürü (1980-1990) görevlerinde bulunmuştu. Son görev yaptığı yerden emekli oldu. Emeklilikten sonra Ankara’da eşiyle birlikte bir çocuk yuvası kurup yöneten Uytun, hayata çocuk gözüyle bakan bir yapıya sahipti.2001 yılında vefat etti.

Şiirleri ve diğer edebi ürünleriT, yazıları Türk Yurdu, Toprak, Tohum,Defne,Yeni Defne, Çaba, Hisar,Hakeret, Tarla, Büyük Doğu, Öğretmen, Filiz,Yaprak,Oku,Milli Eğitim, Milli Kültür,Türk Dili,Türk Edebiyatı,Törü, Gülpınar,Yeşilay,Kızılay,Erciyes,Güneysu gibi dergilerde,Yeni İstanbul, Hergün,Millet, Tercüman,Son Havadis gis-bi günlük gazetelerde de yer aldı.

Göktürk Mehmet Uytun, iyi bir öğretmen, çalışkan ve üretken bir idareci ve aynı zamanda şair ve yazardı. Hayatı boş geçmedi. Sanat ve kültür eserleriyle Türk edebiyatına önemli ve kalıcı eserler kazandırdı. Göktürk Mehmet Uytun’un edebiyatın değişik türlerinde ama ağırlıklı olarak çocuk edebiyatına yönelik kitapları vardı. İşte Mehmet Uytun’un ardından kalan şiir kitapları:

Okul Şiirleri (1960), Yıllardan sonra (1964), Bir Yağmur Sonrası (1969), Sanadır Şarkılarım (1974), Türkiyem (1976), Kader (1994); Diğer Eserleri: Boş Yuva (1964), Vatan Sağolsun (1964), Kaplumbağa ile Kurbağa (1967), Öksüz Ali (1967), Resimli Malazgirt Şiirleri Antolojisi (1971), Ayşecik ve Minik Kuş (1974), Kır Gezisi (1991), Osman Gazi’nin Rüyası (1991), Zeynep Öğretmen (1991), Arif Nihat Asya (1993), Tekerlemeler (1993), Çocuk ve Tabiat (1993), Şiirimizde Çocuk (1994),Göynük ve Akşemseddin (1993), Şiirimizde Öğretmen (1996), Şiirimizde Bayrak (1996), Şiirimizde Çevre (1996), At Hırsızları (1997)

 

Sonuç

Göktürk Mehmet UYTUN, 66 yaşında iken aramızdan ayrıldı. Vatanını, milletini, bayrağını ve bu toprağın insanlarını gönülden seviyordu. Sevgilidolu bir inrsandı. Her türlü kirliliklerden uzaktı. Tek cümle ile dürüst bir insandı. Onurlu bir insandı. Daha yapacağı çok işler vardı. Ömrü vefa etmedi. Vefatının 13. Yılında saygıyla ve rahmetle anıyorum. Her zaman şiirleriyle ve anılarıyla ardamızda onurla yaşayacaktır, ışıklar içinde yatsın diyorum.

 

1- Resimli Malazgirt Şiirleri Antolojisi / Göktürk Mehmet Uytun, Ankara 1971

2- Resimli ve Metnli Tüdrkiye Edebiyatçılar Ve Kültür Adamları Ansiklopedisi,

Hazırlayaen : İhsan Işık Elvan Yayınları Ankara 2006- s,3711

 

http://blog.milliyet.com.tr

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi