Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

YÜMNÎ HAYATI ve ESERLERİ

(ö. 1073/1663)

Şuarâ tezkiresi müellifi.

İstanbul’da doğdu. Aslen Tosyalı olup esas adı Mehmed Sâlih’tir. Babası uzun yıllar Kazasker Azmîzâde’nin hizmetinde bulunduğundan Azmîzâde Mustafası olarak anılır. Annesi Babazâde Sinânî diye şöhret bulmuş Sinâneddin Yûsuf Efendi’nin kızıdır. Her iki taraftan da âlim ve edip bir aileden gelen Yümnî Efendi’nin tek erkek kardeşi Sultan II. Mustafa devri şairlerinden Rıfkî Mehmed Efendi’dir. İlk eğitimini ailesinin yanında aldı. Babasının görevi dolayısıyla uzun süre kaldıkları Rumeli’de Hezargrad kasabasında yetişti. İstanbul’a geldikten sonra tahsilini tamamlayıp Şeyhülislâm Bahâî Mehmed Efendi’den (ö. 1064/1654) mülâzemet aldı ve kadılığa başladı. Rumeli’de Eski Zağra’ya bağlı Kili’de muvakkit iken vefat etti. Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi şairlik yönü pek bilinmeyen Yümnî’nin şiirlerinin bulunduğunu kaydeder. Nitekim, “Mahabbet tahrîrîdir bunda hîç dürr ü güher yoktur/Çalışma yok yere ey dil sana ondan çıkar yoktur” beyti ona aittir (Şeyhî Mehmed Efendi, I, vr. 373b).

Yümnî’nin bilinen tek eseri Tezkiretü’ş-şuarâ’dır. Şeyhî Mehmed Efendi eserin Yümnî’nin kendi hattıyla yazılmış müsveddesini gördüğünü bildirmektedir. Müellifin tamamlamaya ömrü yetmediği tezkirenin müsveddeleri Ali Emîrî tarafından bulunmuş ve 1905’te istinsah edilerek Millet Kütüphanesi’ne konulmuştur (Ali Emîrî Efendi, Tarih, nr. 781). Bundan çoğaltılan nüshalar Millet (Ali Emîrî Efendi, Tarih, nr. 780) ve İstanbul Üniversitesi (TY, nr. 3948) kütüphanelerinde kayıtlıdır. Kafzâde Fâizî’nin (ö. 1031/1622) Zübdetü’l-eş‘âr’ı tarzında ve onun devamı mahiyetinde olan Tezkire-i Şuarâ-yı Yümnî, Fâizî’den sonra vefat eden yirmi dokuz şairin hal tercümesini ve şiirlerinden örnekleri içerir. Bunlardan on üçü Safâyî’de, beşi Şeyhî’de, on üçü de İsmâil Belîğ’in Nuhbetü’l-âsâr’ında yer almaktadır. Şair sayısı ve ihtiva ettiği bilgiler bakımından geniş olmayan tezkire yine de XVII. yüzyıl Türk edebiyatı tarihi için bir başvuru kaynağıdır. Eser Sadık Erdem tarafından neşredilmiştir (“Mehmed Sâlih Yümnî, Tezkire-i Şuarâ-i Yümnî”, Türk Dünyası Araştırmaları, sy. 55 [İstanbul 1988], s. 85-112).

BİBLİYOGRAFYA:

İsmâil Belîğ, Nuhbetü’l-âsâr, İÜ Ktp., TY, nr. 1182, vr. 30b-31a, 118b; Şeyhî Mehmed Efendi, Vekāyiu’l-fuzalâ, Süleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. 939, I, vr. 373b-374a; a.e., Nuruosmaniye Ktp., nr. 3313, II, vr. 91b-92a; Sâlim, Tezkire, İstanbul 1315, s. 306-308; Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin, Mecelletü’n-niśâb, Süleymaniye Ktp., Hâlet Efendi, nr. 628, vr. 446a; Mehmed Şem‘î, İlâveli Esmârü’t-tevârih, İstanbul 1295, s. 168; Sicill-i Osmânî, II, 410; III, 346; Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara 1973, I, 301; Halûk İpekten, Türk Edebiyatının Kaynaklarından Türkçe Şuarâ Tezkireleri, Erzurum 1991, s. 92-93; Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî (haz. Cemâl Kurnaz-Mustafa Tatcı), Ankara 2001, II, 1124; Abdülkadir Karahan, “Tezkire”, İA, XII/1, s. 228-229; “Yümnî, Mehmed Salih Efendi”, TDEA, VIII, 628.

 

Sadık Erdem, cilt: 44; sayfa: 52