Bu Konuyu Facebook Profilinde Paylaş
Divan şairi (? - 1497). Bursalı Kazasker Veliyüddin efendinin oğludur. Çocukluğunda güçlü bir öğrenim görerek ilmiyye sınıfına geçti, müderrislik, kadılık ve kazaskerlik gibi görevlerde bulundu. Fatih Sultan Mehmet'in sevgisini kazanarak vezir rütbesi aldı (1451). Bir süre sonra gözden düşünce kapatıldığı zindandan padişaha sunduğu Kaside'nin hoşa gitmesiyle ölümden kurtularak mütevellilikle Bursa'ya gönderildi. Bayezit II, döneminde (1481) getirildiği Sancak Beyliği görevindeyken öldü.
Ahmet Paşa, kimi araştırıcılar tarafından divan şiirine getirdiği olanaklar ve kusursuz, uyumlu söyleyişi göz önünde tutularak Baki'ye kadar süren döneme damgasını basan bir şair olarak kabul edilmiştir. Ne var ki, bu görüşlerin karşısında, Abdülbaki Gölpınarlı gibi, Latifi'nin Ahmet Paşa üzerindeki «İran şairlerinden aldığı mazmunları Türkçe sözlerden elbise giydirip her anlamı Türk güzeli biçiminde gösteren bir yakıştırmacı» olduğu kanısını paylaşanlar da vardır. Nurullah Ataç ise İran’ın en büyük şairlerinden esinlenerek «Türkçenin zevkine uygun yeni bir dil kurduğu, büyük şairlerle düşe kalka dil zevki edindiği» görüşündedir. Divanı basılmıştır, (haz. Prof. Ali Nihat Tarlan, 1966).
KAYNAKLAR: Abdülbaki Gölpınarlı (Divan Şiiri XV-XVI. yüzyıl, 1954), Nurullah Ataç (Karalama Defteri, s. 51, 1952). Abdullah Öztemiz Hacıtahiroğlu (Diriliş, Haziran - Temmuz 1970), Dr. Harun Tolasa, (Ahmet Paşa'nın Şiir Dünyası, 1973), Şükran KURDAKUL, (Şairler ve Yazarlar Sözlüğü).