Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

 29 EKİM KONUŞMASI-1

Sayın Müdürüm, Değerli Arkadaşlar, Sevgili Öğrenciler!

Batı dillerinde cumhuriyetin karşılığı, milletin kendisini yönetmesi anlamına gelir. Cumhuriyet rejiminde iki unsur çok önemlidir:
A-İdare edilenler.
B-İdare edenler.

Bu iki unsurun sahip olması gereken özelliklerin başında dürüstlük gelir.
Atatürk’ün zamanımızdan yaklaşık yüz yıl önce cumhuriyet için söyledikleri bugün hala bazı batı ülkelerinin elde etmeye çalıştığı düşüncelerdir. O söylediklerini bilimsel temellere oturtmamış olsaydı, bu kadar zaman sonra düşünceleri hala güncelliğini koruyabilir miydi?
29 Ekim 1923 günü ilan edilen cumhuriyetin alt yapısını Atatürk aşama aşama hazırlamıştır.
Atatürk’e göre sadece cumhuriyete sahip olmak yeterli değildir. Ona layık olmak da gereklidir. Bunun içinde gereken yol gene eğitimden geçiyor.
Hürriyet ve bağımsızlığın kıymetini, erdemli, özverili, çalışkan gençler, savaş alanlarında şehit düşenler kadar iyi bilirler. Bağımsızlık; hürriyet, cumhuriyet bundan böyle savaşarak değil, bunların değerini bilerek korunacaktır.
Konuşmama Atatürk’ün cumhuriyet kavramıyla ilgili çarpıcı bir anısıyla son vermek istiyorum:


Atatürk, Mudanya yolu ile Bursa’ya gidiyordu. Kalabalık bir halk kitlesi iskelede etrafını çevirmişti. Bir kadının elinde bir kâğıtla Atatürk’e yaklaştığı görüldü. İhtiyar, zayıf bir kadındı. Ata’nın yolunu keserek titrek bir sesle:
Beni tanıdın mı oğul? Dedi. Ben sizin Selanik’te komşunuzdum. Bir oğlum var. Devlet demir yollarına girmek istiyor. Siz onu alsınlar dediniz. Fakat müdür dinlemedi. Oğlumu yine işe almamış. Ne olur bir kerede siz söyleseniz.
Atatürk’ün çelik bakışlı gözleri samimiyetle parladı. Elleriyle geniş jestler yaparak ve yüksek sesle:
“Oğlunu almadılar mı? Dedi. Ben tavsiye ettiğim halde mi almadılar? Ne kadar iyi olmuş. İşte cumhuriyet böyle anlaşılacak”
Kadın kalabalığın içinde kaybolmuştu. Ve Atatürk adeta kendinden geçmiş bir sesle:
“İşte cumhuriyetten beklediğimiz netice” Diyordu.

Nice 29 Ekimlere! Bayramınız kutlu olsun!


Ömer KARTAL
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni




29 EKİM KONUŞMA METNİ-2

Sayın Müdürüm,

Değerli Öğretmen Arkadaşlarım, Kıymetli Velilerimiz ve Sevgili Öğrenciler,

29 Ekim 1923 tarihinde  “Türk milletinin karakterine ve yaradılışına en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek ilan edilen Cumhuriyet, Türk milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir hazinedir.

Cumhuriyet demek halkın kendini yönetecek olanları seçebilmesi demektir. Yani halkın kendi kendini yönetmesi demektir. Cumhuriyet Bayramı olarak bugünü kutlamamızın sebebi: Zor ve çetin savaşlar sonucu Cumhuriyeti elde etmemizden kaynaklanır.

1. Dünya savaşı sonunda, milletimizin bağımsızlığı tehlikeye düşmüştü.  “ Bağımsızlık Benim karakterimdir” diyerek; kendi karakterini milletin karakteriyle bütünleştiren, milletin istiklal ve hürriyete düşkünlüğüne güvenen, Mustafa Kemal ATATÜRK, milli mücadele hareketini başlatmak üzere Samsun’a ayak bastığında, elinde, milletin kendine olan inancından, vatanın bağımsızlığı uğruna ölmeye yemin etmiş insanından başka güç kaynağı yoktu. Kafasında ve yüreğinde sakladığı milli bir amaç, sarsılmaz bir inanç vardı. Bu düşünce ise milli egemenlik ve bağımsızlıktı.

            “Özgürlüğünü ve bağımsızlığını korumak yolunda, savaşmayı bilmeyen milletler için, yaşama hakkı yoktur. Bu uğurda savaşmak gerekir” diyen ATATÜRK başlattığı istiklal savaşı sonunda, Türk milletinin millet olma bilincine ve kişiliğine sahip olduğunu bütün dünya devletlerine ispat etmiştir.

         Bu nedenle atalarımızın kanlarıyla sulayıp bize teslim ettiği bu vatanın, bu toprakların ve Cumhuriyetimizin kıymetini bilmeliyiz. Unutmayınız ki tarih boyunca bu topraklar,  güzel Anadolu’muz, ne istilalara uğramış ne büyük yıkımlar yaşamıştır. Buna rağmen eğitimde, sağlıkta, sosyal hayatta, siyasi ve askeri alanda Atatürk’ ün gösterdiği doğrultuda daima ileri gitmeye mecburuz.

      Bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk ilke ve inkılâplarını koruyup kollamak, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetin 89.Kuruluş yıldönümünü kutlar, Büyük önder Atatürk ve canlarını bu uğurda feda eden şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anarım





CUMHURİYET BAYRAMI ÖRNEK KONUŞMA METNİ-3

Sayın Kaymakamım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Garnizon Komutanım, Sayın Cumhuriyet Başsavcım, Sayın Daire Amirlerim, Sayın Öğretmen Arkadaşlarım, Sevgili öğrenciler, değerli misafirler;

19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923 tarihinde de “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.

Cumhuriyet’te egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Halk kendi kendisini yönetme yetkisini temsilcileri aracılığıyla kullanır. Bu yönetimde yurttaşların seçme ve seçilme hakkı vardır. Devlet yönetimi, sınıfların, kişilerin ailelerin, bir zümrenin eline bırakılamaz. Milletin bütün bireyleri yönetime katılabilir ve söz sahibi olabilir. Çünkü cumhuriyet yönetiminde bütün vatandaşlar eşit haklara sahiptir.

Cumhuriyetin en büyük erdemi, Türk toplumunu ulus olma bilincine kavuşturması ve bireyi yurttaş konumuna yükseltmesidir. Ulusumuz, Cumhuriyetle birlikte ulusal bir devletin, onurlu, özgürce düşünebilen ve eşit haklara sahip yurttaşları haline gelmiş, devletin tek ve gerçek sahibi olmuştur.

Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygar ülke olma yolunda laik, demokratik Cumhuriyet rejimi ile katettiğimiz mesafe küçümsenecek gibi değildir. Cumhuriyet bize ulus olma, dünya milletlerinin onurlu bir üyesi olma bilincini kazandırmıştır.

Ayrıca Türkiye Cumhuriyetinin 83 yıllık öyküsü bir başarı, bir uygarlaşma öyküsüdür. Cumhuriyetin başarıları ile haklı bir gurur duyuyoruz. Bugün Türkiye, İslâm dünyasındaki tek laik ve demokratik Cumhuriyet, çağdaş bir ülke, yaşanan ekonomik krizlere rağmen dünyanın en büyük 25 ekonomisinden biri, bölgesinde hatırı sayılan güç, bir istikrar unsuru ve Avrupa Birliğine aday ülkedir.
Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik anlayıştan taviz vermeden, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda hızla ilerlemektedir. Buna hiçbir güç engel olamayacak ve Türkiye Cumhuriyeti devleti sonsuza kadar yaşayacaktır. Yeter ki bizler Atatürk’ün mirası olan bilimsel ve akılcı yoldan ayrılmayalım.

Hak ve hürriyetlerden yoksun toplumların ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir. Bu nedenle, bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk ilke ve inkılâplarını koruyup, kollamak iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır.

Cumhuriyet, demokrasiyi geliştiren en iyi sistemdir. Kişinin hak ve Özgürlükleri ancak bu sistem içinde güvencede olabilir. Türk Milleti Cumhuriyet’e bağlanıp, onu yüceltip geliştirebilirse demokrasinin nimetlerinden yararlanır ve çağdaş toplumlar içindeki yerini alır. Bu nedenle Cumhuriyeti yüceltip sürdürmek her Türk’ün milli görevidir

Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetin 83.Kuruluş yıldönümünü kutlar, Büyük önder Atatürk ve canlarını bu uğurda feda eden şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anarım.