Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

Sana sesleniyorum Mustafa Kemal,

Duy sesimi, gör ne hâldeyiz?

Sen "Yurtta barış, cihanda barış"

Demiştin;

Böyle istiyordu seven yüreğin.

Bak yörene, gör dünyanın hâlini,

Ne yurtta barış var, ne de cihanda.

 

Hani, sen ülkeyi düşmandan kurtarmak için

Erzurum'dan Sivas'a gidiyordun;

Sansa Boğazı'nda pusu kurmuşlardı.

"Kimmiş bunlar, ne istiyorlar?" demiştin;

"Ülke, ulus, özgürlük ve namus için

Ölsek ne olur, ölüm nedir ki!" demiştin...

Sende yürek vardı Mustafa Kemal,

Korku, senden korkuyordu,

Sen korkunun üstüne üstüne gidiyordun.

 

"Gaflet, dalâlet, hatta hıyanet" demiştin

Tüm söylediklerin çıkıyor birer birer,

İçimizde, dışımızda, yanımızda, yöremizde

Öyle bir düşmanlık oluştu ki, deme gitsin!

Bizi bölmek, parçalamak istiyorlar,

Yıkıp yok etmek istiyorlar;

Kardeş kardeşi vuruyor,

Oysa bu vatan bizim, hepimizin

Neden, neden kardeş kardeşe düşman?

 

Sana sesleniyorum Mustafa Kemal!

Erzurum'dan. Aziziye Tabyaları'ndan,

Çanakkale'nin, Conkbayırı'ndan,

Afyon'dan, 30 Ağustos'ta Koca Tepe'den

Sonra, Murat Dağları'ndan ve İzmir’den...

Yine de oynanan oyunlar aynı;

İpler, kimlerin elinde, belli,

Sahnede görünen kukla,

Bu oyun, bilinen maskeli balo

Bu oyun mertçe, yiğitçe değil

Kahpece, kalleşçe, yüze gülerek

Bölmek istiyorlar bizi Yıkmak istiyorlar içimizden.

 

Er geç bozacağız bu oyunu da

Uyanacak uyuyanlar uykudan.

Tek beden, tek yürek, tek düşüncede

Birleşecek genç Mustafa Kemaller.

 

Unutmadık, unutulmayacak asla

Sakarya'da, İnönü’de, Dumlupınar'da

Ülke için -ulus için- namus için

Ölenler…

Ahmet Tufan ŞENTÜRK

SON EKLENENLER

Üye Girişi