Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

KAN VE ATEŞ GÜNLERİ

Gaziler Anlatıyor:
Askerler siperlere alındıktan sonra bazen on, bazen onbeş gün burada tutulur, her hücumdan sonra eksilen takımlar hemen takviye edilirdi. Fırsat bulunursa çok kayıp veren, yorulan taburlar kısa süreler için geriye alınır, dinlendirilir, eksikleri tamamlanır, yaraları tedavi edilirdi. Sonra gene cepheye sevk edilirdi.

Her hücum gecesi, vasiyet mektupları yazdırılır, bölük eminlerine teslim edilirdi. Şehitlerin vasiyetleri ertesi gün, şehadet haberleriyle birlikte askeri posta vasıtasıyla ailelerine ulaştırılırdı.

Ölüm artık bir oyundu Çanakkale’de. Hücum geceleri asker büyük bir tevekkülle ölüme hazırlanmaktadır. Ertesi gün yapılacak hücumda ölüm başka ölümlere benzemez. Şehitlik en büyük mertebedir. Ne kadar kolaydır bu mertebeye ulaşmak. Bir şerbet içmek kadar kolaydır. Hani şehadet şerbeti derler ya...

Asker siperlerde böyle bir inançla düğün günü bekler gibi hücum zamanını beklemektedir.
Doğdukları günden beri bekledikleri gün gelmişti... Anaları onları bugün için doğurmuştu. Gün bu gündü. Süngüler bilenmekte, dualar okunmakta, namazlar kılınmaktaydı. Bazen yanık bir türkü yırtar da gecenin karanlığını. Yükselir perde perde. Hasret dolu.. Sevgi dolu.. Hasret duyduklarının namusları burada korunacaktı. Vatanın bekçisi; yarın yapılacak dövüş, akıtılacak kandı. Sabah saatlerinde başlayacak hücum için onbinlerce Mehmet ağızlarında mırıldandıkları dualarla tüfeklerine sarılmış, sıranın kendilerine gelmesini beklemekteydiler.

18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ HAFTASI