Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

 

GAZİ MEHMET AŞKIN’IN ANLATTIKLARI:

“ İngiliz donanması Saroz’dan top atışları ile bize son derece ağır kayıplar verdiriyordu. Böyle bir atıştan sonra, aynı, birlikte silah arkadaşım Recep Eniştemin iki ayağı kopmuş çalıların üzerinde gördüm, henüz sağ idi. Yanına kadar gidebildim. Onu o vaziyette görünce ağlamaya başladım. Henüz ruhunu teslim etmeyen Recep Eniştem:

“ Kardeşim niçin böyle ah edip ağlarsın, benim ciğerimi dağlarsın! Allah’ in verdiğine merhaba! Takdir- i Rabbani böyle imiş! Onun kazası geri çevrilmez ve hükmüne mani yoktur. Elimizden ne gelir. Arzuladığım savaş yolunda oldu. O saadet bana yeter! Sen sağ kalırsan, anamın elini benim içinde öp! Emzirdiği sütleri helal etsin! ” dedikten sonra:

“ Başımı kıbleye doğru çevir! ” diye bildi… Ruhu çoktan uçmuştu…

“ Halil, bölükte süngü hücumuna kalkmıştı, ağır bir yara alarak yanıma yıkıldı. Bir müddet sessiz kaldı ve sonra: “ Ahretlik ölümüm yaklaştı, öldükten sonra cesedimi geriye götürtme, buraya ellerinle göm! Üzerimde harbemdiniz! Ta ki Gazilerin ayak seslerini Allah! Allah! Nidalarını rahatlıkla duyayım! ” dedi ve gülerek ruhunu teslim etmişti

“ Karayürek deresi’ ne doğru iniyorduk: Bir akşam beni keşif kolu çıkardılar bu derenin yatağında geziniyordum. Çok susamış idim. Dere şırıldıyordu, mataramı doldurdum. Birkaç yudum içtiğimde, içtiğim suyun tadı çok başka idi avucuma mataradan su aldığımda, matarama doğdurduğum suyun kan olduğunu anladım. ”

 

SON EKLENENLER

Üye Girişi