Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 



SAYFA: 2/ 11-20


11-ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNE- ENİS BEHİÇ KORYÜREK

Ey şimdi köyünden pek çok uzakta,
Ey şimdi bir yığın kara toprakta
Uyanmaz uykuya dalan yiğitler!
Şehitlik şanını alan yiğitler!
 
Yan yana dizlen mezarlarınız
Zemine semavi iftihar olmuş.
Dünyaya kapanan nazarlarınız
Tanrı’nın mağfiret nuruyla dolmuş.
 
Ne alçak görünür şu fani hayat,
Baktıkça samimi uzletinize.
Bir anda coşarak ağlarım;  heyhat!
Günahkâr gözyaşım layık mı size?
 
Hayır, sanmayın ki bu gözyaşlarım
Kirletmek istiyor merkadinizi,
Ey benim kaybolan arkadaşlarım,
Ben görmek isterim bir daha sizi,
 
Lanet gözlerimde duran gölgeye;
Ağlarım bu gölge silinsin diye.
 
Ah, o gölgedir ki hayata tapar;
Gözümün nurunu sizlere kapar;
Beni bir vefasız riyakâr yapar!
 
 
ASKER AĞZINDAN- İBRAHİM ALAETTİN GÖVSA

Taşından kanlarla silerek pası
Yurdu yakut gibi mal yapacağız,
Sahilde ölürsek mavi atlası
Kumlardan türbeye şal yapacağız.
 
Biz Çanakkale’yi demir yürekle
Kurtarmaya geldik candan emekle
Düşmanı boğmaya yelken kürekle
Seddülbahr önünde sal yapacağız.
 
Zümrüt dalgalar şimdi yelkensiz
Kara sevda verir bize Akdeniz.
Siyah bulut gibi akın edip biz
O mavi denizi al yapacağız.
 
Gönülde talihin açtığı sızı,
Kadere bıraktık anayı, kızı.
Felekte nasılmış Türk’ün yıldızı
Remlatıp kumlukta fal yapacağız.
 
Kıvırıp o cansız bileklerini
Kaçırıp İngiliz bebeklerini
Ürkütüp kâfirin sineklerini
Şu Arıburnu’nda bal yapacağız


KOLU KESİK ASKERE- MİTHAT CEMAL KUNTAY

Geçtin o kesik kolda o manalı düğümle;
Baktım azalan gövdene her günkü gözümle
 
Bir an ki, fakat çehreni gördüm mütebessim,
Bir noktaya toplandı cihanlar dolu hissim.
 
Bir damla kıvılcım gezip asabımı yaktı;
Birdenbire imanımı hatta yakacaktı:
 
Her şey düşecek, devrilecek; sade ayakta
İnkârımın en son sesi dimdik duracak da;
 
Beynimde o asi sesimin velvelesiyle,
Kalbimde o imanımın en son nefesiyle.
 
Hep haykıracak, haykıracak; haykıracaktım,
Tanrım, seni hatta bulacaktım, soracaktım:
 
Ya-Rab, bu kesik kol, bu güler yüz ne demektir?
İnsan neye bazen bu kadar fazla melektir?
 
Mecnun gibi dalmıştı karanlıklara hissim…
Geçtin yine ey genç; önümden mütebessim.
 
Bir kal’a vakarındaki göğsünle, başınla,
Baktın bana lakayd o tükenmez bakışınla
 
Artık uçurummuş, ne çıkar, yurduna sağ sol?
Artık ne çıkar yavrunu yokmuş saracak kol?
Örtünme kabahat gibi hem, sargını kaldır;
En gerçek olan abideler böyle sakattır.
 
 

BU VATAN KİMİN?- ORHAN ŞAİK GÖKYAY

Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
 
Tutuşup kül olan ocaklardan,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından
Alnına ışıklar vuranlarındır.
 
Ardına bakmadan yollara düşen,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır.
 
İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine
Şu kara toprağa girenlerindir!
 
Tarihin dilinden düşmez bu destan,
Nehirler gazidir, dağlar kahraman.
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir
 
Gökyay’ım ne desem ziyade değil
Bu sevgi bir kuru ifade değil.
Sencileyin hasmı rüyada değil
Topun namlusundan görenlerindir



15-MEÇHUL ASKER- CAHİT SITKI TARANCI

Hangi tarlayı sürmeye kalksam
Sapanıma takılan bu kemik
Bir pırıl pırıl ki güneşte
Alnımızdan ak
 
Göğe çıkar gibi düştüğüm yerlerdir
Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar
 Haktın, vazifeydin namus ve şeref
Mert kapılarında Varşova’nın.
 
Bir yanda yaptıkların destanlar dolusu
Bir yanda sürüp gider nankörlüğümüz
Doğrusu yüzüm yok çiçek getirmeye
Dağ taş bellediğim mezarına



YILDIZLARIN HEDİYESİ- HALİT FAHRİ OZANSOY

Sahillerde yavaş yavaş gün kararmada.
Ufka düşmüş gülümseyen, ince bir hilal
Çanakkale önünde bir sefil “armada”
Ediyor top sesleri sükûtu ihlal.
 
Fakat Seddülbahir yine susturdu onu:
Gülleleri batırdı bir düşman gemisi.
Şimdi çıt yok; hummalı bir akşamın sonu.
Bütün bütün çoğalıyor denizin sisi.
 
Kalelerde dalgalanan al bayrakların
Üzerinde yıldızlar bir yığın inciye
Benziyor ki edecekler işleyip yarın
Parlak zafer çelengini Türke hediye.



SİPERDEN MEKTUP- İBRAHİM ALAADDİN GÖVSA

Allah’a dua et, düşman tırpanı
Devlet ağacını yolmasın, anne;
Altında dökülsün oğlunun kanı
Bayrağın gül rengi solmasın anne!
 
Köyden biri geldi taburumuza,
Meğer söz kesilmiş muhtarın kızına,
Gece niyet tutup baktım yıldıza,
Artık söyle o iş olmasın, anne!
 
Düşünme boş gelse posta tatarı,
Siperden akın var yarın dışarı;
Kadere razı ol, uzun yolları,
Bekleyen gözlerin dolmasın anne!



ŞEHİDİN KALBİ- ENİS BEHİÇ KORYÜREK

Bir köpüklü deniz gibi gök bembeyazdı
Gün batarken ufka kızıl bir destan yazdı.
Çöktü karlı yamaçlara hep karaltılar,
Uçuşuyor enginlere doğru martılar,
Fırtınalar uğulduyor şimdi derinde;
Maceralı Çanakkale sahillerinde,
 
Vücutları bir kırmızı ana gömülü
Gözlerini ufka dikmiş binlerce ölü,
Her birinin birer kılıç var avucunda
Her kılıcın bir damla kan donmuş ucunda!
Uçuşuyor kara bulut gibi kargalar,
Ölüleri didikliyor demir gagalar!...
 
Birden bire dalgalandı bir kar kümesi
Yükseldi bir genç askerin titreyen sesi:
Karga! Biraz dinle beni… Son vasiyyetim:
Bugün artık yuvam öksüz, evladım yetim!
Şimdi belki pencereden gözleri yaşlı
Benden mektup bekliyordur o kumral başlı!
Eyvah! İşte buz tutuyor yüreğimde kan,
Karga! Oysun şu göğsümü demirden gagan:
Benden haber soranlara götür kalbimi!
Ruhum artık cennetinde buldum rabbimi…
 
Gece… Hala yığın yığın yerde kargalar,
Ölüleri didikliyor kanlı gagalar!
Karşı dağdan iniyor bir zafer mevkebi
Nöbetçiler sahilde tunç heykeller gibi…



MEŞHUR ÇANAKKALE DESTANI

Sene üç yüz otuz, tarihi bu zaman
Seferberlik ile okundu ferman
Muinli, muinsiz cem oldu heman
İlan-ı harp etti yekûn cihanı
 
Türkiye bu sefer gör ki neyledi
Çanakkal’a yolu muhkem kitledi
Topçu piyademiz sıtkı bekledi
Davet eylediler harb-ı meydanı
 
Ol hiddetle hücum etti Boğaz’dan
Gör ne yardım kıldı ol Gani yezdan
Yılmadı topçumuz merdoğlu merdan
Zerrece saymadı kâfir düşmanı
 
Kırk gün devam etti bu cihet ile
Attı yaylım ateş baş ü can ile
Deryalar kaynadı kızıl kan ile
Anladı kefere yoktur imkânı
 
Doldu cihan yüzü asker efradı
İnşaallah cümleten alır muradı
Yürüdü Devletin emr-i iradı
Yaşa Padişah’ım cihan sultanı
 
Hazret-i Padişah sen binler yaşa
Nüfuzun işledi dağ ile taşa
Umum ecnebiler kaldı telaşa
Zülcelal mahvetsin kâfir düşmanı
 
Sadakat babında giriştik candan
Topçu piyademiz hücum her yandan
Kesildi kefere takat-ü dermandan
Hak yolunda olduk feda-yı canı
 
Geceleri alay alay kaçtılar
Cümle eşyaları yere saçtılar
Yedi düvel buna bakıp şaştılar
Yardımcımız oldu Rabb-ı Rahmani
 
Yetmiş sekizinci alay donandı
Top-tüfek sedası arşa dayandı
Yekûn Romanyalı kana boyandı
Söndü ocakları çıkmaz dumanı
 
Gece gündüz kuruldu harp meydan
Bize nusret verdi ol gani yezdan
Hücum boruları çalındı heman
Varıp mahvettiler kâfir düşmanı
 
Mübarek dualar müstecab oldu
Kâfirin gönlüne ihafe doldu
Rus ile İngiliz bakın ne oldu
Yardımcımız olsun Rabb-ı Rahmani
 
Ya Rabbi, kerem kıl, yok gayr-ı medar
Gönlümüz sılada, ağlarız ah-u zar
Hallak-ı âlemdir yardımcı Haydar
Bir gün memnun eder Rabb-ı Rahmani
 
Üç mahdumum girdi silahaltına
Canlar feda gerek dinin katına
İsmim Mehmet Dursun, kazam Atina
Nasip et görüşmek Gani Sübhani



20-ÇANAKKALE DESTANI

Üç yüz otuz, sözüm Hakk’ın kelamı
Padişahın geldi büyük selamı
Enver Bey’in düşman kırmak meramı
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Euzu besmele çektim çıkarken
Köye baktım şöyle yüksek bir yerden
Karargâha koştum üç günde erken
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Kumandan emrini verdi bir gece
Anadolular’dan layıktır nice
Yiğitler şehadet şerbeti içe
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Rumeli toprağı yoğurulmuş kanla
Ün alınır ancak verilen canla
Herkesin yüreği çarpıyor şanla
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Kurşunlar atıldı düşmana karşı
Şehitler buldular gözlerde arşı
Gaziler döktüler hep sevinç yaşı
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Düşmanın gür sesli büyük topları
Delik deşik etti toprağı, yarı
Korkak Frenklerin yokmuş hiç arı
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
İngilizler Frenge dostmuş diyorlar
Bir kötü kötüye elbette uyar
Onlara bu meydan gelecek pek dar
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Çanakkale’yi siz sandınız boştur
Davulun sesi de uzaktan hoştur
Saptığınız bu yol bir dik yokuştur
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Arıburnu hani topların nerde
Gazilik arzusu var hangi serde
Şehitlik göktedir gazilik yerde
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Ben yorgun değilim içim bir tufan
Müslüman’dan var mı savaştan kaçan
Türktür dünyaya al bayrak açan
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Arıburnu haydi toplar gürlesin
Ey düşman kaçma tavşan mı nesin
Bir hücumda hemen kesildi sesin
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Zırhlıların gitti deniz dibine
İlk hücumdan sonra ya bu ne kaçış
Kaç dura girerse fırsat eline
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
Çanakkale’yi hiç verir mi Türkler
İstanbul’umuzu alacak bir er
Var mıdır dünyada nerde o asker
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak
 
 
Boyabatlı Ömer Oğlu Mustafa
Yazdı destanı girerken safa
Muradı girmektir arşı tavafa
Bugün vatan bizden razı olacak
Nefer şehit, ordu gazi olacak

 

İLGİLİ İÇERİK

CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİRLERİ

DİVAN EDEBİYATI ŞİİRLERİ

HALK EDEBİYATI ŞİİRLERİ

KONULARINA GÖRE ŞİİRLER

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLE İLGİLİ ŞİİRLER

19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA HAFTASI ŞİİRLERİ

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ŞİİRLERİ

ATATÜRK ŞİİRLERİ

ÖLÜM ŞİİRLERİ

TÜRKÇE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

ÇANAKKALE İLE İLGİLİ ŞİİRLER

İSTANBUL İLE İLGİLİ ŞİİRLER

SON EKLENENLER

Üye Girişi