Açık Söz Gazetesi
Müstakil Fikirli Yevmî Gazete
5 Eylül 1341 (1925) Yedinci Sene Numara 1451
Reis-i Cumhur Hazretlerinin Köprüden be’da ile iki serde dizilmiş olan mektep talebeleri ve bütün halk tarafından izhar-ı şâdumanî ve “yaşa” nidalarıyla alkışlandılar. Muhtelif cemiyetler tarafından taklar şu suretle sıralanmıştı. Evvela, Belediye tarafından köprü başına birinci, ve ortasında Muhterem Ethem Köylülerimiz tarafından ihzâr kılınan ikinci, köprü nihayetinde terzi esnafı namına üçüncü, Debbağhane kahveleri önünde mahalle gençleri namına dördüncü, kasaba eşrafı tarafından beşinci ve Muallimler Birliği tarafından altıncı, kunduracı esnafı tarafından yedinci, demirciler tarafından sekizinci, malfaturacılar tarafından dokuzuncu, bakkallar namına onuncu, kahveciler namına on birinci, Türk Ocağı namına on ikinci, Halk Fıkrası namına on üçüncü, Reji İdaresi namına on dördüncü, Hükümet Kapısında on beşinci… Velhasıl 30-35’i mütecaviz yek diğerinden güzel ve müstesna halılar ve kilimler, hatır hayale gelmedik tâk-ı zaferler yazılmıştır. Bu tâk-ı zaferlerin hepsinin altında kurbanlar kesildi ve Reis-i Cumhur Hazretlerini ve halkın en harr ve en samimi muhabbet ve ta’zimatları arz edildi.
Taşköprü’ye gezilerine ait intibaatı muhtasar olarak derc etmiştik. Bu gün aldığımız tafsilatı gecikmiş olmasına rağmen ehemmiyetine mebni bir veche âti derc ediyoruz.:
Paşa Hazretleri geliyor. Canımızı, namusumuzu, mallarımızı kurtaran halaskarımız geliyor diye haftalarca devam eden sevinci Ağustosun yirmi dokuzuncu cumartesi günü tahkik ediyoruz. An be an teşrifleri haberi bekleniyordu.
Kastamonu’dan hareketini kemâl-i tehalükle onbinlerce istikbalcilere, bütün memleket halkına halaskarımızın Kastamonu’dan saat 6.5’ de hareketleri tebşir kılındı.
Kazamızın Kastamonu ile olan hududu yukarı Ayvalı’dan başlıyor. O karye halkının köyleri hizasına, Kastamonu-Taşköprü yolu üzerine ihzâr eğledikleri sade fakat gayet süslü birinci takda kurbanlar kesildi.. Gazi Hazretlerine arz-ı hoşâmedî edildi.
Aşağıayvalı, Yukarı – Aşağı Uzunukavak ve Germeç, Bük, Karşı, Alama, Kadı, Aşağı-Yukarı Çayırcık, memleket kurbundaki Aşcıkişi köyleri de yekdiğerinden güzel ihzâr eylediler.
Takların yanında kurbanlar kestiler ve kemâl-i iştiyak ile büyük halaskarımızı alkış tufanına gark eylediler. Kasaba civarına teşrifleri topçu tarafından atılan toplarla müjdelendi.
Haftalarca uykusuz, duraksız yollarda kurtarıcısını bekleyen kadınlı, erkekli, büyüklü, küçüklü azim bir kitlenin başlangıcı olan kasabanın (Dedemüezzin) denilen muka’ade saf beste-i ihtiram olan halkın önüne gelince Paşa Hazretleri maiyet-i devletleriyle otomobilinden indiler. Vali-i Âlimiz Fatin ve Kaymakam Rauf Beyler ve müstakbelin heyetleri tarafından selamlandılar. Reis-i faziletkârımız tarafından halkın elleri bir bir sıkılmak suretiyle taltif buyuruldular.
Daire-i Hükümet ise kapıdan tavanlarına kadar gayet kıymettar halı ve kumaşlarla tezyin edilmişti. Paşa Hazretleri Hükümette bir müddet istirahattan sonra Memurin-i Hükümet bir bir takdim edildi. Her birinin mesleklerine ait hususat hakkında müşarünileyh tarafından istizahta bulunulmuş ve bilhassa Heyet-i Fenniye’den baytar ve ziraat memurlarıyla memleketimiz ziraatının ve iktisadının terrakî ve inkışafatına ait hususat hakkında birçok vesâya ve irşadatta bulunduktan sonra aynı tarikle ve onbinlerce halkın harr-ı tezahüratları arasında maşiyen Daire-i Belediyeyi teşrif buyrulmuştur.
Belediyede bir mucib-i program Belediye Heyeti ve sırasıyla Halk Fıkrası, Ticaret Odası Reis ve Azalarını ve bütün cemiyetler mümessillerini kabul eyledi. Halkımızın bütün elem ve kederlerini tamamen dinlemiş sanatların terraki ve inkişafı hakkında pek çok kıymetler takdiratta bulunmuştur.
Ba’de, kabul eylediği Türk Derneği, Heyet-i İdaresi’nden derneğin tarih-i teşkil ve mesaileri hakkında İstizah ve bu bâbdaki izatahı dinledikten sonra birlik binasının gayr-ı müsait ve tahsisatının pek az olduğu nazar-ı dikkatlerini celp eylemiş ve emval-i metrukadan münasip bir bina bulunmadığı takdirde muktez-i tahsisatın talep ve binanın ihzar ve itmamın makam-ı riyasetpenahilerine arz-ı eblağına, Vali-i Âlimiz Fatin ve Kaymakam-ı Kaza Rauf Bey Efendileri mamur eylemişlerdir.
İşbu iltifat-ı bînihaye hakkında ağzadan Kadri Efendi, rehakar milletin ellerine sarılarak yaptığı ve samimâne teşekkürât hazîrunu bilhassa aziz halaskarımızı mütehassıs eylemiştir.
Bütün yüksek mektep efendilerini, bütün esnaf, çiftçi teşkilatlarıyla, nahiye heyetlerini kabul bulurdular ve cümlesinin de kalplerinden ve gözlerinden susur-u şadumani aktığı sırada merasime hitam verilmiştir.
Bâ’de, Gazimizin istirahatına tahsis buyrulan Belediye karşısındaki eşraftan Hacı Sait Bey’in konaklarına maiyet-i devletleriyle teşrif buyurdular. Hazırlanmış olan hafif bir taam ve bir müddet istirahattan sonra halkın aynı samimi alkışları ve tezahüratları arasında otomobilleriyle Daire-i Askeriye’ye teşrif bulurdular. Hakikaten pek dilruba surette tezyin kılınan Daire-i Askeriye’de mevcut bulunan zabitan ve mensubîn-i askeriyeyi, bilkabul-ü iltifatlarına mazhar buyurduktan ve vaktin gecikmiş olmasına ertesi günü Ankara’ya hareketleri icap eylediklerinden aynı merasim ve tezahüratla, alkış tufanları arasında hareket buyurdular. Münci-i azimimiz Taşköprü halkından pek memnun kaldığı ve kazanın küçüklüğüyle nispet-i kabul etmez derecede selvi ve samimi tezahüratlarından dolayı beyan-ı teşekkür eylemişlerdir.
İşbu ihtisasata tercüman olmak üzere Vali-i Âlimiz Fatin Bey Efendiyle tekrar selamlar ve şükranlar belağ buyurmuşlardır. Taşköprülüler gerci Reis-i Cumhuru ve halaskarıyla pek kısa bir müddet müşerref ve bahtiyar olabildiler. Fakat evlat ve insanla miras kalacak bir şekilde ulu ve samimi bir zaman geçirdiler. Açıksöz karilerinin cümlesinin malumu olan küçük Taşköprü’müz, emsali kazalar arasında gösterdiği tezahüratla cidden temayüz etmiştir.
Köprüden be’da ile hükümete kadar süslü ve mezeyyen bir tünel halini alan yol üzerindeki yekdiğerinden süslü şık, dilfirib, taklar bütün mebani ve daire-i resmiye, Belediye, Halk Fıkrası, Türk Ocağı velhasıl bütün teşkilat yerden tavanlarına kadar on binlerce halı, kilim ve kıymetli kumaşlarla pek müstesna suretle tezyin olunmuştur. Şu varlık-ı ömrümüz oldukça hatıra-yı kıymettar olacaktır. Her ferdin nâsiye ve gözlerinde okunan sevincin samimiyetini tarif ve tavsife hakikaten aciz kalemine muktedir değildir, olamaz. Gerçek Türk ilini kurtaranlara karşı her ne yapılsa azdır. Yalnız kazamızın emsallerine nazaran küçüklüğü her türlü sat-i fenniye ve medeniyetten mahrumatı içinde yaratılan şu parlak tezahürata ve bunu ihzar edenlere ve bu kâsib-ü saik olan münci-i azam ve sertac-ı ibtihacımız Paşa Hazretleri’ne medyun- u şükranız. Selam sana ey ulu millet ve ulu milletin göz bebeği olan rehakârımız.
Taşköprü’de H.Kadri
( Açık Söz Gazetesi’nin İlgili Nüshasından
Latin Harflerine Çeviren)
M.T.