Kullanıcı Oyu: 0 / 5

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 


 ‘Oku, şayet sana bir hisli yürek lazımsa,

Oku: zira onu yazdım iki söz yazdımsa.’

 

     Mısra mısra bir Âkif var şimdi ezberimde. Ahu zar bir bülbül ile vatanına ağlaşan; mahzun bir çocukta hastalığın iğreti açısını yaşayan; köhne bir mahalle kahvesinde, tembelliğe rezilce müptela insanlara şahit bir Âkif… Ve bütün bu ümitsizliklere rağmen hiç yese yapılmadan; Çanakkale’de yoksul Mehmetçiğe coşkulu bir destan ve ölüm kalım savaşıyla ayakta kalmaya çalışan halka şerefli bir İstiklal Marşı hediye edebilecek kadar umutlu ve azimkâr bir Âkif…

 

     Ben bu Âkif’i düşününce gözlerimde tek bir şey canlanıyor: Etrafındaki yangını söndürme endişesiyle, kan ter içinde öteye beriye koşturup su bulmaya çalışan bir millet aşığı.

 

     Çoğu geceler uyumaz bu adam. Yatağından usulca süzülüp duvara vuran gölgesi yazı masasına doğru ilerler. Kâh duvarda asılı tozlu bir kandile, kâh masa başında uyuklayan bitkin muma ilişir elleri. Solgun bir ışık belirir ilhama vesile. Yürekten bir besleme çeker. ‘Ne yazsam’ diye düşünmez bu adam. Çünkü onu gece yarısı yatağından kaldıran zaten içinde birdenbire beliriveren bir yazma hissidir. Kimi zaman coşan kimi zaman durgunlaşan, kimi zaman ağlamaklı yahut sevinçli hasbi halini dinler kalemiyle kâğıdının. Yese karşı ümit,

 

 

medeniyete karşı insaniyet, ihtilafa karşı ittihat, cehle karşı maarif dökülür kaleminden. Onun kalemiyle hasbi hal eden kâğıtlara bu milletin hafızası sinmiştir. Maziyle ati birbirine şekil vermiştir onun kaleminde. Asım’da bir gençlik; Süleymaniye’de bir cemaat; Hakkın seslerinde bir halk ve nihayet İstiklal Marşı’nda bir millet doğmuştur onun mısralarıyla. Hurafelerle, yanlışlıklarla nefessiz kalan din, onun coşku dolu vaazlarında can bulmuştur.

 

     Gümbür gümbür atan yüreğine yetersiz kalan nesri de bu çarpıntıya fazla gelen şiirinde bir kenara bırakıp, çareyi bu ikisinin dilinde safahat’ta bulmuştur. Mehmet Âkif şimdi yok ama hep safahatıyla bir ezber olarak kalacak yüreklerde. Ve onun bize emanet ettiği o hisli yürek hep capcanlı duracak içimizde bir yerde.

 

N.G

SON EKLENENLER

Üye Girişi