Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

NAMIK KEMAL - HÜRRİYET KASİDESİ İNCELEMESİ

Görüp ahkâm-ı asrı, münharif sıdk u selâmetden 

Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı hükûmetden

 

Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetden 

Mürüvvet-mend olan mazlûma el çekmez i’ânetden

 

Vücûdun kim hamîr-i mâyesi hâk-i vatandandır 

Ne gam, râh-ı vatanda hâk olursa cevr ü mihnetden

 

Durur ahkâm-ı nusret ittihâd-ı kalb-i milletde 

Çıkar âsâr-ı rahmet ihtilâf-ı re’y-i ümmetden

 

Biz ol âlî-himem erbâb-ı cidd ü ictihâdız kim 

Cihângîrâne bir devlet çıkardık bir aşîretden

 

Ne gam, pür-âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet 

Kaçar mı merd olan bir cân içün meydân-ı gayretden

 

Felek, her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın, gelsin 

Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetden

 

Ne mümkin, zulm ile bî-dâd ile imhâ-yı hürriyet 

Çalış, idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetden

 

Ne efsûnkâr imişsin âh, ey dîdâr-ı hürriyet 

Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretden

 

Mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün

(Namık Kemal, Büyük Türk Klasikleri)

 

Günümüz Türkçesiyle

1. Beyit: Çağın değer yargılarını doğruluktan ve samimiyetten sapmış görerek kendi arzumuz ve saygınlığımız ile devlet kapısından ayrıldık.

2. Beyit: Kendini insan bilenler halka hizmet etmekten usanmaz, mürüvvet sahibi olanlar zavallılara yardım etmekten kaçınmaz.

3. Beyit: Vücudun mayası, vatan toprağıdır; bu vücut, acı ve sıkıntı içinde vatan yolunda toprak olursa, en küçük bir üzüntü duyulmaz.

4. Beyit: Başarının, üstünlüğün değeri, milletin gönül birliğinde durur; rahmet eserleri ise ümmetin düşüncesinin çarpışması ile çıkar.

5. Beyit: Biz o yüce hamiyetli çalışkan ve güçlü kişileriz ki bir küçük aşiretten dünyaya hükmeden bir devlet yarattık.

6. Beyit: Hürriyet mücadelesi korkulu ateş olsa ne dert, yiğit olan bir insan gayret meydanından kaçar mı?

7. Beyit: Felek her türlü eziyet yollarını toplasın gelsin, millet yolunda hizmetten dönersem kahpeyim.

8. Beyit: Zulüm ile işkence ile hürriyeti ortadan kaldırmak ne mümkün; eğer kendinde bir güç görüyorsan insanoğlundan idraki kaldırmaya çalış.

9. Beyit: Ey hürriyetin güzel yüzü, sen ne kadar büyüleyiciymişsin. Gerçi esaretten kurtulduk, ama senin aşkının esiri olduk.

Bu şiir 1867 yılında Sultan Abdülaziz döneminde yazılmıştır. Şiire o dönem Türk aydınlarının zihniyeti yansımış. Aydınların Batı’dan gelen fikir akımlarının da etkisiyle çok ilgi duydukları özgürlük, eşitlik, milliyet, adalet gibi kavramlar işlenmiştir. Hürriyet Kasidesi’nin tamamı 31 beyit olup, Namık Kemal’in hafızalarda yaşayan en kuvvetli ve ünlü şiiridir. Bu şiirin Türk edebiyatında özel bir yeri vardır. Şiir, Türk edebiyatında sosyal şiirin, vatan ve hürriyet aşkının en önemli örneklerindendir. Tanzimat sonrasında yazılmış bütün sosyal şiirlerin temelinde bu şiir vardır, diyebiliriz. Ondan sonra hürriyet temasını ele alan yüzlerce güzel şiir yazılmış, ama çok azı bu şiir kadar etkili olabilmiştir.

Namık Kemal’in bu şiiri ile edebiyatımızda yepyeni bir sayfa açılmıştır. Bu şiirle edebiyat ve şair yeni bir anlam kazanmıştır. Edebiyat kâğıt üzerinde oynanan eğlenceli bir kelime oyunu olmaktan çıkmış, bir düşüncenin, bir anlayışın kısaca hayatın ifadesi hâline gelmiştir. Namık Kemal’le birlikte yöneticileri övme geleneği kalkmış, iktidara karşı gelen, onların yaptıklarını eleştiren, sırtını devlete değil, halka dayayan bir şair tipi çıkmıştır ortaya.

Namık Kemal, şiirini inandığı fikirleri savunmak için bir mücadele aracı olarak kullanmıştır. Şairin şiirleri onun hayata bakışını, duygu ve düşüncelerini yansıtmaktadır artık. Mesela bu metni okurken şairin hayatı, yaptıkları geliyor güzümüzün önüne. Kendisini eserinden ayrı düşünemiyoruz. Savunduğu fikirler, kuvvetini onun hayatından alıyor. Onun bütün şahsiyeti bu şiirin içinde toplanmış gibidir. Namık Kemal, hürriyet ve vatan kahramanı olarak bilinmektedir. Bu şiir onun bu özelliğini ortaya koyuyor. Klasik Türk şiirinde hayali bir sevgili oluşturulurdu ve onun için ıstırap çekmek kutsal sayılırdı. Okuduğumuz metinde ise Namık Kemal, kendi inandığı ve inandırmak istediği değerleri, yani hürriyet, vatan, millet, halk gibi değerleri öne çıkarıyor ve bu değerler uğruna her türlü mücadeleyi vermeye hazır olduğunu söylüyor. Ona göre mazluma acıma, halka hizmet, vatan toprağını korumak, milletin gönül birliği, hürriyet için mücadele, çalışma azmi, baskıya boyun eğmeme gibi değerler çok önemlidir ve yüceltilmelidir. Yine ona göre zalimlik, kölelik, acizlik, baskı, doğruluktan ve samimiyetten sapmak ise istenmeyen değerleri oluşturmaktadır.

Metinde şairin heyecanla ele alıp savunduğu temalardan biri de “hürriyet” fikridir. Şair, şiirin on mısrasını hürriyet sembolüne ayırıyor. Namık Kemal, bir sevgili şeklinde sembolize ettiği, çok önem verdiği ve makalelerinde sık sık dile getirdiği hürriyet fikrini bu mısralarda manzum olarak özetliyor. Onun anlayışına göre hürriyet, insanın düşünme yetisinin bir sonucudur. Düşünme yeteneğini ortadan kaldırmadıkça hürriyeti duygusunu yok etmek mümkün değildir.

Şair, bu şiirinde devrin idarecilerine de çok sert eleştiriler yöneltmiştir. Bu sert tavır biraz da Namık Kemal’in yapısından kaynaklanmaktadır. O, mücadeleci, kararlı ve biraz da sert bir kişiliğe sahiptir. Şairin bu kişiliği, ister istemez şiirine de yansımıştır. Örneğin,

“Ne gam, pür-âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet!

Kaçar mı merd olan bir cân için meydân-ı gayretden”

(Özgürlük kavgası korku ateşiyle dolu olsa da gam değil, mert olan bir can için gayret meydanından kaçar mı?) beytinde onun bu mücadeleci ve sert yapısı açıkça görülmektedir.

Klasik Türk şiirinde kasideler, genellikle bir kişiyi övmek maksadıyla yazılmıştır. Burada ise şair artık yaşadığı duygu ve düşünceleri, sahip olduğu dünya görüşünü de şiire yansıtmaktadır. Siyasi alanda da öne çıkan Tanzimat’ın birinci dönem şairleri hem siyasi fikirleri hem sosyal meseleleri aynı anda şiire taşımışlardır. Örneğin Namık Kemal, okuduğumuz şiirin ilk beytine, “yöneticilerin doğru yoldan saptıklarını görünce hükümetteki görevinden onuruyla ayrıldığı” şeklinde, yani

“Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten

Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı hükümetten”

diyerek başlarken siyasi davranmıştır. Ama sonra,

“Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten

Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez i’ânetten”

diyerek sosyal meselelere geçmiştir. Aynı şekilde

“Durur ahkâm-ı nusret ittihâd-ı kalb-i milletde

Çıkar âsâr-ı rahmet ihtilâf-ı re’y-i ümmetden”

 

(Milletin gönül birliğinde başarının şartları saklıdır; halkın ihtilafından ise yararlı sonuçlar çıkar) beytinde, Türk şiirinde ilk defa “meşrutiyet” ve hatta bugünün “demokrasi” anlayışına yakın düşünceler işlenmektedir.

SON EKLENENLER

Üye Girişi