Kullanıcı Oyu: 4 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin değil
 

VATAN YAHUT SİLİSTRE 
namık kemal tiyatro kitapları ile ilgili görsel sonucu

ÖZET

Namık Kemal'in en tanınmış tiyatrosudur. 1873 yılında sahnelenmiştir. Seyircide daha çok kahramanlık ve vatanseverlik duyguları uyandırmak üzere kaleme alınmıştır. 1853 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rumeli topraklarındaki Silistre kalesinin kahramanca savunulmasını anlatır.

Dört perdeden meydana gelen eserin kahramanları İslâm Bey, sevgilisi Zekiye, kale kumandanı Ahmet Sıtkı Bey ve Abdullah Çavuş'tur. Zekiye Manastır'da yaşayan, henüz on yedi yaşlarında genç bir kızdır. Babası savaşa gitmiş ve bir daha geri dönmemiştir. Önce annesini, daha sonra erkek kardeşini, arkasından da ninesini kaybeden genç kız, günlerini sürekli ağlamakla ve hayallere dalmakla geçirir. Bir gün süt-ninesiyle beraber şehrin bahçesinde gezinen Zekiye, orada İslam Bey'i görür. Ancak İslâm Bey o sırada Silistre kalesini, yani vatanı savunmaya gidecektir. Zekiye, sütninesinin bütün engellemelerine karşılık erkek kıyafeti giyerek İslâm Bey'in arkasından cepheye gider. Oyunun ilk perdesi Manastır'da, diğer sahneleri Silistre'de geçmektedir.

Kale kumandanı olan Sıtkı Bey, Abdullah Çavuş ve diğer kahramanlar, vatanları uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda edebilecek kişilerdir. Sıtkı Bey, daha önce Manastır'da zabitken, suçsuz bir arkadaşını (Ali Bey) kurşuna dizmek görevini yerine getirmediği için ordudan çıkarılmış, ama o askerlik ve vatan aşkıyla adını değiştirip tekrar orduya girmiş ve yine yararlıklar göstererek miralaylığa yükselmiştir. Asıl adı Ahmet'tir ve Zekiye'nin kaybolduğunu sandığı öz babasıdır. Ailesine, rütbeleri alınmış bir asker olarak görünmek istememiş, bu yüzden ailesinden uzak kalmıştır.

Kalede baba kız birbirlerini tanımazlar; hattâ Sıtkı Bey, kendisini "Âdem!" diye tanıtan Zekiye'yi yaşı küçük olduğu için kaleden çıkarmak ister ve: "Çocuğum, ne işe yararsın ki seni alıkoyayım!" dediği zaman, Zekiye: "Vatan için öleceğim; başka ne hizmet istersiniz!" diye cevap verir. Araya giren Abdullah Çavuş'un ısrarı üzerine Zekiye kalede kalabilir. Yine de Sıtkı Bey Zekiye'ye karşı içinde bir yakınlık hissetmektedir. Arada düşman kaleye saldırmakta, ancak her hücumu geri püskürtülmektedir. Bir süre sonra Sıtkı Bey, kalenin kurtarılması için düşman cephaneliğinin havaya uçurulmasına karar verir. Bunun için gönüllü aranır. İslâm Bey, Abdullah Çavuş ve Zekiye gönüllü olarak bu görevi üstlenirler. Görevlerini başarıyla yerine getirince düşman kuşatmayı kaldırır ve geri çekilir. Bu sırada İslâm Bey yaralanmıştır; Zekiye onun tedavisiyle meşgul olur. Cephaneliği ateşleme sırasında yaralanan ve Zekiye'nin kucağında bayılan İslâm Bey, ancak ayıldığı zaman Zekiye'yi tanır. Önce yaralı olarak Abdullah Çavuş, arkasından İslâm Bey ve Zekiye kaleye dönerler. Âdem’in bir erkek değil kız, adının da Zekiye olduğunu ve İslam Bey'i sevdiğini anlayan Sıtkı Bey onları evlendirmeye karar verir. Tam bu sırada da dışarıdan geçen bir bölük gönüllünün: 

İşte adû karşıda hazır silâh 

Arş yiğitler vatan imdâdına 

Arş ileri, arş bizimdir felâh 

Arş yiğitler vatan imdâdına 

kıt'asıyla başlayan türküyü söyledikleri işitilir ve oyun "Yaşasın vatan! Yaşasın Osmanlılar! Nidalarıyla sona erer.

 

Vatan Yahut Silistre
·         Namık Kemal’in ifadesiyle gerçek bir olaydan esinlenerek yazılmıştır.
·         Namık Kemal’in yazdığı ilk tiyatro eseridir.
·         Türk tiyatro tarihinde sahneye konan ilk yerli oyundur.
·         Sahneye konduğu ilk gün siyasi karışıklıklar çıkmış bu nedenle Namık Kemal sürgün edilmiştir.
·         Dört perdelik bir dramdır.
·         1853 – 1856 yılları arasında Türk-Rus harbi yani Kırım Savaşı’nda Silistre Kalesi’nin kuşatılması ile ilgili bir oyundur.
·         Musa Hulusi Paşa komutasındaki altı bin kişilik Osmanlı askeri, Silistre Kalesi’ni 41 gün kahramanca savunmuş ve büyük zafer kazanmıştır. Eser böyle bir tarihi olaydan esinlenerek kaleme alınmıştır.

SON EKLENENLER

Üye Girişi